Örneğin şöyle bir göz gezdirdiğimde Medyum kitabı için ulaşabildiğim en güncel basım tarihi Aralık 2019. Şimdi bu baskı da büyük boy mudur ? 13,50 x 19,50 cm olarak gözüküyor ama güncellenmemiş olabilir. Merak ettiğim tam olarak kaç yılından itibaren yapılan baskılar güncel boylar ile piyasa sürülüyor.
Bu bilgi ile birlikte, daha önce Bill Hodges üçlemesinden hiçbir kitap okumasam da Yabancı çok hoşuma gitmişti. Karakterlere dahil bir yabancılık da çekmeden hızlıca okuyup bitirmiştim.
Belki ilk Stephen King kitabı için değişik bir öneri olacak ama ben oyumu Yabancı’dan yana kullanıyorum.
*Ben dinlemiştim ya bu kitabı, şimdi hatırladım heheh. Belki de o yüzden çok etkisi altında kaldım. Her gece yatmadan önce dinleyip rüyamda devam ediyordum hikayeye. Çok değişik bir deneyim olmuştu.
Ardından da HBO’nun yaptığı diziyi izlemiştik eşimle ama ben kitabı okuyan biri olarak 7.5/10 düşünürken eşim çok beğenmişti. Aklınızda olsun
Evet, Yabancı kitabı tek başına okunabilir.
Yabancı kitabında Bill Hodges üçlemesinin finaline ilişkin spoiler var. O nedenle üçlemeyi okuma düşüncesi olan varsa Yabancı kitabından önce üçlemeyi okuması daha iyi olabilir.
Sayfa6 yayınlarından çıkan Rüyalar Karabasanlar kitaplarının içindeki öyküler başka kitapta var mı? Bazen öykülerin bir kısmını alıp başka bir kitap olarak bastıkları için merak ettim.
- Ejderhanın Gözleri
- Ruhlar Dükkanı
- Mahşer
- O
- Hayvan Mezarlığı
Yazara bunlarla başlamakta fayda var diye düşünüyorum. En sonlardan girmek bence yazar hakkında fikir vermez.
Sayfa 6 - Rüyalar Karabasanlar kitaplarının öykü adlarının olduğu içindekiler sayfasının fotoğraflarını buraya ekleyeyim.
Kitaplar biraz arka tarafta, tek tek bakmayayım. Altın yayınları öykü kitaplarının isimlerini hatırlayan olursa, kontrol edebilirim.
Sağolasın, hikaye isimlerinden kontrol ederim. Bunun 2. kitabının baskısı yok diye almayı erteleyip duruyordum diğer kitapları.
2008 ve 2010 yılları arası Stephen King’in neredeyse tüm eselerini okudum. 1998 yılında, henüz okumayı yeni öğrenmişken, Christine isimli eseriyle başladım King’e ama bahsettiğim 1 yıllık süreç ustanın tüm külliyatını hatmettiğim bir dönemdi. Nasıl başlarım konusunda genel bir tavsiyem olacak; ustanın tarzını oturtmaya ve “King” olmaya başladığı 80’li yıllarda yazdığı kitaplarıyla başlamızı öneririm. Çağrı (1979), gece yarısını 4 geçe, cujo, tepki, azrail koşuyor vb.
Stephen King okumaya başladıktan sonra Kara Kule serisini merak etmemeniz imkansız ki kesinlikle okumalısınız. Kara Kule serisi yazarın hemen tüm kitapları ile bağlantılı. Ancak bu bağlantılar yukarıda da bahsedildiği gibi çoğu kitabında ufak parçalar halinde. Kara Kule okumak isteyenlere ise tavsiyem şudur; “O”, Mahşer, Tılsım, Uykusuzluk, Kara Ev gibi kitapları okuduktan sonra seriye başlarsınız daha doğru olur.
99 yılında geçirdiği kaza sonrasında ise King’in tarzı büyük oranda değişiyor. Kemik Torbası (sanırım tam kaza döneminde yazıyordu kendisini ama yanlış biliyor olabilirim.), Bir Aşk Hikayesi (en sevdiğim romanları arasında ilk 3’e girer) Duma Adası gibi kitaplar ise bence yazarın en son okumanız gereken eserleri.
10 sene önce, ustanın okumadığım 2-3 kitabı kaldığı dönemde; yeni kitaplar yazsın da yine hayatımın 1 yılını kendisine harcayayım diye bıraktım okumayı. Elimde okunmayı bekleyen 4-5 kitap daha var. 2021 yılının yarısı benim de ciddi şekilde King okumaya odaklanacağım bir dönem olacak. Duma Adası’ndan sonra yazdığı kitapları baz alırsak, bana önerebileceğiniz bir okuma sırası vs var mıdır acaba?
Yabancı da Bill Hodges üçlemesi gibi şimdiki zamanla mı yazılmış acaba? Bay Mercedes’i bu sebeple okuyamamıştım, belki King Yabancı’yı geçmiş zamanla yazmıştır.
Siz sanırım Enstitü’ye de başlamıştınız, onun zaman kipini de söylerseniz çok sevinirim.
Yabancı tam hatırlayamadım ama galiba şimdiki zamandı. Enstitü şimdiki zaman olsa da geniş ve bilinen geçmiş zaman da kullanıldığı yerler var.
Birkaç sayfasına baktım Yabancı geçmiş zamanla yazılmış.
@Ozgur şu sitenin Türkçesi ne kadar güzel olurdu.
Stephenking.kayiprihtim projesi olsa iyi olurdu.
Kitaplara ciddi oranda zam gelmiş. 6 ayda bir zam yapılmaya başladı kitaplara. Zamlar çığrından çıktı artık.
Aslında sadece king için değil de özellike Asoiaf, King Killer, Zaman Çarkı gibi serilere ve yazarlarına ayrı birer subdomain açılsa güzel olurdu. Ben çeviririm bu sitedekileri ama dediğin gibi bi proje olmadıkça arada kaynar gider. Ben aslında “With Stephen King” diye youtube videoları var, onlara altyazı olmasını çok isterdim. Şahsen sıkıldıkça açıp rastgele bir seminerdeki konuşmalarını dinliyorum. Çok uzun olmasalar altyazı da ayarlayasım var ama… Çok güzel sohbetleri var…
Evet, fandom gibi bazı büyük seriler ve King gibi geniş bir kitaplığı olan yazarlar iyi olurdu.
Videoları dinleyerek mi çevirmek gerekiyor, diğer türlü olsaydı belki forumda öykü çevirisi gibi ortaklaşma olurdu.
Bay Mercedes kitabı beni de epey yormuştu okurken. King’in bir çok kitabında maalesef şimdi ki zaman anlatımı kullanılıyor ve bu okuyucu zaman zaman yorabiliyor. Rüya Avcısı kitabında da benzer bir durum vardı. Bu çeviri ile mi alakalı yoksa, King gerçekten kitaplarını bu şekilde mi yazıyor bakmak gerek.
Bazı videolarda altyazı ekleme açık onlaro YouTube üzerinden yapabiliyorsun. Bazılarında ise TTS text çıktısı alabiliyorsun. Ama önemli olan zaman kodlarını oluşturarak videoya yerleştirmek. Altyazı programlarıyla yapabiliyorsun onu da. Biraz deli işi aynı dizi bölümünü 25 kere izlediğimi hatırlıyorum sırf tam oturtmak için. Kaynak altyazı varsa, olay kolay yani. Yoksa dinleyip çevirmek gerekiyor ki o çok zor, en azından benim için çok uğraştırıcı.
Stephen King okumak benim için artık bir ritüale dönüştü. Orta okuldan bu yana ustanın kitaplarını okuyorum. Bu süre zarfında fark ettim ki kitapları bitirince ne yapacağım. Bundan dolayı artık yılda bir veya iki kitabını okumaya karar verdim. Yeni kitap yazacak mı, o kitap ne zaman çevrilecek derdine düşmeden elimin altında sürekli olan kitaplarından her yıl Ocak ayında okuyorum. Güzel ve heyecanlı oluyor.
Enstitü - Stephen King
Tüm hikaye başlangıçtan sonra gelişme ve sonuçlarıyla benim için bir sürpriz barındırmadı, okudukça hikayenin nereye doğru ilerleyeceği az çok tahmin edilebiliyor. Ana hikaye King’in daha önce bir çok kez anlattıkları ile aynı ama karakterler, karakter gelişimleri, olay örgüsü ve başından sonuna kadar akıcı bir anlatımı var. Kitabın özellikle yarısından sonra gerilim dozunun azalmadığı bir hikaye okuyoruz. Kitap bitince Enstitü de anlatılan 1-2 karakterin yolculuğu yeni kitap veya kitaplarla 5-10 yıl sonrasıyla devam etmeli gibi geldi bana.
Tanıtımlarda “O” ile kurulan benzerliğin nedeni iki hikayenin de odağında çocukların olması bana ise “O” romanından çok Türkçeye “Tepki” olarak çevrilen “Firestarter’i “anımsattı. Hikaye içerisinde King sosyal medyada sık sık yaptığı gibi Trump karşıtlığını birkaç yerde çok net ifade ediyor, King siyasal tavrını romanları içerisine yansıtmaktan çekinmiyor.
Kitabın son sayfalarına doğru çocuklardan birisinin Enstitü sözcülerinden birisi ile olan konuşması tüm toplum veya insanlığın yararına olası bir kötülüğü engellemek için nelerin feda edilebileceği tartışması toplumun korunması için bireylerin feda edebileceği tartışmasıydı ve galiba o feda edilen birey biz olmadığımız müddetçe doğru bir sonuca varılamayacak bir tartışma.
King okumaya direk kule serisinden başladım (biliyorum biraz ortadan girdim) bir de O yu okumuştum şimdi ne okumalıyım ne ile devam etmeliyim yazara