Anket listesinde olan 14 kitabın 9’u benim okuduklarım arasında.
Listenin dışında kalan onlarca “iyi roman” dediğim kitap var. Hem listede olanlar hem liste dışında kalanlar arasında en iyi diyerek bir kitap seçemedim.
Bu “en iyi” tanımlaması pek doğru gelmiyor bana, en çok satan, en çok yabancı dile çevrilen gibi bir tanım belki daha doğru olur. İnce Memed en iyi desem, Demirciler Çarşısı, Dağın Öte Yüzüne haksızlık olur. Bir gün tek başına iyi desem, Mavi Karanlık, Güven romanlarına haksızlık olur. Kemal Tahir, Rıfat Ilgaz, Orhan Kemal, Adalet Ağaoğlu, Halide Edip, Mehmet Eroğlu en iyi kıstaslarına girmez mi?
Ruh Adam zamanına göre çok çok iyi yazılmış bir roman. İçinde bir insanın nasıl psikolojik bir evrimden geçtiğini ve o evrimin ne denli güçlü şekilde ilerlediğini görüyorsunuz. Kendi karakterinden asla taviz vermeyen sert bir adamın ileride nasıl bir psikolojiyle hareket ettiğini gözlemleyeceğiz.
Aşkı için (ya da aşk sandığı) Tanrı’nın huzuruna çıkıp savaşmasını okuyacağız. Hem psikolojik hem dramatik biraz da fantastik bir roman. Bana kalırsa Türk edebiyatının en iyi romanıdır.
Şahsen İnce Memed’leri okumadan ölmek istemiyorum.
Zamanında (lisede) Türk Edebiyatı’nın güzel eserlerini okutan Edebiyat öğretmenime sevgiler ve çokça teşekkürler…
Minare Gölgesi dışında listedeki tüm kitapları okudum. Açıkçası “En iyi” kıyaslaması neye göre, kime göre o kadar değişken ki burada kime oy versem bir diğerinde gönlüm kalacak. Puslu Kıtalar Atlası her şeyiyle çok başka, İnce Memed sadece Çukurova betimlemesiyle bile gönüllerde taht kurar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü ise tüm çağları aşacak muhteşem bir eser! İngilizceye çevrildi ve birçok yabancı arkadaşım bu kitaptan sonra diğer Türk edebiyatı eserlerini de merak ettiklerini söylediler. Yani Türk edebiyatı kötü değil. Maalesef çeviri az. Kara Kitap’ın edebi ve sosyal bilimler temelinden bahsetmiyorum bile! Muazzamdır! Üç İstanbul var bir de! En iyi diye hangisine uzansam çarpılacakmışım gibi geliyor. Çoğu o kadar en iyi ki bu kitapların! Sanırım oy kullanmayacağım. Bir de zaten birçoğu lise edebiyat dersinde okunması zorunlu olan kitaplar. En azından benim lisemde öyleydi. O zaman ben de liseme bir selam yollayayım.
Listeye girebilmiş bu kitaplar ‘en iyi’ olma vasfını kazanmış, demektir. Şahsen anket sonucunu zerre merak etmiyorum. Listenin ilk sırasından itibaren tek tek okumak istiyorum. Hepsi birinci bana göre.
Listedeki kitaplardan sadece 3’ünü okuduğum için bir şey diyemeyeceğim ama okuduğum 3 kitap da hayalkırıklığıydı benim için. Türk Edebiyatı benim için böyle oluyor genel olarak, nadir olarak “en iyilerden birisi” denilen kitaplardan okuyorum ve “bu muymuş” diyorum.
Umarım bundan sonraki okumalarım daha keyifli olur, yukarıdaki listeden de 4 kitap okuma listemde hatta.
Açıkça söylemeliyim ki ben Türk Edebiyatını sevmiyorum. Yani bir Fransız Edebiyatı, Rus Edebiyatı varken bizim kendi Edebiyatımız niteliksiz geliyor. Konuları yani nasıl söylesem bilemedim yavan gibi. Ama şunu söylemeliyim ki okuduklarımın arasında en beğendiğim Kürk Mantolu Madonna idi.
“Listedeki kitapların şu kadarını okudum/okumadım” yazan arkadaşlar, hangi kitapları okumadıklarını/okuduklarını yazabilirler mi? Sayı bir şey ifade etmiyor, ben yorum okurken “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” okunmuş mu onu öğrenmek istiyorum mesela. Okuyup mu başka kitaba oy vermişler okumadan mı bu önemli, kaç kitap okuduğumuz değil.