Orijinal olarak burada paylaşıldı:
https://canerkosedag.com/2025/03/19/siir-sessiz-tanik-cocuk/
Şiir: Sessiz Tanık: Çocuk
Beni gör diyorsun, hemen önümde, içimde,
İlgisiz, kayıtsızım sana, ilgi duymuyorum nedense,
Belki bir şeyler hissediyorumdur derinlerde,
Ama bilemem, daha güçlü şeyler var derinlerde.
Yaşıyorum bir şeyler buralarda, kafamda,
Elbet ilişkili kalbimle de,
Zaten en çok hasarı da oradan almadık mı, sen söyle,
Beraber yaşamadık mı bu hayatı, yoksa anlamıyor musun beni sen de.
Ahh! Aptal ve acımasız kafam,
Sahip olduğum bir mankafam,
Özür dilerim, benim hatam,
Sen daha çocuksun, nasıl anlamam?
Ama anla beni de, mücadelemi verdim,
Hem de sürekli, yıkıl kalk, yıkıl kalk, sen tanıklık verdin,
Vermedin mi yoksa? Ah, anladım! Verdin! Elbette!
Ama duyulmadın, anlıyorum,
İNAN!
Anlıyorum…
Ne yapalım, gel ağlayalım,
Diğer gecelerde olduğu gibi ağlayalım,
Ne diyorsun, bence ağlayalım,
Ama tabii, onu adam akıllı yapamıyoruz ki…
Özür dilerim tekrardan, bunun için, ağlayamadığım için,
Bilmiyorum, neden bilmiyorum,
Gözümden yaş akınca tebessüm ediyorum, neden bilmiyorum,
Ya acımın görülmemesi için ya da senin yaşlarla daha çok üzülmemen için…
Sevgi, güzel duygudur,
Sevmek, sevilmek, müthiştir,
Müthişti,
Koca hayatında tek kişide yaşayınca bir de,
Daha da paha biçilemez, eşsizdi…
Her gece, şarkılar eşlik ediyor,
Hem sana hem bana,
Hani bazı şarkılar sende bir şeyler uyandırır ya, bu öyle değil,
Bu şarkıların her kelimesini ama her kelimesini yaşadım, yaşıyorum, sanırım yaşayacağımda,
Kara Konular’da…
Kara Konular’da, karanlıkta,
Keşke sadece odamın karanlığında,
Ama içimdeki karanlık daha büyük, geniş, ezici, yakıcı, delirten, güldüren bir şey,
Daha karanlık…
Çok büyük, çok geniş içimdeki karanlık,
Sanki bir okyanus, çek çek bitmiyor,
Öyle eziyor ki içimdeki karanlık,
Omuzlarım düştü, öyle yatmak geliyor içimden, elimde olsa uyanmamak müthiş olurdu,
Öyle yakıyor ki içimdeki karanlık,
Akan yaşlar, daha doğrusu içime attığım, bastırdığım akmaya çalışan yaşlar, boğazımı acıtıyor,
Delirtiyor içimdeki karanlık,
Acıyı içte yaşıyorum, n’apcan,
Yaşlar çıkmasın diye,
Gülerek delirdim işte,
Ha, evet! Güldürüyor içimdeki karanlık,
Ben mi gülüyorum yoksa yaşadığım çocukluk mu?
Odamın duvarının bir kenarında,
O aklımda, daima,
Ağlıyorum, içime ağlıyorum ama,
Ağlıyorum sonuçta, çok da şey etme…
Özür dilerim tekrardan senden,
Boğulduğum derin karanlıkta, başkasını boğmak istemiyorum,
Bu yüzden seni boğuyorum,
Özür dilerim, umarım anlarsın beni, affedersin.
Evet, doğru söylüyorsun, şimdiye kadar hep öyle oldu,
Hep seni boğdum,
Ama n’apim,
Elimden bir şey gelmedi, başka bir yol göremedim,
Hala da göremiyorum, bilmiyorum,
Yok olmak bir çözüm gibi görünüyor ikimiz için,
Sen ne diyorsun bu konu hakkında,
Aah, evet, özür dilerim, çocuk olduğunu unutuyorum hep,
Ama bilemiyorum da, yok olmak bir çözüm gibi geliyor, en azından bu Dünyada,
Neyse! Özür dilerim tekrardan, boğulduğum karanlıkta seni de boğduğum için,
Affet!
Yazan: Caner Kösedağ
Yorumlarınız değerlidir. Nasıl buldunuz şiiri?