@collona Kambur’u sorma sebebim, Kemal Hocamın hiç beğenmeyişi idi aslında. 
Gösterebilir misin, ben de merak ediyorum. 
Kitabın son sayfasından bir soru yönelteyim o zaman
Deli olduğumu mu sanıyorsunuz?
Nereden anladınız?*
Kambur’a akli melekelerini yitirmiş birinin sözleri dersek o zaman bütün bilinç akışıyla yazılmış kitaplar için de aynısı mı söyleyeceğiz? Ulyssess’i çöpe atabiliriz o zaman hehe Eğer Kitabın kahramanı deli diye bu eleştiri yapılıyorsa o zaman da Bir delinin hatıra defteri gibi kitaplara aynı eleştiriyi yapabilir miyiz? Sonuçta o kitapta da cümleleri keser, karıştırır vs.
Akıl ideale varamayınca hicve varıyor
Kitap zaten aklın ideale yakın tarafını temsil ettiğini söylemiyor. Kitap hicvin ve anlamsızlığın metaforu. @Howl un yukarıda yazdığı gibi kitap belki de bir cümle için yazılmıştır. O cümleyi okuyup bulmak gerekiyor ben benimkini buldum Neyse dediğim gibi nihilizmi temel alan bir kitaptan başka ne bekleniyor ki?
Akıl hastası kişilerle röportaj yapalım daha iyi cevherler çıkar demek de P.k. Dick uyuşturucu bağımlısıydı 5 tane uyuşturucu bağımlısı toplasak daha iyi kitap yazar demekle eşdeğer hehe
Kambur’un yazarı bir erkek olsaydı aynı eleştirinin yapılacağını sanmıyorum açıkcası
4 Beğeni
Misojin olduğumu ima ediyorsunuz. Üzüldüm. Yanildiginizi düşünüyorum çünkü elestirilerimde ve sorularimda yazarının cinsiyetine dair hiçbir yorumda bulunmadigim gibi konu içinde başka bir kadın yazarın deneysel çalışmalarının çok daha kaliteli olduğunu düşündüğümü teslim ettim. Konunun cinsiyete indirgenmesini de “mantıklı bir karşılık veremedigim için ben de cinsiyet kartını oynadım” basitliginde mi değerlendirelim?
Benim kitaba elestirilerim sabit. Edebiyatın estetiginden uzak olduğunu, anlam bütünlüğü taşımadığını, roman olarak tasnif edilmesinin aldatıcı olduğunu düşünüyorum. Bir delinin hatıra defterinde mevcut bütünlük bile burada yok. Elbette bir başkasının edebiyat zevkine hitap edebilir ve begenebilir.
3 Beğeni
İma etmiyorum ne zaman kadınlarla ilgili konuların altında sizi görsem hep bir saldırganlık içindesiniz. Hat olayında tacize uğrayan kadınları müfteri ilan etmeniz ya da lgbti bireylere karşı nefret söylemlerinin görünürlüğünü desteklemeniz gibi saldırgan tutumlarda bulunuyorsunuz. Aynı tutumunuzu diğer başlıklarda göremediğim için yazdım onu.
Şule Gürbüz’e estetik zevkten mahrum demek için onu hiç okumamış olmak gerek. Açıp bir iki kitabını bile üstünkörü inceleyen biri bunun böyle olmadığını fark eder -Kambur için de geçerli bu-. Kitap ne kadar dağınık görünse de hikayesi de anlamı da var. Ayrıca kitaptan bağımsız olarak edebiyat, sanat sabit kalıpları olan bu budur diyebileceğimiz şeyler değil. Onları bir kalıba sıkıştırıp farklılıklara bu edebiyat değil demek doğru değil. Edebiyatta-sanatta her zaman mevcut düzenden “estetik” zevklerden haz etmeyen birileri çıkar ve kendine bu alanlarda yeni bir yer açar.
1 Beğeni
Şule Gürbüz 'un cinsiyeti, yaşı, kilosu, boyu, ayakkabı numarası veya saç rengi beni ilgilendirmiyor.
Diğer kitaplarını okumadım. Onlar hakkında konuşmuyorum. Kambur kitabını savunurken yinelenen birkaç şey var. Birincisi:
Zaten karakterin deli olduğu argümanı.
İkincisi de
Kitabın bir veya birkaç cümle için yazıldığı savunusu.
Değil Şule Gürbüz, Charles Dickens, Ursula LeGuin veya John Steinbeck bile “Deli karakterin sayiklamalarini yazdım, arada güzel birkaç cümle var” dese itiraz ederim. Elestiririm. Şu anda da yaptığım bu.
Temel biyolojinin bilimsel bir gerçek olduğunu düşünüyorum. Erkek olarak doğan insanların kadınlara karşı yarışmalarının haksızca olduğunu düşünüyorum. JK Rowling’in kadınlar ve trans bireyler hakkında attığı tweetlerin transfobik olmadığını düşünüyorum.
3 Beğeni
Bahsettiğim meselenin bununla, Rowling’le herhangi bir alakası yoktu. Lgbti bireylere akıl hastası diyen kitaplar hakkındaydı. Neyse en azından Hat olayını inkar etmemeniz de bir şeydir
Sadece bir kitabını okuduğunuz biri için akıl hastası 5 kişiyi toplasak aynı seviyede ya da daha iyi yazar olurlar diyebilecek kadar iddialısınız.
Gerçekten inanılmaz. Deli bir insanı bilinç akışıyla neden böyle kopuk anlatıyor diye eleştiriliyor. İnanılmaz… Aklıma Eraserhead geldi. Film, diğer filmlerin aksine 1.tekil ağızdan gösteriliyor bize. Kahramanın arzuları, duyguları tarafından şekillenen bir dünyayı izliyoruz. Bu yüzden filmi düz bir gözle izleyince çok saçma gelen sahneleri vardır. Ama karakterin iç dünyasından gördüğümüzü anladığımızda saçma olarak görülen film bir anlama kavuşur. Neyse film hakkında daha fazla yazmayayım Lynch de yönetmenlikten aforoz edilmesin 
Kambur için de mesele buna yakındır.
Ursula hayatta olsaydı Atuan Mezarları kitabı için sizden özür dilemesi için mail atardım. Sonuçta kadın cinselliğinin keşfini labirentle falan neden anlatıyorsun niye metafor kullanıyorsun değil mi düz yaz anlat işte hehe. Gürbüz, anlamsızlığı ve hicvi anlatan kitabın neden komik ve anlamsız ya düzgün bir şeyler yazsana. Umarım Fransız sembolistlerle karşılaşmazsınız. Ya Mallarme burada birkaç güzel söz eylemişsin de geri kalanından bir şey anlamadım deli saçması bunlar heheheh. Kambur için kimse arada güzel birkaç cümle var diye okuyoruz demedi. Beğenmediyseniz anlayabileceğiniz başka yazarlarla, kitaplarla şansınızı denemek daha iyi olacaktır.
Foruma bir önerim var. Halk Eğitim Komiserliği kuralım. Komiserliğimizin estetik zevke sahibi üyeleri tarafından beğenilmeyen kitapları övmek-beğenmek yasaklansın. Yasaklı kitapları seven üyelere “kitsch” rozeti verelim 
Ben bu kadar sert yazacağını bilsem vallahi etiketlemezdim. Aslında güzel argümanlar da sunmuştun, işi bu kadar ad-hominem’leştirmeye gerek yoktu.
Neyse, kitabı iyice merak ettim. Okuyup kendim karar vereyim en iyisi (bir de kitsh’i google’layacağım).
3 Beğeni
İlk kitabı Kambur’u Sultanahmet Adliyesi çevresindeki arzuhalcilere yazdırıp İletişim Yayınları’na götürmüş. Kambur’u deftere yazmış ama Murat Belge daktiloya geçirmesini söylemiş.
1 Beğeni
4 Beğeni