Öykü Seçkisi'nde okumak için: Tanrıçamın Nefesi – Aylık Öykü Seçkisi
Ah güzel Perim… Kaç hayat geçti üzerinden? Kaç suni sancı atlattın da yine de yenilmedin o deve. O kadar hayat, ömrünün en son anına kadar hep en kuvvetlilere yakışır gücü omuzlarında bir gökyüzü gibi taşırken, şimdi bu suçluluk duygusu, bu utanç niye? Söyleyeyim: her şeyi mahvetmek istiyorsun. Yaptığın her şeyin üstüne bir bidon benzin dökmek… (DEVAMI…)
“Ben sadece yapılanı yıkmasını bilen biri olarak yıkım izlemeye âşık nesiller gibi izledim onun parçalanarak yenişini.”
“Sıradan bir dublör ne kadar koşabilirse o kadar koştum.”
“Kokusunu almaktan mutlu olduğun ateş kendi ruhunun ateşi olsun, başkasının senin içini yaktığı ateş değil.”
Bunun gibi çok beğendiğim cümlelerin geçtiği ve en önemlisi de içinde ‘gerçek’ duygular barındıran oldukça kaliteli bir öykü olmuş. Ayrıca kullanılan dil, akışkan olduğu kadar kendi içinde yoğun tarafları da barındırmakta. Elinize sağlık.
Çok teşekkür ederim. Öykü seçkisinde 1,5 sene yazdım. Uzun süre sonra yeniden dönüş yapıp böyle güzel yorumlarla karşılaşmak beni mutlu etti.
Merveciğim bir gece yarısı merhabasıyla buradayım!
Öykünü okurken gerçeklikle doğaüstü arasındaki çizgide raks ettiğimi hissettim. Kız kardeşin hasetle yoğrulan sevgisini o kadar güzel anlatmıştın ki kalemine sağlık. Çocukluktan başlayan bu geri planda hissetme hâli, hem koruma içgüdüsüyle hem de suçlama arzusuyla yanıp tutuşması öyle yalın bir akıştaydı ki insan okurken kapılıp gidiyor.
Ardından işler yeni bir boyut kazandı. Kalem büyülü asırlar öncesine varıp yad ellerden bize geçmiş efsaneleri sundu. Asırlardır katledilen nice kız kardeşin arayışına düşüldü. Bunu yaparken dağlara, nehirlere vardı çağrın. Tanrılara erişti bir tutam ışıkla devam etti. Ne güzel de oldu.
Kalemini özlemişim, mistik olana sığınan gerçekliğin böyle bir konuda bu sonla buluşması da ayrı bir nüanstı. Can yakan bir finalde her şeye rağmen katledilenin ardında kalanlara seslenişini sevdim. Bu sadece onu seven biri değildi. Onu zamanında suçlayan ve bundan pişmanlık duyan bir yakarıştı. Sebepler ve suçlar arasında önem sıralaması yapan nice insana bir sarsıntı gibiydi. Bırakın at gözlüklerinizi de yaşama hakkına sığınalım hep birlikte diye haykırası geliyor insanın.
Ama o da istemiş, bak bunu giymiş, yok oraya gitmiş, o saatte orada ne işi varmış, aşığıymış diyorlar ve daha niceleri. Karşı taraftakilere dair bir açıklama yok. Katli kendine hak görenlerin mağduriyeti dışında neye değiniyorlar? Erkeklerin dünyasında kadın hep suçluyken birlikte yürümezsek bu yol zor.
Kalemine sağlık, ilhamın bol olsun!
Ezgiciğim senin yorumların, bakış açın her zaman çok çok değerli benim için, biliyorsun.
Herkes bir şekilde isyanını ediyorken bu sisteme ben de kendi çapımda, kendi yeteneğimle, kalemimle isyanın bir noktasından tutmaya, belki de en içerde sorunun dibine inmeye çalıştım. Yapabildiğim kadar artık. Herkes kendisini sanatıyla ya da yapabildiği başka bir şekilde ifade etse ve bu sorunlar böyle dile gelse ne güzel olur. Gerçi direkt cümleleri bile anlamayan güruh böyle şeyleri nasıl anlar onu da hiç bilemiyorum. Öykümü beğenmene çok sevindim. Keşke böyle meseleler sadece öykülerde olsa ve gerçekte asla böyle şeyler olmaz bunlar hep fantastik, desek ve gülsek. Bu da bir ütopya işte.
Biz kız kardeşlerimizle ve hangi cinsten olursa olsun bizi destekleyen tüm ahlaklı insanlarla kol kola yürümeye devam edelim. Devran hep döndü, yine döner. Başka bir surette, başka bir halde ama inan aynı ruhta herkes yaşattığını yaşar ve hakkın yanında olanın ödülü hep vardır. Nice öykülerde buluşmak üzere canım arkadaşım!
Merhaba @merveriii,
Hoş geldin tekrar.
Bu tür, bir mesajı olan ama bunu edebi bir tonda anlatan öyküleri seviyorum. Ne kadar az didaktik o kadar daha etkileyici. Ayrıca kişisel tarihçe kadar gerçekçi durması da cabası.
Tebrik ederim.
Merhaba @MuratBarisSari Senin çok değerli yorumunu görmek her zamanki gibi çok güzel. Özlemişim buraları. Teşekkür ederim. Öyküyü beğenmene sevindim.