Zaten öykülerden genel kitap puanı ortaya çıkar. Bu şekilde ayrı ayrı yazar hakkında da sohbet edilebilir.
Kasım’da okumuştum. Herhalde en hoşuma giden öyküler:
The Night That All Time Broke Out, Brian Aldiss
Faith of Our Fathers, Philip K. Dick (daha önceden okumuştum)
The Happy Breed, John T. Sladek
Test to Destruction, Keith Laumer
Carcinoma Angels, Norman Spinrad
Aye, And Gomorrah, Samuel R. Delany
Önsöz ve sonsözlerde de ilginç kısımlar vardı, hatta bazı öykülerden daha iyilerdi.
Ben zaten çok yavaş okurum, o sebeple etkinlik başlamadan okumaya başlayayayım.
Ben etkinliği bekliyorum, etkinlik başlayınca çapraz okuma yapacağım
Ben yavaş yavaş okumaya başladım. Çok yoğun bir dönemdeyim anca uyum sağlarım sizlere.
Ben de başladım kitaba. Önsözler ile antolojinin değerini daha iyi anlıyoruz bence. Okumadan geçmeyin derim. Isaac Asimov’a ait bir öykünün olmayışı ise üzdü açıkçası.
İlk öyküyü de okudum.
Hani kısa ama çok etkili derler ya. İşte o öykülerden birisi Akşamduası. Yani son sayfada mest oldum. İnsanın gücünün sınırsızlığını teolojik olarak harika aktarmış Lester del Rey.
10/10
İkinci öykü de bitti.
Halihazırda İçeriden Ölmek kitabını da okuyorum. Aynı konu bu öyküde de yer alıyor ama daha ilginç ve güzel bir şekilde. Uzaylılar tarafından hayata döndürülen kahramanımız Dünya’ya geri gönderiliyor. Fakat uzaylılar Dick’ten istedikleri şeyi alıyorlar almasına ama kötülükle elde edildiği için bundan pişman oluyorlar. Sonrasında ise vicdanı Dick’e tekrar verip Dünya’ya tekrardan gönderiyorlar. Oldukça etkileyiciydi.
8/10
Üçüncü öykü;
İlk iki öyküye nazaran çok daha gerçekçi bir konu ele alınmış. Marslıların gelişinden sonra insanların neler düşünüp yapacağına sade bir biçimde değinilmiş. Finalinde ise ufak bir göz kırpma var sanki; Ernst bir Marslı mı acaba? Siz ne düşünüyorsunuz? Eğer öyleyse puanım biraz daha artabilir. Ama şimdilik böyle kalsın.
6.5/10
Kitaptaki 4. öykü Harlan’a göre en iyi öykü. İki sayfa okudum ama hiçbir şey anlamadım.
Etkinliğe 2 gün var daha, kitabı bitirdin tamam dur artık
Daha çok var merak etme. Bu dördüncü öykü bayağı uzun. Eminim çoğu kişi es geçecek.
Böyle diyorsun ama etkinlik başlayacak, akşamına bitiridim diyeceksin.
Daha başlamadım zor bitiririm, ben hariç herkes etkinlik akşamı bitirecek gibi
Ernst kitabın sonunda mıydı? Kitap şu an uzağımda bakmaya üşeniyorum. Ben onu siyahiydi diye anladım. Marslılar sayesinde diğer azınlıklara haksızlık etmiyorlar çünkü yeni azınlık Marslılar.
Aslında öykünün başında da var ama arka planda çalışan bir eleman. Öykünün sonunda da görünüyor.
Ben 1 ayda anca bitiririm. Basılı da almak istiyorum ama İngilizce okumayı planlıyorum. Fiyatı da iyiymiş maşallah.
Benimde biraz sürer. Şu an İstanbul Mektupları - Ahmet Rasim okuyorum. Yanına çapraz okuma olarak bunu alacağım. 2-3 haftayı bulur bitirmem sanırım. Bende keşke dil bilip orijinal okuyabilseydim Amazon’da uygun gibi bak istersen.
Amazonda 406 lira. Fena değil gibi.
Ben de başladım ama henüz hiçbir öyküyü okumadım. Önsözleri okuyarak kitaba giriş yapmış oldum.
Dördüncü öykü neydi ne anlatıyordu hiçbir şey anlamadım. O yüzden direkt sonraki öyküye geçtim. Beşinci öykü de benzer. Okudum fakat beğenmedim. O yüzden on üzerinden beş veriyorum.
Her iki öyküyü de anlayan varsa kısa bir özet geçerse içime su serpilmiş gibi hissedeceğim.
Beni beklemezsen öyle anlamazsın işte. Allah’ın sopası yok
Yarın bende okumaya başlayacağım
Ön söz eğlenceliymiş. Bitsin direkt 4. öyküden başlayacağım, merak ettim.
Güncelleme: Şimdiye kadar okudugum en ağır İngilizce metin bu, vay anasını diyorum anlamaya çalışırken.