Cary gerek True Detective ile gerek Beasts Of No Nation ile kendini ciddi anlamda kanıtladı benim gözümde. Filmografisinin çoğunu izledim ve Villeneuve ile birlikte şuan modern sektör içinde olan en parlak yönetmenlerden olduğunun garantisini verebilirim rahat rahat. Sevindim, Boyle’ı aratmayacak gibi.
Bildiğimiz gibi Warner Brothers bir yandan DC Sinema Evrenini itinayla mahvetmeye devam ederken bir yandan da tuhaf projelerle bizi şaşırtıyor. Martin Scorcese’nin yapımcısı, Todd Philips’in yönetmeni olduğu Joker filminden başrol Joaquin Phoenix’in ilk görüntüleri geldi:
Filmin kadrosunda Robert De Niro, Zazie Beetz falan da var. Eğer senaryo da iyi olursa epey şahane bir film izleyebiliriz. Bu da Phoenix’in test çekimi:
Güzel olacak, güzel. Yönetmenine tüm kalbimle güveniyorum. Kubo ve Sihirli Teller gibi, canlandırma animasyonlarında çalışmış. Görünüş itibariylen bile kabul etmekte zorlanılabilinecek figürlerle kalbe dokunan hikâyeler anlatma, deneyimi var.
İlk fragmanda bunun ilk emaresi, kızın elini uzattığında Bumblebee’nin yüzünü temas ettirerek ilk teması kurmasıydı. Yönetmenin, iyi CGI’yla sanal karakterlerin şık görülmesinden önce, insanlarla karşılıklı etkileşimlerinin yarattığı canlılık, duyusal ve duygusal sahicilik hissine odaklanacağından kuşkum yoktu.
İlk fragmanda, çocukluk hayalimin gerçekleştiğini hissettiren şeyse, araba formundayken kolunu uzatarak kaymasıydı. Çizgi filmlerde göremediğim ve çokça kullanılmasını istediğim, yarı veya çeyrek transformlar geçirerek, araba veya robot formu dışında da aksiyona girilmesiydi bu. Ana seride bu yetenek aksiyon esnasında çıkmıyordu. Bedenlerini farklı kombinasyonlara sokarak oldukça ilginç aksiyon anları çıkabilirdi.
Son fragmanla birlikte tüm umut ve arzumu şimdiden haklı çıkarmış gibi İnsandışıyla insani ilişki durumu oldukça etkin. Transformerslar transformarlıklarını sonuna kadar kullanıyorlar; razı geldiğimin bile ötesine geçmiş. Hava aracından kara aracına geçiş, falan. İlk liveaction filmin ortaya attığı fikir burada işlenmiş.
Eski fanların hoşuna gidecek tasarımlara dönmeleri, diğer filmlerde kurulan mantıkla çelişkili geldi. İlk Transformers filminde, araçlara benzeme sebepleri içşn dev bedenlerini gizlemek için kılık değiştirme hikâyesi uydurulmuştu. Bu fragmanda kendi gezegenlerinde de araç-gerece dönüşmeye hazır robotiklikteler. Sanırım yakın bir zamanda Klasik Transformers Oyuncak Seti, bizleri bekliyor
Film olarak daha güzel olacağına eminim ama Steve Jablonsky’ın müziklerini özleyeceğim. Michael Bay’in çektiği Transformers filmlerini tek bekleme sebebim o müziklerdi. Bu filmin müziklerini yapan Dario Marianelli’yi Atonement filminden dolayı sevsemde eski müziklerden birkaçının yeni varyasyonunu duymak güzel olurdu.
Her filmde Charles ve Eric bir masaya oturup satranç eşliğinde aynı muhabbeti çevirmekten bıkmadılar lol.
Neyse Logan ile birlikte bir nevi Fox’un ürettiği X-Men evreni kapanışa ulaşmıştı, gidip izlemeyeceğim gibi kimseye de önermem. Simon Kimberg eşliğinde yükselen bir proje zira. Tertemiz gişe boşluğuna düşüp yok olabilir.
Cannes’da yıldız tablolarını merakla beklediğimiz Screen International, Türkiye’de ilk defa Adana Uluslararası Film Festivali için, günlük gazete çıkartmaya başladı. Bu, festivalin uluslararası alandaki prestiji açısından çok önemli bir gelişme. Festivaldeki yıldız tablosu da yavaş yavaş şekilleniyor: