Gökyüzü ne vakit ağlar
Artık sen bilirsin
Duymak ister misin?
Çocukların neşe ile dolu çığlıklarıdır işittiklerin
Artık sen bilirsin
Denizlerimde mahşer dalgalar
Tenhaların çok derin olmasın ama
Serin olmaları ise kaçınılmaz
Artık sen bilirsin
Ellerimizi sakinleştirir yüzyüze korkularımız
Sebepsiz bir öfke, pişmanlıklarımın daniskası
Artık sen bilirsin
Affedişlerimi dilerdim meleklerimden
Sanki omuzlarımdalarmış gibi
Suretlerime bakmazlarmış, tıpkı senin gibi
Artık sen bilirsin
Dehlizlerimin küf kokularıdır sensizlik
Rengarenk kuşlarımız vardı ya bizim
Uçmak nedir bilinmezliklerin enginlerine
Artık sen bilirsin
Sevgilerim bir terk ediş, ansız nefretlerim nasıl da pişmalık
Senden vazgeçilmezlik elbette takdire şayan
Artık sen bilirsin
Sensizlik bir tarifsizliktir
Sensiz sessizlik tek tasvirsizlik
Sensizlik bir biçare şimdi
Sensizlik, tadımsız bir ölümün ta kendisi gibi
Artık sen bilirsin