Siparişinizde bulunan ve aşağıda bilgileri bulunan kitap maalesef temin edilememektedir. Ekibimiz farklı kaynaklardan da bu kitaba ulaşmaya çalıştı ancak kitabınıza ulaşmamız mümkün olmadı. Elimizde olmayan bu aksaklık için içtenlikle özür dileriz.
Alışverişinizin Enpara kartıyla gerçekleştirildiğini görüyoruz. Bu kitabın iptal edilmesi halinde alışveriş tutarınız 50 TL altına düşeceği ve Enpara kampanyası kapsamından çıkacağı için size sormadan iptal işlemini gerçekleştirmedik.
Kampanyadan yararlanabilmeniz için, dilerseniz siparişinizin tamamının iptal edebiliriz, siz de böylece yeni bir sipariş oluşturabilirsiniz; ya da tedarik edemediğimiz kitap tutarında hediye çeki tanımlayabiliriz.
Alışverişinizi Enpara kampanyası dahilinde yapmadıysanız talebiniz doğrultusunda iptal işlemini gerçekleştirebiliriz. Gerekli işlemi sağlayabilmek için geri dönüşünüzü bekliyoruz.
Bir kaç ay önce aynısını ben de yaşadım Kidega’da… Kidega’nın diğer sevdiğim bir yönü de stok sorduğum kitaplarda dağıtıcılarda kitabı bulmaya çalışmaları olumlu ya da olumsuz geri dönüş yapmaları.
Hocam idefix’i neden kullanmıyorsunuz? Her ne olursa olsun bütün hatalarını kapatıyorlar. En ufak hasarlı kitabı sebep belirtmeden iade ediyorum, değişimini talep ediyorum. Şu ana kadar hiç reddedilmedi talebim. Genel olarak idefix’e karşı forumda bir antipati var ama ben kendilerinden daha iyi bir site görmedim. Belki kidega o seviyededir ama o da fiyat konusunda ve kampanyada kötü.
Zaten talebinizi reddetmeleri gibi bir durum söz konusu değil. O şekilde davransalar nasıl satış yapacaklar. Önemli olan sürekli hasarlı ürün yollamamaları. İdefixte hasarlı ürün gönderiminde en ön sıralarda zaten sizde belirtmişsiniz yolladıklarını. Kimse mükemmel kusursuz ürün gönderimi beklemiyor. Fakat sürekli hasarlı ürün gönderenden de alışveriş yapmak istemiyor. Bugün arkadaşın BKM ile yaşadığı olayı idefix’in bir adım geri kalmadan yapma olasılığı çok yüksek.
Birde D&R’la aynı depolama sistemini kullanıyorlar. Biri berbatsa ötekide aynı.
Hocam dünyada tek bir insan olsaydı sadece “ahlak” olgusundan bahsedebilir miydik? Ya da kıyamet sonrası bir vakitte dünyada tek bir insan yaşasaydı yine aynı durum geçerli olur muydu?
Bir gün böyle evde oturmuş cici cici kitaplarımı bekliyordum. Kapı çaldı. Kargo geldi. Koliyi hevesle bir açtım, ne göreyim? Kolinin üstüne fil oturmuş. Bir canavar da kitapları ikiye ayırmış. Kapağını açıyorsunuz ve kapak sıyrılıp düşüyor. Tıpkı sizin gibi gözüm döndü. Aradım söylendim ve eve kargo çağırdım. O kadar sinirlendim ki bir yandan da ağlıyorum. Kocaman bir not yazdım. Böyle bir kitabı nasıl yollayabiliyorsuz diye isyan ettim. Bulabildiğim her mecraya yazdım ama içimdeki o öfkeyi atamadım. Akşam eşim geldiğinde nasıl bir haldeysem korktu adam. N’oldu dedi? Dedim böyle böyle. Azıcık yürüyüşe çıktık. Kahve içtik, hava aldık derken sakinledim. Kendime geldim. Aradan bir hafta geçti gelen kitap aynı şekilde. Oturup düşündüm ve çalışan da insan ben de insanım. Olabilir böyle şeyler dedim. Rafa kaldırdım kitabı. Kendime bir hatırlatma olarak durur. Hepimiz insanız. Maddi zorunluluklar yüzünden çalışmak zorunda insanlar. Patronlar uyuz, anlayışsız. Sevmese de o işi yapmak zorunda. O kişinin orada olmasına sebep bir sürü şey var. Ben de kusursuz değilim. Dikkat timsali hiç değilim. Birçok işte çalıştım bu zamana dek bir sürü de hatalarım oldu. Ben anlayışlı olamazsam, ben değişmezsem karşımdakinden değişmesini nasıl beklerim? O gün bu gündür bu tip şeyleri dert etmiyorum. Hemen koşa koşa okumayacaksam internetten gelen ürünü bekleyebilirim. Hemen okuyacaksam kalkıp gider, alırım.
Uzun lafın kısası hayatta böyle şeyler olur efenim. Durup sakince bir nefes almak gerek. Düzeltilemeyecek şeyler değil. Bunlar telafisi olan şeyler. İnsanlar kolunu, bacağını, kadeşini, annesini kaybediyor dikkatsiz insanlar yüzünden. Bunlar geri gelmez ama kitaplar her zaman geri gelebilir. Dünyada binlerce çocuğun hevesleri kırılıyor. Hayalleri ya yok ya da yıkılmış bizlerin bir kitabı yırtık olmuş çok mu? Bazen bu bakış açısı hayat kurtarır. Evet ben de kitaplarıma düşkün insanım. Evet ben de bir yerine bir şey olsa üzülen insanım. Ben de kimseye ödünç vermem. Bunlar kişisel tercihlerim. Sadece şimdi oturup düşünüyorum. Telafisi var mı? Var. O zaman boş ver. Telafisini yap. Diyeceksiniz ki zaten bir kere yaptım. Yine aynısı oldu. Bir çocuk bir kere düştü diye yürümeyi ögrenmekten vaz geçmez. Bin kere düşer ve sonunda yürür. Hayatta da çoğu şey böyledir. Bunlar naçizane tavsiyemdir.
Anlıyorum ama telafisi var. Siz sakin olmaya çalışın. Sakınan göze hep çöp batıyor. Ben de aşırı sakin değilim. Benim de sinirlendiğim zamanlar oluyor ama fren de yapmazsak bu hayatı kendimiz için zorlaştırmış oluruz. Zaten hayat yeterince zorlaştırırken bir de kendimize ne gerek var?
Benim bayan, onların da bay olmasıyla alakalı bir durumu ima ettiysen çok yanlış olmuş. İkisi de benim kardeşimle aşağı yukarı aynı yaştalar.
Umut kısa sürede çok sevdiğim bir kardeşim oldu. Sıcak kanlılığı ve yaşına göre büyük düşünceleriyle takdirimi kazanmıştır.
Ishamael’i ise sanırım 6 senedir tanıyorum. Fazlası vardır, eksiği yoktur. Kendisi en kıymet verdiğim dostumdur. Gönlümüz her zaman bir olmuştur.
Bu çıkarımım sonucunda söylediklerinle üzdün gerçekten ya da kendini ifade etme şeklinde yanlış olan bir şeyler var. Umarım kısa sürede bu cümlelerini tekrar okuyup kendine eleştirel bir gözle bakabilirsin.
Neyse, o zaman bu yanlış anlaşılmaları ve tatsızlıkları geride bırakmak en iyisi.
Konuya yeniden dönelim. Babil şu sıralar benim memnun olduğum bir site. Kitaplarım bugün geldi ve gayet de temizlerdi. Sadece bir kitapta çok ufak bir hasar vardı ki bu da normal yani.
Adamlar neleri düşünüyor.
Oturup düşündüm ve çalışan da insan ben de insanım. Olabilir böyle şeyler dedim. Rafa kaldırdım kitabı. Kendime bir hatırlatma olarak durur. Hepimiz insanız. Maddi zorunluluklar yüzünden çalışmak zorunda insanlar. Patronlar uyuz, anlayışsız. Sevmese de o işi yapmak zorunda. O kişinin orada olmasına sebep bir sürü şey var. Ben de kusursuz değilim. Dikkat timsali hiç değilim. Birçok işte çalıştım bu zamana dek bir sürü de hatalarım oldu. Ben anlayışlı olamazsam, ben değişmezsem karşımdakinden değişmesini nasıl beklerim? O gün bu gündür bu tip şeyleri dert etmiyorum. Hemen koşa koşa okumayacaksam internetten gelen ürünü bekleyebilirim. Hemen okuyacaksam kalkıp gider, alırım.
