Sempatiklerim

Güneş zamandan sorumlu, ay ise sabahtan.
Alacakaranlığa sordum gecenin gizlerini…
Yine cevapları yarım yamalak.
Yürümeye karar verdim gecede.
Gözlerim kör, ta ki bir yere çarpıp gelinceye kadar kendime.
Ayaklarım çıplak.
İnce kum taneleri ve soğumaya başlamışlar. Dipleri halen sıcak ama.
Tıpkı, aşklarını unutmaya yüz tutmuş kalpler gibi.
Çakıl taşları hissediyorum.
Ve bir meyvenin dilimde bıraktığı şeker taneleri.
Tüketiyorum yorgunluklarımı ve umutlarımı.
Koşmaya başlamalı mıyım?
Ardımda bırakmalı mıyım tekerrürden ibaret yalnızlıklarımı?
Birden duruyorum öylece. Kucaklıyorum kum tanelerini ellerimle.
Biraz umut ve biraz da aldanış belki.
Köhneleşmiş ve çürümüş yalanlar tırmalıyor beynimi.
Söylediklerim ve belki de benim duyamadıklarım.
Ve ellerimde şeker tanelerine dönüştü kum zerreleri.
Parasempatiklerim kafasına göre takılırken,
Sempatiklerim korkmam gerektiğini söylüyor.
Ah! Duygularıma ne zaman bir tercüman bulacağım ben?
Serzenişlerim tutsak eder ödenmemiş kefaretlerimi.
Bir ses! İşte o deniz. Karşımda. Ve ulaşmaya çalıştığım.
Maviliklerini kaybetmiş ve sabahlarını iple çeken…

1 Beğeni