Seneye Tales of Xadia isimli oyunu da geliyor.
2 Beğeni
O kadar sürecek mi gerçekten ya 
Güzel haber bu. İzleriz deliler gibi.
1 Beğeni
7 element var. 7 sezon olması mantıklı. Hatta kara büyü için 8. sezon bile yapılabilir.
1 Beğeni
4. sezon geliyor.
Callum’un yeni saç kesimini hiç beğenmedim. 
2 Beğeni
Üçüncü sezondan sonra o kadar uzun zaman geçti ki konuyu unuttum resmen. Umarım hikayede veya animasyon kalitesinde bu uzun bekleyişin meyvelerini görebiliriz.
1 Beğeni
Gerçekten uzun bir ara verdiler. Güzel bir hikaye anlatımıyla geri dönmelerini umuyorum ben de. Serinin takipçileri fragmanda Viren ve Claudia’nın diyaloğunu içeren kısmı Reddit’te meme yapmışlar hatta.
(aslında üç sene oldu)
Bu arada geçen süre zarfında ana hikayeyi ilerleten bir çizgi roman da yayımlanmış. 3 ve 4. sezon arasında bir zaman diliminde geçen olaylar yer alıyor anladığım kadarıyla. Yeni sezon öncesi bakmak bazı şeyleri anlamakta yardımcı olabilir. Yine de okumamanın bir eksiklik olacağını sanmıyorum.
Online olarak erişilebilir. Adı “Through the Moon”.
4 Beğeni
Ayy cidden, hiçbir şey doğru düzgün hatırlamıyorum. Böyle kafamda “Claudia saçları beyazlıyor, Callum Rayla’yı öpüyor, yapışan minik toplar vardı…” tarzı param pinçik şeyler var.
3 Beğeni
Fazlasıyla uzun bir aranın ardından en sonunda 4. sezonu izleyebildik. Yazımı 4. sezonu tamamen bitirmeden okumamanızı öneririm, spoiler’lı konuşacağım çünkü. 
2 senelik zaman atlamasından dolayı bu sezon bir nevi geçiş sezonu olmuş. Geçen 2 senenin ardından değişenleri görmemiz ve farklı karakterler arasında gidip gelme açısından iyi olmuş bence. Ama tabii ki doğal olarak önceki sezon kadar heyecan verici değildi. Yine de gidişattan gayet memnunum. Benim için önceki sezondaki aksiyonun yerini eğlenceli replikler ve yeni karakterler doldurabildi. Bir de sezonun ismi Mystery of Aaravos olunca kendisini sık sık göreceğiz sanmıştım ama tüm sezon sadece bir kere görünce şaşırdım.
Bu sezon gördüğümüz toprak elfleri hayal ettiğimden daha farklı olmuş. Özellikler ejderleri evcilleştiren savaşçılarını ve Rex Igneous’ı çok vahşi buldum. Yine de Terry ve N’than toprak denince akla gelen şefkati hissetiriyor. Ayrıca toprak elflerinin “trees to meet you” demesi ve Terry’nin isminin (Terrestrius) latince Terra’dan (toprak) türetilmesi ufak ama çok hoşuma giden ayrıntılardan oldu. Ayrıca Avustralya aksanıyla konuşuyorlar.
Terry’nin kimliği de sezonun en dikkat çekici kısımlarından. İlk bölümdeki çiçeklerin renkleriyle ipucu verilip 7. bölümdeki “When I was just a little one, the other elves saw me as a doe. But I knew. I always knew that I was a buck. I chose the name Terrestrius.” repliğiyle kimliği açıklanıyor. Böyle kendilerinden bahsederken hayvan ve bitki terimleri kullanmaları çok hoş. Mesela küçük toprak elflerine de “sapling” (fidan) diyorlarmış.
Terry karakterini düşman tarafında olsa da sevdim. Ama Claudia ile aralarındaki ilişkiden pek emin değilim. Özellikle Soren’le karşılaşmasından sonra Claudia’nın söyledikleri hala elflere ve ejderhalara antipati duyduğunu gösteriyor. Terry’e olan hislerinden o kadar emin değilim. Her an geride bırakabilir gibi. Zaten Claudia’ya ilk sezondan beri asla ısınamadım. Yeri gelmişken ilk bölümlerde Viren’i o halde gereksiz yere dağa çıkarmalarına asla anlam veremedim. Ama bu dizide bu tarz şeylere o kadar kafa yorup keyfimi kaçırmamayı tercih ediyorum.
Viren’i sezon boyu pişman bir şekilde gösterip sezon finalinde tekrar kötü göstermelerine biraz üzüldüm. Doğrusu büyüsünü kullanır kullanmaz eski haline dönmesi kara büyünün dedikleri kadar yozlaştırıcı olduğunu tekrar göstermiş oldu.
Callum, Ezran, Rayla ve Soren’in büyümüş hallerine bayıldım. Yeni çizimleri de çok sevimli olmuş. Rayla herkese garip geldiği için pek sevilmemiş ama ben o kadar garipsemedim. Sonraki sezon Runaan ve ailesine kavuşunca sıkıntı çözülür diye düşünüyorum. Özellikle Runaan’ı ben de merakla bekliyordum, Ethari’yle kavuşmasını da.
Soren’in karakter gelişimi tamamen oturduğu için çok sevindim, Claudia’yla karşılaşınca yine bir Jaime vakası yaşarız diye korkmuştum. Sonraki sezon dost edindiği ejderle birlikte daha çok görürüz umarım. Rayla’nın evcil maymunu da Fantastic Beast’ten fırlamış gibi olmuş, Niffler’ı andırıyor. Bu sezon değişik ve sevimli canavarlar açısından zengindi gerçekten. Özellikle vahşi ejderleri de sayarsak bol bol ejderha gördük. Ama kraliçe ejderha Zubeia’ya ayrı bir bayıldım. Konuşma tarzı ve hareketleri çok hoşuma gitti. Bu arada ismi de Zubeidah (Zübeyde) isminden türetilmiş. Bir de şu Death Note’taki Ryuk’ün renkli ve cılız versiyonu olan yaratık var ama ona hiç girmeyelim. (Kanatlı gollum yorumu da gördüm.)
Sunfire elflerinin kanatlı melez aslanları önceki sezonlarda gösterilmişti sanırım ama bu sezon daha çok dikkatimi çekti. Aslında mitolojideki Chimeira’lardan pek bir farkları yok ama renkleri çok sevimli. Aynıca şu parallellik çok sevimli olmuş. Bu arada “Aegis” kalkan demek, Amaya’nın sürekli yanında taşıdığı kalkanını düşünürsek yine üzerine düşünülmüş bir isimlendirme olmuş.
Buradan en sevdiğim karakter Janai ve Amaya’ya geçeyim hemen. İkisini en başından beri çok yakıştırıyordum. Çok uzatmadan istediğimizi vermeleri çok iyi oldu. Sunfire elfleriye insanlar arasındaki çatışma da çok gerçekçiydi. Özellikle insanların elflerin geleneklerine saygı duymaması çok tanıdık geldi maalesef. Janai’nin kardeşiyle arasındaki anlaşmazlık da günümüzde yaşanan tartışmaları akla getiriyor: “You can live with Amaya as if you are married. You can enjoy every day of your lives together, just as you would. But do not make it official. Do not make it a symbol.” Karim’de de “birlikte olun ama evlenmeyin çünkü ben rahatsız oluyorum” mantığı var. Tamam, paşam.
Geçmişi anlatırken gösterilen çizimler mükemmeldi. İnternet sayfalarında yüksek çözünürlüklü olarak paylaşmışlar. Özellikle Kraliçe Aditi’ye bayıldım. Janai’nin büyükannesi oluyormuş. İsmi Hint mitolojisinden geliyor, zaten hem görünüşü hem de üçüncü göz şeklinde kullanılan efekt bunu destekliyor. Ayrıca Sunfire elflerinin kültürlerinde de doğu etkisini hissettim. Fransız aksanlarıyla birleşince ortaya çok ilgi çekici karakterler çıkıyor.
Son olarak bu sezon da bir sürü Avatar göndermesi vardı. En dikkat çekeni de Soren’in ejderine yip yip demesi. Bir de Rex Igneous’ın hazineleri arasında Aang’in sopasıyla Sokka’nın bumerangı vardı.
Sonraki sezon önümüzdeki yaz geliyormuş sanırım. Arayı kısa tutmalarına sevindim, merakla bekleyeceğim.
4 Beğeni
Ejderhalar Prensi geçen sene başladığım ve bu sene dördüncü sezonunun geleceğini duyunca çok mutlu olduğum bir dizi. Avatar’a benzeyen tonu ve fantastik hikayesiylee de çok seviyorum.
Geçenlerde arkadaşlarımla son sezonu da izledik. Şahsen beğendim ve çok eğlendim. Yeni karakterler, geçen süreyle gösterilenler, tehdidin büyüyor olması vs çok güzel ama şahsen sezon finalinden çok tatmin olmadım ki bu konuda yalnız değilim. Gerçi önümüzdeki sezon yakın gelecekte çıkacaksa bu kadar üzerine düşmemiş olabilirler ancak dokuzuncu bölüm çok fazla merak hissi uyandırmadı bende. Ha bu demek değil ki yeni sezonu merak etmiyorum, ediyorum elbette ancak tneredeyse tahmin etmediğim hiçbir şeyin olmaması beni biraz hayal kırıklığına uğrattı doğrusu. Yine de diziyi özlemişim ve devamını merakla bekliyorum.
Düzenleme: Avatar Son Havabükücü göndermeleri 
1 Beğeni