Şu şöyle olsaydı bu böyle olsaydı şeklinde konuşmak mantıklı değil bence. İnsanlarda irade diye bir şey var. Olaylar karşısında seçimini yapar. Sirius’un dediği gibi dünya iyi insanlar ve ölüm yiyenler şeklinde ikiye ayrılmıyor James ve Sirius kendini beğenmiş zorba kişilerdi. James’in hiçbir özelliği yok. Zengin veledin teki, onu sevmemizin sebebi yaptığı seçimler. Arkadaşlarına olan sadakati, son anında bile, asası olmadığı halde bile Lily ve Harry’yi korumaya çalışması onu sevmemizin sebebi.
Snape’e gelirsek, öncelikle Hagrid’in bir sözünü söylemek istiyorum. Demişti ki: ''Dumbledore’un farkı bu. İnsanlara ikinci şans verir. İnsanların değişeceğine inanır. Ailesi kötü olsa bile kendinin kötü olmayacağını bilir. ‘’ Bunları derken birçok kişiyi kastettiği gibi Snape’i de kastediyordu. Harry de o sırada merak etmişti, acaba Snape ilk şansını nerede harcamıştı? Snape ölüm yiyen olmaya karar vermişti. Bununla Lily’i etkileyeceğini sanmıştı. Yanılmıştı. Ama bu fikrinden vazgeçmedi. Bu yolda ilerlemeye devam etti. Ta ki meşhur kehaneti Voldemort’a söyleyene kadar… O zamandan sonra Dumbledore’un adamı oldu. Dumbledore ne derse onu yaptı. Dumbledore da ona biraz özgürlük verdi. Neden Harry’ye kötü davranıyorsun demedi. Snape, sırf James’e nefretinden dolayı yıllarca Harry’ye kötü davrandı ve bu durum bir profesör olarak hiç profesyonel değil. Harry ile birlikte biz de Snape’ten nefret ettik. Belki de Rowling’in planı buydu. Böylece Snape’in trajik bir kahraman gösterilmesi güzel olacaktı. Snape, Voldemort ile olan savaşta çok önemli bir yeri olan kişiydi. O olmasa büyük ihtimal Voldemort kazanmış olacaktı. Ama sonuç olarak Snape, sevdiği kişiyi öldüren Voldemort’un karşısında yer aldı ve onun yenilmesi için elinden geleni yaptı. Bunu iyilik olsun diye değil, intikam için yaptı…