Sihir Toplumu İlkokulu #1 (Türk Sihir Okulu)

1999 yılının Ağustos ayında 7 yaşındaki çocuklar kendi ve ailelerinin rüyalarında bir büyücü olduklarını görüyorlar. Anlamayan çoğunluk Profesörler tarafından uyarılarak okula gelmeleri istenmiştir ve bir mektupla bilgilendirilerek. Kendi evlerindeki dolaptan Sihir Toplumu İlkokuluna çağırılmıştır.

Sayın Bay/Bayan …

1999 /2000 Eğitim Öğretim yılı için Sihir Toplumu İlkokuluna bekleniyorsunuz.

Malzeme listeniz ekte mevcuttur. Büyücüler çarşısına gitmek için dolabınıza üç kez tıklatarak dolabın içine girerseniz Büyücüler Çarşısına gidersiniz.

Öğrenciden sadece asa alması istenmektedir . 2020;

7 yaşında bir çocuk dolabından gelen tıkırtılarla uyanmıştı. Doğrulmaya çalışsa da kalkamamıştı. Dolabın içinden çıkan adam onun çok şaşırmasına ve korkmasına sebep olmuştu. “Sen bir büyücüsün.” Üstüne bir mektup koydu. “Okul davetiyen burada. Çığlık atmanan için seni dondurdum. Düzeltmemi ister misin?” Asasını salladı ve çocuğu çözdü. “Sen kimsin?” Ben Sihir Toplumu İlkokulunda öğretmenim. Evet mektubu açmanda hiç sakınca yok." Çocuk küçük elleriyle mektubu açmaya çalışırken adam devam etti. Asanı alabilmen için dolabının kapağını 3 kez tıklatman ve dolaba girmen yeterli. Daha fazla bilgi için babanla konuşabilirsin. Şimdi derin bir uykuya dalacaksın ve sabah 10 gibi uyanıp babanla konuşman lazım."

Adam ayağa kalkmadan çocuk uykuya dalmıştı bile. Mektupsa hiç açılmamış gibi bir şekilde çocuğun kucağında duruyordu.

Saat tam 10da küçük çocuk uyanmıştı. Dün gördüklerini hiç mi hiç hatırlamayan çocuk kucağındaki mektubu görünce her şey kafasında dank etti. O bir büyücüydü. Ya da o öyle sanıyordu. 7 yaşındaki bir çocuğu kandırmak kolaydır. Hele de bir dolandırıcı için. Ama hayır odası hiç dağılmamıştı. Biraz mantıklı davranmaya çalışıyordu ufak çocuk. Büyücü olma ihtimali neydi ki? Büyücüler sadece filmler ve masal kitaplarında olur. Harry Potter geldi aklına çocuğun. “Sadece bir film.” diye geçirdi aklından. Evine kötü düşünceleri olan bir hırsız girmişti ve onu çığlık atmaması için kandırmıştı. “BABA!” diye çığlık attı çocuk. Telaşla koşarak gelen babası ne olduğunu sordu. “Dün eve bir hırsız girdi ve bana bunu verdi.” Mektubu uzattı. “Dolaptan girdi odama.” Dolaptan girdiğini duyan babası konuştu: "O bir hırsız değildi oğlum. O bir öğretmendi. Bir büyü öğretmeni. Ve sen de bir büyücüsün. Şimdi aç mektubu bakalım. Mektubu açan çocuk babasına verdi ve babası okumaya başladı. Bitince sordu çocuk. “Ne yani Harry Potter gerçek mi?”

“Evet. Harry Potter aslında büyücü çocukları okul öncesinde eğitmek için yazılmıştı. Ama büyücülerin bir çok şeyi muggle dünyasına sızmıştır. Başta Harry Potter’in hikayesi olmak üzere başka şeyler de vardır. Zürafalar, cadıların süpürge kullandığı gerçeği.”

“Büyücüler Çarşısı ne?”

“Büyücüler Çarşısı bizim için büyülü eşyaların olduğu bir yer.”

“Diagon yolu gibi mi?”

Babası oğlunu büyüye alıştırmak için ona bütün Harry Potter serisini okumuştu.

“Evet öyle.”

“Ne zaman gidebiliriz?”

“İstediğin zaman.”

Devam edecek…

Sonraki bölüm : Büyücüler Çarşısında

Böyle bir şey denedim. Umarım beğenirsiniz.

7 Beğeni

Çok hoş olmuş. :grinning: Devamı gelsin, ben okurum. :heavy_heart_exclamation:

3 Beğeni

Sihir Toplumu İlkokulu #2 (Türk Sihir Okulu)

Çocuğun babası dolabın kapağını 3 kez tıklattığında kapıyı açtı. “İçeri gir.” Çocuk dolaba girdiğinde aniden düşmeye başlayınca çığlık atmamak için kendini zor tuttu.

Sonunda yere indiğinde trambolinin üstüne düştüğünü fark etti. Ama o da ne? Trambolin yoktu. Çocuğun babası da yanına düştüğünde çocuk hala şaşkındı. “Vay be. Eskiden burada hiç bir şey yoktu. Dümdüz taş üzerine iniyorduk. Tabi sonradan kemiklerimizi iyileştiriyorlardı. Yastıklama büyüsü çok akıllıca olmuş. Hadi! Kalk ayağa. Daha bankaya gideceğiz, asa alacağız, çok işimiz var.”

“Banka mı?”

“Evet. Büyücü bankası Büyübank.”

Konuşurlarken Büyübankın önüne gelmişlerdi bile. İçeri girdiler.

“Bu şeyler de ne?”

"Cincüceler. Çok akıllı yaratıklardır.

En ötedeki cincücenin yanına gittiler. “Kasama girmek istiyorum.”

“Anahtarınız yanınızda mı?”

“Evet.”

Cincüce ayağa kalktığında cincücelerin gerçekten kısa olduğunu fark etti çocuk.

“Sen burada bekle.” dedi babası. Aradan uzun bir süre geçmeden ikisi birlikte geri döndüler.

“Asacıya gitmeliyiz. Buralarda en iyi asa yapımcısı Aslan Amcadır.”

“Ya asa bulamazsam?”

“Öyle bir ihtimal bile yok.”

Konuşurlarken asacıya gelmişlerdi bile. İçeri girdiler.

“Aslan Amca?”

“Cihan? Bu sen misin?”

“Benim.”

“İlk asanı aldığın zamanı dün gibi hatırlıyorum. Bu kim? Oğlun mu?”

“Evet. Deniz. Asa almaya geldik.”

“Gel bakalım şöyle.”

Çocuk öne geldiğinde Aslan Amca kararını vermişti. “Ejderha kalbi. 22 santimetre. Karaağaç.” Asayı uzattı.

Çocuk asayı aldığında içinde bir enerji oluştuğunu hissetti. “Ne duruyorsun? İlk büyünü yapma zamanı. Lumos.”

“Lumos.” asasından çıkan ışığa bakarken mutlu olmuştu. “2 Türk Galleonu.” Asayı alıp çıktılar.

“Eylülde okulun açılacak. Sana okul açılana kadar basit büyüleri öğreteceğim. Her gün bir büyü.”

İlk gün

“Bugün sana ışık büyülerini öğreteceğim. Lumos.”

“Lumos.” Her zamanki ışık çıkmıştı asasından.

“Öbürü Lumos Maxima. Zorlanabilirsin.”

Yaklaşık bir saatten sonra çok da güçlü olmayan bir ışık çıkmıştı asadan.

“Yorulmaya başlıyorum. Lumos Maxima!”

Bu kez güçlü bir ışık çıkmıştı.

“Evet, uyku vaktin geldi artık. Yarın daha zor büyülere geçeceğiz. İyice dinlen.”

“Yarın ne yapacağız?” diye hevesle sordu çocuk.

“Uçurma büyülerine geçeceğiz.”

Devam edecek…

Sonraki Bölüm: Uçurma Büyüleri

4 Beğeni

Sihir Toplumu #3 (Türk Sihir Okulu)

Sabah erkenden uyanan çocuk babasının yanına koştu. “Babaa! Baaabaaa! Kalk hadi! Bi şeyler uçurcaktık hanii!”

“Küçük büyücü.” diyerek kalktı babası. “Önce kahavaltıyı yapalım.”

“Taaamaaam!”

Çocuk hızlıca kahvaltısını yapıp heyecanla komuşmaya başlar. “Hadii!”

Babası çocuğun ısrarlarına daha fazla katlanamaz ve bir bozuk para alıp masaya koyar. “Asanı bu şekilde çevir ve hafifçe vur.”

“Çevir ve hafifçe vur.”

“Sonra Wingardium LeviosA.”

“Wingardum LeviOsa.”

“Wingardium LeviosA”

1 saatlik uğraşmanın ardından sonunda bozuk para azıcık da olsa havalanmıştı.

“Evvveet!”

“Harika! Şimdi yavaşça güçlendir Deniz. Sonra başka bir şeye geçeceğiz.”

“Wingardium leviosa.” Para daha çok yükselmeye başladı.

“Baba? Çocukların sihir kullanması yasak değil miydi?”

“İngilterede yasak. Türkiyede ebeveynleri yanında iken her çocuk büyü yapabilir. Sırada kağıt bardak ve tabak var.”

Çocuk ikisini de zorlanmadan kaldırmıştı.

“Ve plastik bardak.”

“Daha hafif değil mi?”

“Öyle mi? Fark etmez. Okula hazırlıklı gidersin.”

Plastik bardağı da kolayca kaldırdığında sıra cam bardağa gelmişti.

“Bunda zorlanabilirsin. Önce sakinleş ve bunu kırmayacağına inan.”

“Wingardium Leviosa”

Cam bardak yavaş yavaş havalanırken bir anda yere düşer ve kırılır. Çocuk üzgün üzgün babasına bakar.

“Reparo.” der babası “Bunu okulda öğrenirsin. Şimdi uyku vakti.”

“Yarın ne yapacağız?”

Çok yakında kaldığı yerden devam edecek…

2 Beğeni

Evet. Hayallerimdeki okul :heart_eyes:

1 Beğeni

Lütfen devam etsin. Lütfeeeeen! :pray: :pray: :heart_eyes:

1 Beğeni

Aklıma şunu getirdiniz :slight_smile:
Online büyücüler internette - Son Dakika Haberler