Kelimelerim solgun aynı rayda anlamsız
Arka sokaklarda yetim nefesim
Dudaklarımdan düştükçe yalpa yalpa
Kardan yumuşakça eşlik lapa lapa
Bir köşeye sinmiş kedi yavrusu gibi
Çoğunlukla düşüncelerim avare
“Nerede o eski günler,” düşüyor bir anda aklıma
Yolun köşesinde yalnız bir kardan adam
Donuk bakışları hüznüme denk
Boş ceplerimde ne biçim var ne kafiye
Kaygı yoksunu fakir cümlelerle takılır
Zihnimin köşe başlarında dilenci fikirler
Kimi zaman dağarcığımın önünde beklese de ne çare
Yoruldu kalemim dolaşa dolaşa
Gözlerim seyr-ü sefer evlerin saçaklarına
Dalmışım,
Ne bilinç altımda kalmış cevher
Ne bellekte işlenecek maden
Ne bulursan tak takıştır boynuna şiirin
Çatılarda gelinlikler yan yana bu arada
İster işlenmiş olsun ister kullanılmış
Fazla esinlenme göz çıkarmaz
Ne demişler “Sakla samanı gelir zamanı,”
Durdum,
Sokakta poşetten kızak yapmış çocuklar
Seyre daldım manzaraya
Aniden iki satır kaydı zihnimde:
“Ne damıt ne ayıkla
Ehli çok nasılsa,”
İlham perisini boşuna arama
Tarzı değilsin niye baksın sana
Dikkat et kartopuna
Niye düşünesin ki kalemini yorma
Hem eskicilerin tezgahında elden düşme bolca
Bir çok dükkanda kelepir, alsana
Ocak 2011/ Erzurum