Yüzyıllık Yalnızlık başta olmak üzere özellikle Latin Amerika edebiyatında yer bulan ensest teması kimi okuru bu klasikleri okumaktan iterken kimileri içinse insana dair hiçbir yaşantı yadsınmamalı. Pedofili ise Lolita ile gündem yarattı uzun süre ve bayrağı Woody Allen ve Roman Polanski ile sinemacılara devredene değin Nabokov’un yakasını bırakmadı.
Diğer yandan, sinemada işler biraz farklı. Zira elimizde Oldboy gibi ensestin romantize bir aşk sunumuyla karşımıza çıktığı ve teknik açıdan övgülere mazhar olan bir örnek dahi var. Daniel ve Ana, Happiness gibi “rahatsız edicilik” boyutunu arşa çıkarmış filmler de sansürsüz biçimde, hatta festivallerde ödül bulur şekilde ortalıkta dolaşabiliyor.
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Seçenekleri edebiyat ve sinema için ayrı tutuyorum, görüşlerinizi yorumlarda da paylaşabilirsiniz.
Edebiyatta mahzurunu görmüyorum fakat sinemada sakıncalı buluyorum.
Sinemada rahatsız olmuyorum fakat edebiyatta rahatsız oluyorum.
İkisinde de sakıncalı görmüyorum.
İkisinde de rahatsız oluyorum.
Zeus çarpsın ki konuyla ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
Gerçek hayatta ensesti iğrenç bulan(Suç teşkil etmemekle birlikte.)biri olarak kurgusal eserlerde rahatsız olmam.
Cem baba’nın dediği gibi, “Koltukta güvenli bir şekilde izliyorsun sana ne!”
Jaime Lannister hayranı biri olarak tamamen nasıl resmedildiğine bağlı gerek sinema gerek edebiyat.
Bu arada 2024 anime yaz sezonunun en çok rating alan 3 animesi de ensest içerikliydi shshshs.
Pedofiliden ise direkt rahatsız olurum edebiyat sinema fark etmeksizin. Tabii güzellemesi yapılıyorsa. Olduğu gibi resmedilir ve propaganda içermezse o sanatçının aktarmak istediği şeye girer.
Uygun seçenek varsa ekleyelim. Evladiyelik olabilecek anketleri ekliyorum günlükten ziyade. Dursunlar, illaki bir gün biri kurcalar, kendine göre bir anket bulur, fikrini katar.
Tam Kardeşini Doğuranlar kitabını bitirmisken bu başlığı görmem manidar.
Eğer kınadığınız bir davranışı sanat eserinde gosterecekseniz bunu çaktırmadan, saman altından yapılması gerekir. Güzel bir örneği Şahsiyet dizisinde. Tecavüzden öncesi ve sonrasına ait sahneler varken grafik çıplaklık hiç gösterilmiyor.
Sanat eserleri bağlamında ensest ve pedofili haricinde de insanı rahatsız ve huzursuz edecek zilyon tane tema işleniyor. Cinayet, tecavüz, işkence vs.
Kendi adıma hiçbir eserde ensest ve pedofili olmaması lazım diyecek olursam tecavüz de olsun istemem mesela. O yüzden genel bağlama vurunca bu tür kısıtlama isteklerinin sonu gelmez sanki. Birinin sınırlarını ensest/pedofili aşıyor ve eserlerde bulunmamasını istiyorsa bir başkasının sınırlarını cinayet/tecavüz gibi daha yaygın işlenen temalar aşıyordur, bir başkasınınkini Türkiye’de de son yıllarda sansürlenen alkol/tütün ürünleri aşıyordur vs sonu yok. O yüzden kurgusal eserlerde yazar birilerinin doğrularına göre hareket edeceğinde hangi birine göre hareket edeceğini bilemez ve çok kısıtlı bir alan kalır bence.
Öte yandan bu temaları baariz şekilde romantize eden ya da propaganda eder şekilde sunan eserlerin yapımında yer alan kimsenin sokakta dolaşmaması lazım bana göre. Tetikleyici içerikler romantize/propaganda aracı olmayacak şekilde tasarlanmalı ve sansüre uğramadan tüketiciye ulaşmalı. Zaten üretici psikopat değilse romantize edecek hali yok.
Yorumunuzu keyifle okudum ama bu ikisini ayiran bir nuans var: Rıza.
Ayri bir secenekte dusunup vazgectigim tecavuz aslinda Happiness ve Daniel ile Ana filmlerinde soz konusu. Tecavuz, hakka tecavuze varana degin, iskenceyle birlikte, zorbalikla elde edilen bir eylem. Romantize edilmesi soz konusu degil. Lakin digeri, Eski Misir’dan Yunan tragedyalarina, Sodom’dan Osmanli’ya, zaten kaniksanmisken, basliga eklemeyi dusundugum “Modern” edebiyat ve sinemada karsimiza icine ruh katilarak cikiyor. İnsana dair tum yasantilar diyerek unuttugumuz nice kirliligi de kapsadigimi dusundum lakin Hemingway’in “bahsedilmeyen, buzdaginin altindaki” kismin okurun hayal gucune birakilmasi, yazarin birikimini ve kalemini yazilandan daha iyi aktarmasi uzere silinmesi onerisi guncelde pek islemiyor sanirim.
Ozetle, riza soz konusu olmadiginda zaten herkes hemfikir ancak tecavuz ve pedofilinin birlestigi Happiness’te oglanin babasina sordugu “degdi mi” sorusuna cocugun gozlerine bakarak “evet” yaniti verilmesi, Oldboy ve Latin Amerika ornekleri isi bahsettiginiz gibi cesaret vermeye, tipki fluid gender muhabbeti gibi normal kilmaya goturuyor. Bugunlerde perdenin değişmez kanun maddesi cocuk oldurmek de kara mizahla alistirilmak suretiyle boy gostermeye basladi; The Purge mesajini da dusunerek, toplu kaniksatma mevzuunu hepimizin tekrar ele almamizi tavsiye ederim.
Not: Cocugun uyandigi yerde yazi -ister zorla ister riza ile- biter.