Sayı #164: "Nükleer Kıyamet Öyküleri"

Öykü Seçkisi'nde okumak için: Sayı #164: “Nükleer Kıyamet Öyküleri” – Aylık Öykü Seçkisi

image

Çizim: OpenArt AI Tarih boyunca insanlık büyük güçlerin ve keşiflerin peşinden koştu. Fakat bu güçler ve keşifler her zaman beraberinde sorumluluk ve tehlike getirdi. Nükleer enerji, atomun parçalanmasıyla ortaya çıkan muazzam güç; bir yandan insanlığa sonsuz enerji vadederken, diğer yandan yok edici bir felaketin kapısını araladı. II. Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru Hiroşima ve Nagazaki’de yaşanan… (DEVAMI…)

7 Beğeni

Çok teşekkürler. Emeklerinize sağlık!

1 Beğeni

Sadece bu ay için öykü yazanlar bile birbirlerinin öyküsünü okusa epey ilgi doğar ama herkes sadece kendisi okunsun istiyor :))

1 Beğeni

Ne yazık ki bu tarz projelerin makus kaderi budur, herkes kendisinin okunmasını ister ve günün sonunda hiçkimsenin okunmadığı bir sürece doğru gidiş başlar…
Oysa yalnızca on beş dakikamızı ayırarak yazma yolculuğumuzda, başka bir zihin ve kalpten çıkmış bir hikayede durmanın bize hiçbir zararı olmaz, aksine çok büyük faydaları olur…
Nasıl mı?
Basit bir örnek verelim; başka birinin hatalarını yakalamaya çalışırken, aslında kendi yaptığımız hatalarla yüzleşebiliriz…
Yahut başka birinin yaptığı güzel bir iş bize ilham sağlayabilir…
Raflardan aldığımız kitapların çoğu devasa bir editörlük sürecinin sonunda oraya konuyor. Buradaki hikayelerin çoğu ise tam anlamıyla “ham” halde, okunmayı, incelenmeyi bekliyor… Ve elbette, belki de ders çıkarılmayı…
Hepimiz, insan olmanın verdiği bir özellikle küçük ya da büyük hayal kurarız… Ve hayallerimizi kendimize saklamak yerine başka biriyle, bizim için özel olan biriyle paylaşmak isteyeceğimiz zamanlar gelir… Bir hayali biriyle paylaşmak aslında büyük bir cesaret ister, bu güne kadar hayallerini burada paylaşan herkesi kutluyorum. Fakat genel bir eleştiri olarak şunu söyleyebilirim ki, maalesef her seçkide iyi hikayeler oldukça küçük bir azınlığı teşkil ediyor…
Ben iyi bir yazar olduğumu iddia edemem hatta belki de kendimi yazar olarak tanımlamam bile doğru olmaz ama yine de yazmakla uğraşan biriyim ve “iyi” hikaye hakkında söyleyecek birkaç sözüm var.
İyi bir hikaye, insanı bir şekilde yakasından tutup kendini okutmasını bilen hikayedir. Üstelik bunu, içerdiği mantık hataları, yazım yanlışları ve diğer pek çok olumsuz özelliğe rağmen başarabilen hikayeler gerçekten iyi hikayelerdir; yani her şeye rağmen okunmaya değer bir şeyler sunan hikayeler. Belki yeni bir düşünce, belki biraz mizah, belki de alışılageldik konular üzerine yeni bir bakış açısı…
Bu yazıyı daha fazla uzatmadan şunu söylemek isterim, bu platform yazmaya yeni başlayan biri için oldukça önemli deneyimler sunabilir, ben buraya ilk hikayemi gönderdiğimde senelerden 2017’ydi ve o zamanları hep özlerim. O zamanlar hikayelerime aldığım eleştiriler sayesinde geliştiğimi ve elbette güzel yorumlar sayesinde de daha fazla motive olduğumu hatırlıyorum. Artık buralara pek fazla yazmasam da burasının benim için yeri bambaşkadır ve bunda elbetteki o güzel insanların da payı var…

4 Beğeni

Öykülerin yorumsuz kalmasına bazen çok da şaşırmamak gerekiyor. Çoğu sadece yazmak için yazıldığından ben yapacak yorum bulamıyorum. Yani ortada okurun merakını çekecek bir şey olmayınca insan ne yazacağını bilemiyor. Belirli kriterleri karşılayan öykülerin seçkiye girmesi fikrimi hala savunuyorum ama dikkate alınacağını sanmıyorum. Neyse arada sırada okumaya devam bakalım.

5 Beğeni