Sevdalı Çoban Destanı

Öykü Seçkisi'nde okumak için: Sevdalı Çoban Destanı – Aylık Öykü Seçkisi

image

Kırmızı yanaklı tıknaz bir çocuk bağırarak çınar ağacının altındaki kahveye doğru koşuyordu. Çocuk kan ter içinde kalmıştı ancak yine de bağırmaya ara vermiyordu. “Geliyo, destancı geliyooooooooo!” Çınar ağacının altındaki herkes bunu bekliyormuş gibi kafasını çocuğun geldiği yöne çevirdi. Kimisi tahta iskemlesini döndürdü. Kimisi oturduğu yerde doğruldu. Çok geçmeden destancı yolun başında görüldü ve aheste adımlarla… (DEVAMI…)

1 Beğeni

Küçükken, pembe kağıda basılmış bir destan okuduğumu hayal meyal hatırlıyorum. Bu bulanık hatıra beni bu unutulmuş Anadolu geleneği ve mesleği hakkında bir şeyler yazmaya itti. Belki burada ne anlatmış diyenler olacaktır. Onun için şunu buraya koyayım: Anadolu'da Destancılık Kim Tarafından ve Nasıl Yapılırdı? - YouTube
Hatam varsa affola.

Merhabalar!
Öncelikle belirtmem gereken bir şey var ki; teması önceden belirli olan öykülerde temayla doğrudan ilişki kuran öykülere bayılıyorum. Hiç zorlamadan, ‘Bakın şimdi ne yapacağım?’ muzipliğine girmeden bağıra çağıra temayı temsil eden bu öyküyü zevkle okudum.

Aynı hikayeyi hem çobandan hem destancıdan dinlemek bana çok keyif verdi. Oldum olası aynı olayı farklı bakış açılarından ya da kaynaklardan anlatan kitapları, filmleri çok sevmişimdir. Hikayeye gelince… Bence her iki hali de acıklıydı ver ikisi de kalbime dokunmayı başardı.

Konu destan olunca içinde biraz sezdiğim mistisizm de ayrı bir güzellik kattı. Şu konuda bir eleştirim olacak; daha çocuk bağırır bağırmaz heyecanla destancıyı beklemeye başladım. Henüz üçüncü cümlede heyecanlandığım için daha da bir heyecanlandım. Fakat sonra? Destancı çat diye geldi başladı konuşmaya. Ah keşke o destancıyı bana bir tarif etseydiniz. Kılığını, kıyafetini, yürüyüşünü, tavrını… Ballandıra ballandıra bana o destancıyı gösterseydiniz. İşte bunu çok isterdim.

Son bir yorumum olacak, konuyla alakasız olsa da, mesleğimden ötürü salatalık değil de doğru şekliyle hıyar demeniz çok hoşuma gitti:)

Kaleminize sağlık.

Çok teşekkür ederim. Yorumunuz beni çok mutlu etti. Önerilerinizi de dikkate alacağım.