The Dragon Prince Diyarı

Netflix tarafından yayınlanan fantastik dizi "The Dragon Prince"in sohbet alanı.

The Dragon Prince dün yayınlandı. İlk sezonun yarısını izledim. Görüşlerimi kısaca geçeceğim.

Kare hızı problemi fragmanda gördüğümüz kadar korkutmuyor, ancak hiç üzmediğini söyleyemeyiz. Animasyonlar çok daha iyi olabilirdi. Yer yer bayık mizah var, özellikle kullanıldığı yerlerdeki bazı uyumsuzluklar rahatsız etti. Ton devamlılığına iyi yedirilememiş. Arada hoşuma gidenleri de oldu tabii, örnek: “Winter is coming … eventually.” gibi. Ancak şimdiye kadar gördüğüm kadarıyla izlemeye devam edeceğim bir yapım olduğunu gösterdi. Genel olarak değerlendirince hoşuma gitti, bilhassa fantastik sevenlerin ilgisini çekebilir.

Not: Beklentim, ilerleyen bölümlerde karakterlerin arka planına biraz daha yer ayrılması.

7 Beğeni

Amaya hayran kulübü kuruyorum, gelenler? :smiley: Bayıldım.

4 Beğeni

Ben de bir Avatar Son Hava Bükücü hayranı olarak yaklaşık 200 dakikalık seriyi ara vermeden dün akşam itibariyle izledim. Evet fps sorunu var ama 3-4 yer dışında çok rahatsız etmiyor. Genelde karakterlerde sıkıntılı bu durum. Son bir iki senedir denk geldiğim birkaç animede de benzer sorun var (Berserk en sinirimi bozan) sanırım yeni bişeyler deniyorlar ve teknoloji biraz yetersiz.

Ben Bait ile ilgili mizahı çok beğendim açıkçası. dizinin genelinde mizah çocukça kalıyor ve bu anlaşılabilir bir durum. Bir kaç yerde baysa da genel olarak eğlendirdi beni. Avatar ile benzer aslında mizahı ama onun ile ilgili anılarım çok taze değil açıkçası.

Güneş, ay, yıldızlar, toprak, gökyüzü ve okyanusa ilave olarak kara büyü keşfedilmiş insanlar tarafından ve doğal olarak Lord Viren’den de anladığımız kadarıyla aşırı kullanımında insanı yozlaştırıyor.

Tahminim 6 veya 7 sezon olarak planlamışlar. Ama dizi tam dizi havasını vermiyor. Bölümlerin kendi içinde yükselerek bitmesi lazım bence ama ilk sezon bu konuda başarısız. Sanki 13-14 bölüm olsa herşey daha otururmuş gibi geliyor. Sezon finalinde bazı şeylerin sinyallerini verdiler ama ben pek tatmin olmadım açıkçası. Eksik kalan kısımları ve hikayedeki kopuklukları bilerek bıraktıklarını ve diğer sezonlarda toparlayacaklarını düşünmek istiyorum. Yine de umarım tahminim tutar ve 7 sezon izleriz kendisini.

Bundan sonrası SPOİLER uyarmadı demeyin.

Ben daha ilk bölümden Krak Harrow’un ölmediğini düşünüyordum. Benim tahminim bir yerlerden kral başkasının bedenine zorla yerleştirilmiş çıkacak idi ancak sezon finaliyle birlikte bu düşüncen kralın bir sikkeye hapsedildiği yönünde. Zaten apar topar cenaze yapılması ve kralın bekletilmeden yakılması o cesedin kral olmadığının en büyük kanıtı bence.
Biraz düşününce taç giyme töreninde Pip ile özellikle konuştu. Kral bundan sonraki hayatına papağan olarak da devam edecek olabilir.

İkinci olarak Claudia daha çok genç olmasından dolayı daha kara büyüden etkilenmemiş ancak zamanla Azula’ya dönüşümünü izlesek çok güzel olur diye düşünüyorum. Soren’i babasından korkusu dışında etkileyecek bir şey yok ama Claudia’nın acilen kara büyüyü bırakması gerekiyor ya da onu yozlaşmaktan kurtaran bir tılsım muska falan bulurlar.

Prens Azran’ın hayvanları anlayabilmesi ejderhalar ile barışta kilit rol oynayacaktır diye düşünüyorum ama bu özellik nereden geldi tam bir muamma. Callum ile anneleri bir mi acaba. General Amaya Kraliçe Sarai’nin kardeşi ve muhtemelen kraliçe de beyaz. Azran görüntü babadan eri kalan herşey anneden geliyor gibi. Hayvanlarla konuşma olayı da muhtemelen kraliçenin soyuna bağlanacak bence. Muhtemelen Finalde Azran kral Callum ise onun büyücü sağ kolu olacak.

Elf tarafının da çok mazum çıkacağını düşünmüyorum. Claudia dediklerinde haklı olabilir.Belki de bu sebeple Rayla’nın ailesi görevi terk etmişlerdir. Tabi şuan sikke olarak Viren’in kesesinde de geziyor olabilirler.

Benim merak ettiğim konu yolculuk çoğalarak mı devam edecek yoksa ana karakterler sabir mi kalacak. Çünkü bir yerde Callum’a büyü öğretmeni lazım. Caludia bu durumda ekibe katılabilir ve zamanla delirirse çok güzel olabilir. Soren de babasından korktuğu için bunları öldürmeye çalışır falan ama Claudia kötü olunca iyinin tarafına geçer ve belki Claudia’yı kötülüğün elinden kurtarırlar. Ateş hançerini görünce azran için iyi bir silah olacağını düşündüm ama almadılar silahı.

Kurtlu kız ise Prenses Mononoke’ye gönderme olarak kalsın diyeceğim ama ekibe katılacak gibi bir his var içimde. Umarım katılmaz ailesi falan var kızın ama çok çok ileride Azran ile evlenip iyilikler içinde krallığı yönetecekler diye çok korkuyorum

şimdilik aklıma gelenler bunlar aklıma gelirse editlerim burayı.

4 Beğeni

Amaya’dan alıntı;

Sana güveniyorum. Sen benim sesimsin. Şimdi isteğim olup o çocukları kurtarmanı istiyorum.

2 Beğeni

Bence her sezon bir kitap olarak anlatılacaksa sonraki sezon güneş kitabı olabilir.

güneş hançeriyle ilgili daha çok şeyin olacağını düşünüyorum.

1 Beğeni

İlk sezonun sonlarına doğru mizah daha iyi kotarılmış. Claudia’nın manik halleri hoşuma gitti. İki yönlü karakteri güzel.

3 Beğeni

Bence epey gelecek vadediyor seri. ATLA’da gözlemlediğim kadarıyla yazar hikayeye yeni ve etkili karakterleri dahil etmekten çekinmiyor ve bunu güzel bir yoldan yapıyor. Avatar’ın ikinci sezonu birinciye göre çok daha eğlenceli ve etkileyiciydi, The Dragon Prince’den de aynısını bekliyorum. Hakkında uzun uzun yazmak için erken, birkaç sezondan sonra belki. Ancak sevgili @MustafaYildiz umarım Claudia’nın hikayesi sizin dediğiniz yönlere gitmez zira ben orada çok güzel bir “redemption arc” görüyorum. Yani Azula’dan ziyade bir Zuko hikayesi gelir oradan diye umuyorum. Tabii yazar bizim bile bu kadar kolayca işaretlediğimiz benzeşmeden özellikle kaçınabilir. Ama Claudia şu an en sevdiğim karakterlerden biri. Çıkardığı saçma sesler ve heyecanı beni başka bir seviyede vurdu :joy:. Serinin ilk giflerinden birini de ben yapmış olayım buyurun. (Sesi de duymanız için video olarak yükleyeceğim Netflix’e söylemeyin :sweat_smile:)

Bir de Callum’u şu an itibari ile Sokka ile epey benzetiyorum hikaye ilerledikçe değişir sanırım.

Son olarak Rayla’nın (ve şu ana kadar gördüğümüz tüm elflerin) İngilizce seslendirmesini İskoç aksanı ile yapmışlar aklıma sürekli şu videodaki kadın gelip duruyor Rayla’yı dinlerken gülmekten alamıyorum kendimi.

4 Beğeni

Bitirdikten sonra diziyle ilgili en büyük sıkıntılarım; didaktizmin çok göze batması, yeterince etkileyici olmaması ve çok kısa hissettirmesi.

Didaktizm meselesi A:TLA’da da olan bir şeydi. Ama hiçbir zaman rahatsız edici bir şey değildi, açığa çıkmıyordu çıksa dahi dizinin Doğu felsefesi motiflerine uyuyordu.

TDP’de çok yerde didaktik anlar yapay hissettirdi. Ki yapaylık hissiyatı benim Netflix dizilerinde (bunu genel olarak Netflix animasyonları için söylüyorum) hissettiğim genel bir problem. Öte yandan bu animasyon öbürlerine kıyasla çok daha az yapay hissettirdi genel olarak.

Yeterince etkileyici olmamasına gelirsem, bu mesela serinin intro kısmındaki epic hissiyatı veya böyle bir fantastik janrdan beklediğiniz genel epic’liği serinin kendisinde bulamamamla alakalı. Ancak belli noktalarda (mesela büyü cast edilen sekanslarda) bunu hissedebiliyorsunuz ama serinin büyük bir çoğunluğunda, özellikle final anında böyle güçlü bir an yok.

Mesela bu diziye çok yapılan A:TLA’ın ilk sezonu kıyaslamasında, Aang’in Avatar hâline geçmesine benzer bir sekans bu seride yok.

Bu belki A:TLA’a benzememesi için yapılmış bir seçimdir ama modern animasyon serilerinin büyük bir çoğunluğunda ve bu serinin de introsunda bulunan bir şey olduğu için bu problemin bir sonraki problemle alakalı olduğunu zannediyorum, o da:

Bütün seri* tek bir bölüm gibi hissettiriyor. Yani, en sonuna vardığınızda tatmin olmuyorsunuz, aklınızda devam bölümü gelecek bir bölüm gibi kalıyor.

Bu da sanırım Netflix ve binge-watching formülüyle alakalı bir şey.

Yakın zaman önce, binge-watching formülüne gelen itirazları değişime ayak uyduramayan bir dedebeylik olarak düşünüyordum.

Ama özellikle Final Space ve bu diziyi izlerken bu formülün kullanımı beni oldukça rahatsız etti. Çünkü bu diziler, bu formül üzerine yayınlanacakları bilincinde inşa edilmiş olduklarından her bölümün niteliği açısından eksik hissettiriyorlar.

Yani mesela, normal bir şekilde hazırlanmış bir animasyon seriyi binge-watching yaparken ortada ciddi bir değişiklik olmuyor. Ama bu seriler bu şekilde izlenmek için tasarlandıklarından bölüm bölüm olarak eksik hissettiriyorlar.

Temelde, bir diziyi dizi yapan bütün avantajları kaybediyorlar ama bu formatın bütün dezavantajlarını koruyurlar. Bu da bir çeşit anti-climax hissi, bir tatmin olmamışlık bırakıyor ağızda.

Bunlar dışında fikrin ve senaryonun kötü olduğunu düşünmüyorum. Gayet güzel bir seri gibi görünüyor şu aşamada. Ama cidden, çerez gibi bir şey oluyor. Hani cips yersiniz de tadı güzelir ama sizi tatmin etmez daha fazlasını istersiniz ama çabuk bittiği için sizde olumsuz bir his oluşturur ya, öyle bir şey.

*Seri kelimesini kullanma sebebim diziden bahsederken özel olarak bu sezonu kastetmek.

4 Beğeni

Haklısınız. Zaten tek seferde izleyecekler, 200 dk bir şey zaten deyip çok umursamıyorlar bence de ama özellikle ilk bölümün sonunda ne yani bitti mi bölüm güve elflerin kapına vardığında bitse yada güveyi gördük tekrar dedim aha Soren bulacak hiçbir şey olmadı öyle dümdüz bitti.

Avatar’ın inrosundaki sıraya göre sezonlara isim vermişlerdi. Burada da aynı sistemi uygulayabilirler Ama Direkt 2. sıradaki ay ile başladılar. Sıralı gitmezlerse bence gökyüzü olacak Hazır Ejderhalar Prensi yumurtadan çıkmışken. Bir de o hançer bena ukte oldu. Rayla keşke alsaydı o itin güneş hançerini

@BlackOut Benim de en sevdiğim karakter Claudia Claudia kötü değil ki. ve kefater ödeyecek bir şey yapmadı henüz. Şuan kara büyü nerdü daha çok ve babasının da aynı şekilde başta kralın sağ kolu olan adam olmadığını zamanla yozlaşıp tahta sadece kendini layık gördüğünü biliyoruz. Muhtemelen diz çökme olayı birşeyleri tetikledi. Aynı durum Claudia için de geçerli olacak bence belki önümüzdeki 2 sezon Claudia karanlık tarafa geçecek ardından 1 sezon kendini sorgulayacak ve sonra tekrar iyi tarafa geçecek. Kısaca başta Azula’ya dönüşecek ardından Zuko’ya bence. Gerçi Soren daha bir Zuko olacak gibi. Babası için herşeyi yapacak ve pişman olacak.
Ayrıca İlk sezonda karakterleri ben de Avatar ile karşılaştırıyorum.
Callum - Sokka
Azran - Avatar Aang
Rayla - Katara
Bait - Appa
Zym (ejderha) - Momo?

1 Beğeni

Karakter animasyonları çok kötü ya, gözüm bozukmuş gibi hissediyorum. İzlemeyi zorlaştırıyor.

1 Beğeni

Kısa açıklama: Ne desem bilemedim.

Kısadan biraz daha uzun diyeceğim şeyleri diğer yolcular yazmış. Beklentim yüksek değildi en baştan itibaren ama yine de sonuçta Avatar serisinin yapımcıları vardı işin içinde ve haliyle bir “acaba?” diyordum içten içe.

Öncelikle, kısa sürede biten bir seriydi. Yani dizi gibi değil de, üçlemenin ilk filmini izlemiş gibi hissettim. Acaba arka arkaya bölümleri bir anda tüketmiş olmak mı o hissiyatı tam veremedi, emin değilim. Anlatılmak istenen, yaşanan sıkıntılar nedense çok da zorlayıcı şeyler gibi gözükmedi. Kötü dediklerin tam da kötü değil gibiydi, bazı esprilerin tam da espri olmaması gibi. O Avatar ve biraz da Korra’da yaşadığım bağlanma hissiyatı The Dragon Prince’da oluşmadı.

Yine de izletti, “bu ne böyle,” tarzı bir tepkiyle yarıda bıraktıracak bir unsur barındırmıyordu. Sevdim ama olmasaydı da şikayet etmezdim herhalde. Yeni sezonun daha başarılı olacağı umudunu taşıyorum sadece.

3 Beğeni

Pek anlamıyorum bu efekt meselesinden ama dizinin görseli bana eskiden TV de sürekli yayınlanan şu Habil ve Kabil filmini anımsattı.

images%20(2)

images%20(1)

3 Beğeni

Bir de Callum’u şu an itibari ile Sokka ile epey benzetiyorum hikaye ilerledikçe değişir sanırım.

Callum’un ve Sokka’nın seslendirmesini aynı kişi yapmış, cahilliğime gülsem mi ağlasam mı bilemedim :joy:. Bir ara konuşma tarzları o kadar benzemişti ki Callum’dan şu hareketi yapmasını beklemiştim.

2 Beğeni

Şimdi bitirdim ilk sezonu, pek animasyon takip eden biri değilim. Çok bilgim yok ve kıyaslama yapamayacağım diğerleriyle ancak ilk bölümlerini pek sevmesem de son yarıyı oldukça beğendim. İkinci sezon için çok beklemeyiz umarım.

1 Beğeni

Sonunda 3. Sezon geldi. Şimdi 4 saatte tamamını bitirip yeni sezon ne zaman gelecek diye kara kara düşünme zamanı.

1 Beğeni

Ya bu dizinin müziklerini dinlemekten çok keyif alıyorum. Sezonlar arası büyük değişim göstermiyor, ancak temelindeki sakin, yer yer yükselen tanıdık melodiler çok hoşuma gidiyor. Diziyle uyuşuyor. Frederik Wiedmann’ı tebrik ediyorum gerçekten.

Sıralı tam liste:

4 Beğeni

3.Sezonu yeni izledim. Her yeni sezon bir öncekinden daha iyi çıkıyor. Animasyon sıkıntılarının çoğu da çözülmüş. Ayrıca Popüler kültür göndermeleri çok hoş.

İlk sezonda winter is coming, say hello to my little friend ve this isnt my biggest sword İkinci sezonda Sailor Moon göndermeleri ve one simply does not walk into Xadia Üçüncü sezonda ise Oasis Wonderwall ve Callum’un bumeranga bakması çok güzeldi.

1 Beğeni

“Netflix’e Aaron Ehasz’ın yeni animasyonu geliyor.” haberini aldığımdan beri çok yakından takip ettiğim bir dizi ve en sevdiğim diziler arasında. Sanki Aaron bu sefer diziyi gerçekten çocuklar için yapmış da yine her yaştan insanı ekran başına toplamış gibi hissediyorum. Birçok karakter, olay Avatar’ı hatırlatıyor zaten. Ayrıca dikkat çekmek istediğim bir başka şey ise siyahi, eşcinsel ya da “güçlü kadın” karakterlerin oldukça doğal bir şekilde, zorla göze sokulmadan yerleştirilmiş olması. Dizi-film gündemini takip edenler bu konularda çok fazla tartışma çıktığını görmüşlerse dediğimi anlayacaklardır. Bu karakterlerin doğal sergilenmesinin küçük yaştaki izleyiciler için de önemli olduğunu düşünüyorum.
Keşke 3. sezonu izledikten sonra burayı keşfetmiş olsaydım, o anki etkisiyle daha ayrıntılı bir yazı yazardım…En azından şimdiye kadar Pinterest ve Reddit’ten bulduğum ve elimde biriken resimleri paylaşmak istiyorum ve ayrıca dizinin Instagram hesabı çok samimi ve güzel paylaşımlar yapıyor, bunu da eklemiş olayım. (Resim konusunda biraz abartmış olabilirim ama hepsi birbirinden güzeldi…)

En sevdiğim resim:


Karakterlerin bu tarz çizimlerini her zaman çok beğenmişimdir:

Rayla:

  1. sezonun en efsane sahnelerinden, koymasam olmazdı:

Bait:


Bait-Appa:

  1. sezonda tanıştığımız minik yaratıklar Adoraburrs:

Kral Harrow

Janai (favori karakterim):


Sıra olmazsa olmaz 'ship’lerde.

Ruthari (Bu ikisi için yapılmış o kadar fazla güzel resim var ki seçmekte zorlandım ve o yüzden sona bırakmış oldum.):





Not: Spoiler olabileceğini düşündüğüm tüm resimleri kapattım ama izleme zevkini bozacak kadar bilgi içerikli bir şey yok. Yine de problem olmasın diye kapatma ihtiyacı hissettim. Bu yüzden henüz hepsini bitirmemiş olanlar isterlerse açıp göz atabilirler.

2 Beğeni

Artık bir 4. sezon duyur Netflix !

2 Beğeni

4, 5, 6, ve 7. Sezon onayı almış.

4 Beğeni