Şiir: Parçacık - Caner Kösedağ

Merhaba! İlk yazdığım şiirdir. Aruz, redif gibi kuralları bilmiyorum. Nasıl uygulanır vs. Sadece yazdım, içimden nasıl geliyorsa.

Aşağıdaki link SEO negatif etkilenmesin diye yazıyorum, amacım reklam değil.

Orijinal olarak şurada paylaşıldı:
Şiir: Parçacık — Caner Kösedağ

Şiir: Parçacık

Küçük, mutlu bir çocuk,
Ama hal bu ki zandan başka bir şey değildi bu mutluluk,

Kara tohumlar atılıyordu içine,
Gizlice,

Zaman, her şeyin ilacı bu,
Zan, değil ilaç, zehir bu,

Kara tohumlar filizlendi, büyüdü,
Kara konular etrafını bürüdü,

Söz bitti, gitti,
Umut bitti, gitti,

Derin, karanlık bir kuyudaydı, tıpkı Yusuf gibi,
Beklerdi birini elinden tutacak, sanki bir hayat gibi,

Pamuk ipliğine bağlıydı canı,
Sadece bir kesi ve (onun) kanı,

Zaman, her şeyin ilacı bu,
Zan, değil ilaç, zehr-i alem bu.


O vardı artık,
Elem, keder bitmişti artık,

Sarı saçlarına gömüldü, o can,
Çıkmıştı belki kuyudan,

Kokusu adeta bayıltıyor,
Gülüşü ise adeta ayıltıyordu,

Onun kalbi onun,
Onun kalbi onun.


Gönül bağı koptu,

Bu gönül ki, yine, yeniden yitik oldu,
Bu gönül ki, yine, yeniden terk oldu,

Önce çocuğun tanrısı,
Sonra çocuğun tanrıçası,
Son olarak da Can’ı.

Acı,
Vurdu bir kamçı,
Tekrar… Ve tekrar…

Ama o da ne?

Bu can ki, olmuş bir taş,
Hissetmez bir şey artık bu taş,
“Ne edelim?” dedi, bu taş can.

Acı da acı,
Yetti artık, kes damarı bitsin bu acı,

Sen yapamadın dedi, can,
Terk ediyorum öyleyse yetti gayrı çekilen candan.

Ağlıyor,
Yaşlar gözünden akıyor,

Fakat takmış bir maske,
Üzüntüsü, ruhunun derinliklerinde.


Koca bir ağaç,
Çürümüş içi,

Koptu bir dal,
Çektin hayatı, yeter artık sal.

Koca bir dağ,
Vardır tepesinde belki bir bağ,

Ama karanlık bir sis,
Olmuş bu can pis.

Kafeste bir kuş,
Yıpranmış kanatları,

Peki ya, canı,
Canı da yıpranmış mıdır, canı?

Çünkü o can ki,
Kafeste yıprandı kalbi.

Bir ayna,
Görürsün kendini, benliğini,

Ama ya baktığın ayna kırıksa,
Ya benliğin de ayna gibi kırıksa…


Kara tohumlar ekildi,
Kara konular biçildi.

Ölüm…

Mutluluk… Sevmek, sevilmek…

Acı…

Ve sonra gölgede kalmış, sıkışmış bir kalp…

Geride kalmış sadece bir, Parçacık.


Yorumlarınız değerlidir.

2 Beğeni

Kimse yorum yapmamış. Kötü mü ki ya?

Eline sağlık öncelikle Caner. Ben gençlikte yazardım ve basit dörtlükler olurdu genelde. Pek fazla anladığım bir dal değil, öykü ve roman gibi. Basit ve kısa durmuş. Biraz oyle olunca o ruh, o içtenlik bana fazla geçmedi ama kafanda neler kurduğunu da hissettim gibi. Nacizane, ben iki dakikalık dokunuş yapayım, haddime değil ama ne demek istediğimi örnekleme açısindan. :blush:

Şöyle derdim mesela;

Ama çökmüş üstüne karanlık bir sis,
Olmuş bu can, ben bildim bileli pis

Kafeste bir kuş, yıpranmış kanatları,
Ya peki özgür ruhu, sahi yıpranmış mıdır canı?

Yani şiirdeki kullanımları bilerek bu şekilde yazdım, şiirde ne varsa kasıtlı olarak tercih ettiğim kullanışlar. Herkesin duygu, düşünce ve dinamik tarzı farklı olabiliyor tabii. Yorumun için teşekkür ederim.

1 Beğeni

Elbette. Yazar tercihi ise zaten bir hükmü yok. Ben olsam açısından baktiğım için dedim. Şiir çok eskiden yazardım. Onlar da amatorce. :blush:

Gerçi halen basılı bir kitabım yok, amatör yazar diyebiliriz bana. :upside_down_face:

1 Beğeni