Evet, Penguen yazmış fotoğrafı çekip paylaşan kişi.
Emir büyük yerden gelmiş. Her yerde böyle satılacak sanırsam.
Bu da başka bir yerden ama neresi söylenmemiş.
Evet, Penguen yazmış fotoğrafı çekip paylaşan kişi.
Emir büyük yerden gelmiş. Her yerde böyle satılacak sanırsam.
Bu da başka bir yerden ama neresi söylenmemiş.
Bir şey diyeyim mi? Ben öylesine kitapçıya gitsem belki bu kitap hiç dikkatimi çekmezdi ama böyle kese kağıdına sarılı olarak durunca daha çok dikkat çekiyor. İnsanın alası bile olmasa neymiş ki bu deyip meraktan alır
Millet birayı kimse görmesin diye siyah poşete koyar götürürdü. Sıra kitaplara gelmiş haberimiz yok.
Mecbur böyle satıyorlar yasak geldiği için. Ya depoda tutacaklar ya da böyle sarılı duracak raflarda. İnternette satışı direkt yok zaten artık. Ben bazı sitelerde gördüm ama bilindik yerler değildi pek.
@MelihAntepli Zaten bu haberlerden sonra satışının arttığını gözlemledim ben. Böyle bir çizgi romanı okumak isteyecek ama varlığından habersiz birçok okuyucu gündem olduktan sonra görüp almaya karar verdiler. Sırf destek olmak için alanlar da var. Bir de merakına yenik düşüp alanlar olsa resmen yayınevinin işine gelmiştir bu olay.
Ben hala Grinin Elli Tonu tarzı kitaplar dümdüz raflarda dururken bu kitaplar için böyle acayip acayip önlemler alınmasını sorguluyorum. Mantığıma uymuyor yani.
Tabii onları da kese kağıdına koysunlar demiyorum. Yanlış anlaşılmasın.
Kitap yasaklanırsa şaşırmam demiştim ama bu ne?
Bir de “Küçüklere Zararlıdır” uyarısı verilmiş. Bence yeterli değil “hastalık kapabilirler” falan da yazsalarmış keşke.
Cidden şaka gibi. Esprisi bile yapılamıyor. Fotoğrafa baktıkça utanıyorum.
Biraz müstehcenlik içerdiğini biliyorum ama okumadım hiç. Eşcinsel falan var mıydı? Eğer cevap hayırsa sıkıntı yoktur o zaman
Sado mazo bir kitaptı yanlış hatırlamıyorsam.
Ne kadar garip bir dünya…Türk dizilerinde kadına şiddet, nefret ve sinek öldürür gibi adam öldürmek neden yasak değil acaba?
Ucuz cinsellik ve oldukça yanlış bir bdsm tasviri üstüne kuruluydu. Ama, tövbeler olsun, eşcinsellik falan olmadığı için “ahlaksızlık” sayılmıyor.
Sıkıntı gerektirecek bir durum yokmuş o zaman
Bunlar da bir şey yok ki, önemli olan LGBT olup olmaması. Bahsettiğiniz konularsa LGBT olmadığı sürece son derece normal, ahlaki şeyler.
Aklıma geldi de acaba reçetede yazar ya ‘‘çocuklarınızın ulaşamayacağı yerlerde saklayınız’’ diye bu kitaplara da aynı yazıyı getirseler ya
Bir an evvel Netflix dizileri de kese kağıdında servis edilsin lütfen.
“Mavi En Sıcak Renktir” kitabını da yapmaları gerekiyordu o zaman. Neden yapmamışlar? Kapağında sadece bir kız olduğu için sanırım. İki kız olsa bir kese de ona geçerdi.
Egemenlerin özgür LGBTİ bireye bakışı bu. Kitap bir travesti seks kölesi üzerine olsa yasaklanmazdı kesinlikle. LGBTİ bireyin özgür olmasına, heterodoks bireyden ayırt edilmemesine katlanamıyorlar. Geçenlerde trans doktorun işine son verilmesi olayında da bunu gördük. Trans olması tek başına “ahlaksızlık” için yeterli. Kötü örnek. Özgür olamaz ama pekala yaşamak için seks kölesi olmak zorunda kalabilir, bunun üzerine ciltlere kitap da yazılabilir, film de dizi de çevrilebilir, bir hiç uğruna ölebilir, yeter ki toplumda özgür bir birey olarak “kötü” örnek olmasın. Hoş, bu tercihin örneğe bakarak yürümediği de malum, ancak homofobiklere bunu anlatabilmek mümkün değil.
Bunların borusu LGBT’li bireylerin ekonomik bir gücü veya yaptırımı olmadığı için ötüyor. 50 adet taksisi 250 tane ekskavatörü, 500 tane dairesi olup kafam kadar elmas yüzükle gezen trans bireylerin saraydaki iftarlarda vip statüsünde ağırlandığını görüyoruz. Türkiyede sadece ekonomik yaptırımı olmayan eşcinseller kötü örnek oluşturup ahlakımızı bozuyor zaar.
Lgbt olayını henüz ülkecek “normal” olarak kabul edemedik. Kabullenme değişimle olur, değişme olan yerde -eski- dengeler bozulur. Daha sağlam bir ahlaki denge için iyi yapılandırılmış bir toplum yönetimi planlaması gerekir. Yani temele inildiğinde, bu gibi durumların yaşanmaması için, toplumun ahlak ilkelerinin Lgbt bireyleri “normal” olarak sınıflandıracağı seviyeye getirilmeli.
Sorun şu ki ülkemizde ne sağlıklı bir ahlaki denge, ne yeni dengeyi getirecek vizyon ne de topluma yeni ahlaki düzeni benimsetecek yöneticiler var.
O yüzden ben bu kitapların kapalı karton içerisinde satılmasını destekliyorum. Böylece insanlar bakıp “Burada uyuşmayan bir şeyler var.” diyebiliyor. Bakalım bu uyuşmazlık nereye kadar devam edecek.
Kese kağıdı dediğinizde aklıma balık geldi, Ankara’da en azından bildiğim balık kese kağıdında veriliyor. Ben bakkala rica ettim zamanında bana içkiyi renkli poşette veriyor alıştı zamanla. Bilmiyorum, zaman ve insanlar değişiyor işte. Biz de arada ileri veya geri yöne giderken tarafımızı seçiyoruz.
Sokak düğünleri durumu olmayan insanlar için iyi bir seçenek ama çevrede çok fazla gürültü yaratıyor. Belediyeler dar gelirli insanlara yönelik az ücretli veya bedava olan tesisler yapsa, düğünler buralarda yapılsa bana göre daha iyi olur, gibi geliyor.
Dün akşam TRT’ de Tarihin Arka Odası’ na ve M. Bardakçı’ nın yine aynı eylemine denk geldim. Yüzlerce yıllık tarihi kitapları dün basımı yapılmış yeni kitaplar gibi karıştırmasını, sayfalarını ‘‘çıplak elle’’ çevirmesini seyrettim. Siz ne düşünürsünüz bu konuda? Yaptığı yanlış mı doğru mu?
0 oylayanlar
Bardakçı’nın ilginç gelen ama düşününce hak verdiğim huyları var. Mesela bir şeyin mülkiyeti bana aitse o şeyi istediğim gibi kullanırım anlayışı hakim. Bir programda, padişahlardan birinin kalemi kendisine hediye olarak gelmiş baya baya o kalemi kullanıyor ve konuklara da dokun, kullan diyordu.
Yine görüşleri içinde nesnenin doğasına uygun kullanımına karşı çıkmamak var. Kardeşim kitapsa açar okurum, kalemse yazarım, bıçaksa keserim gibi…
Çok hatalı bir düşünce biçimi de değil… Kitap sonuçta kendine ait.
Başka bir yerden emanet ise, bunun illa tarihi kitap olması da gerekmez o zaman ona göre davranmalı/ davranılmalı…
Annemin izlediği dizide “Kocalık görevini yapacaksın.” diye cırlayan bir kadın vardı. Bunlar niye yasak değil?