Sine-i Arza Dönüş

Öykü Seçkisi'nde okumak için: Sine-i Arza Dönüş – Aylık Öykü Seçkisi

Yağmurun sesi her şeyi bastırıyordu: eldivenli ellerini ceplerinde ısıtan askerlerin “Daha hızlı!” diye bağırışını, çamurlaşmış ama külçe kadar katı toprağı yarmaya çalışan küreklerin sesini, esirlerin arasındaki on beş yaşındaki çocuğun soğuktan titremesini ve iç çekişini. Askerlerin kurduğu çemberin ortasında kırk esir, hektarlarca genişlikte ormanlık alanın kel bir bölgesinde kendi mezarlarını kazıyordu. Eski bir Çin geleneğine…

3 Beğeni

Merhaba.
Öyküyü çok güzel bir şekilde Atatürk’e, Anadolu’ya ve Kayıp Kıta Mu’ya bağlamışsın ama öykünün sonunun aceleye getirildiğini düşünüyorum. Sadık’ın öykünün sonundaki düşünceleri biraz daha detaylandırılarak okuyucunun zihni aydınlatılabilirdi. Ayrıca 4 element ile Sine-i Arza Dönüş arasındaki bağlantıyı anlayamadım.
Genel anlamda güzel bir öykü ama aceleye getirilmiş olduğunu sezdim.
Kalemine sağlık.

Ek 1: Öyküyü ikinci defa okudum; ilk okuduğumda kafama oturmayan yerler şimdi daha anlaşılır oldu ama hâlâ öykü zihninde (ya da defterinde) biraz daha damıtılsaydı daha iyi olurdu diye düşünüyorum. :slight_smile:

Ek 2: Üslubunu ve seçtiğin konuları beğeniyorum. Klişe konulardan uzak duruyorsun ve öykünün sonunu okuyucunun beklemediği bir şekilde bağlamayı başarıyorsun.

2 Beğeni

Çok teşekkür ederim içten yorumun için :slight_smile:

2 Beğeni

Sine-i Arza Dönüş’ün sesli hali yayında:

1 Beğeni