Tartışma başlığına taşınacaktır diye düşünüyorum ama kıyıdan köşeden fikir belirtmek istiyorum. Korsan alınmalı alınmamalı tartışmasına girmeyeceğim. O konuda kişisel farklı farklı bir sürü görüş var. Forumda sıklıkla yetkili eleştiriyoruz, yayınevi eleştiriyoruz, fiyatlardan dem vuruyoruz ama bunları yaparken de birçoğumuz yetkili açıklamaları, yetkililerden aldıkları mesajlar veya kitap haberleri gibi başlıklarda, forum içerisinde yayınevi yetkilisine soru sorabildiğimiz başlıklarda bu insanlardan bir şekilde hizmet veya cevap bekleyerek bunları yapıyoruz. Bazıları yayınevi yetkilisi gitti diye kızıyor, bazısı ‘‘oh gitsin ne hali arsa görsün’’ diyebiliyor. Bazıları da çevirmenlerden, yayınevi emekçisinden dönüt alabildiği için minnettar oluyor ve haliyle bütçe denkleştirmesi bile yapabiliyor.
Bütün bunlar olurken de burada dönen korsan kitap reklamı, alışverişi bu bahsettiğim emekçi insanlara hakaret, saygısızlık ve haksızlık değil mi? Yani, bu emekçiler zaten mevcut düzende bizler kadar/az/fazla bir şekilde bir şeylerden nasibini alırken kendine yakın görebileceği kişilerden de tekmeyi yiyor gibi geliyor. Üstelik tekme yerken de kendilerinden insani muamele bekleniyor ve sinir harbi yaşadıklarında da tekrar linç yiyorlar.
Kendimi bunların dışında tutmuyorum ayrıca. Yani tutumum '‘siz yapıyorsunuz’'dan ziyade olanları bir bütün içinde ele almak.