Türkiye'nin İlk* Bilimkurgu Kitabı: "Yeni Dünya: Mars'ın Keşfi"


Cem Yarmuş’un uzun zamandır merakla beklenen kitabı Yeni Dünya: Mars’ın Keşfi yayınlandı.

Yazımı dört (4) gün süren bu kitap, Ray Bradbury’nin Mars Yıllıkları’ndan sonra alanında yazılmış en iyi bilimkurgu kitabı olarak değerlendiriliyor.

Tanıtım metnindeki ifadelerle;

"Yeni Dünya: Mars’ın Keşfi, Mars’taki ilk kolonilerin başında olan Cem Yarmuş’un, 2020-2081 yılları arasında tuttuğu, sonrasında Mars’ın ilk edebiyat eseri olarak görülecek bin sayfayı aşkın notun küçük bir kısmı.

2081 yılında, selfie çekilmeyi bırakan bir robotun yol açtığı büyük felakette ölen Yarmuş, aslında ölmedi mi?
Kendi yarattığı ve dünyaya gönderdiği karakterler Mahmut ve Esra, Yarmuş’u kurtarmış olabilir mi?
Büyük otel zincirinin varisi o meşhur kadının konuyla ilgisi ne?

Neyse ki neler yaşandığına dair konuyla ilgili derin araştırmalar yapmış akademisyen ve araştırmacıların görüşlerine de kitapta yer verilmiştir.

Üflenen oksijenler, tavla zarları, insan gazeteler,
gücenik robotlar…

Görev zor, okura düşen yük fazla —lâkin tüm edebiyat, edebiyat adını almış o kelimeler ve göstergeler oyunu söz konusu olduğunda,
hep böyle olmamış mıdır?"

Yeni Dünya: Mars’ın Keşfi çevreyi önplana çıkartmak amacıyla, Dünya yerine Mars’ı kullanmış, ama sorunlar Dünya’nın sorunları ve insanlar da büyük ölçüde, Dünya’nın insanları. Cem Yarmuş bizi, aynaların yaşama biçimimizi merhametsizce yansıttığı, kendi içimizdeki ve uygarlığımızdaki hataların abartılarak altının çizildiği bir koridora sokuyor. Gizli okşayışlarla bizi önce bir memnuniyete sürüklüyor, ardından da Dünya’nın çarpık, öğütücü, açgözlü düzeniyle insafsızca yüzleştiriyor.

Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık tarafından neşredilen eser her bilimkurgu okurunun kitaplığında olmayı fazlasıyla hak ediyor. Üstelik 10 TL. 10 TL’ye sigara bile kalmadı.

Satın almak için: Yeni Dünya: Mars'ın Keşfi (Cem Yarmuş) Fiyatı, Yorumları, Satın Al - kitapyurdu.com

*Yayınlandığı gün olan 20 Şubat 2020 tarihinde, yayınlanan ilk bilimkurgu kitabıdır.

3 Beğeni

Kitabın tanıtımının neresiyle dalga geçsem kararsız kaldım, zira çok var.

Yukarıda yazdığım dünya üzerinde bir kitaba yapılan ilk* eleştiridir.

*3 Mart 2020, saat 00:20’de.

8 Beğeni

İroniden anlamayan nesilleri çok yıpratacak bir kitap. Keyifle takip ediyorum yarattığı etkiyi.

3 Beğeni

Belli ki kaliteli mizahla, "eheheh gönderme var"cıları filtreleyen bir kitap.

1 Beğeni

Aaaa, kitapyurdu doğrudan yayıncılık güzel bir oluşuma benziyor. Etkilendim. Bu mesaj ironi içermemektedir, içerse bile kendini bilmemektedir.

1 Beğeni

İroniyle alakası olduğunu düşünmüyorum. Bence saçma bir yazı. İroniden ziyade komik pazarlama taktiklerini daha çok andırıyor.

8 Beğeni

Alacağım varsa da bu tanıtım yazısından sonra vazgeçtim. Bilim olmayan bir ülkenin bilimkurgusu da bu kadar olur işte.

2 Beğeni

Kitapyurdu satış rakamı 281 adet

1 Beğeni

@Kalidor üstüne alınma söylediğin sözü çevremde ve internette çok duyuyorum. Size değil de bu yargıya karşı bir şeyler yazmak istedim.

Bilimin olmadığı yerde bilimkurgu olmaz, yargısına katılmıyorum. Klasik bilimkurgu yazarları (günümüzde de keyifle okunan) günümüz dünyasından çok daha ileri ve gelişmiş bir dönemde mi yaşadılar? Maksat bilimsel çalışmalar mı?

Ne bileyim polisiyenin yazılabilmesi için bol cinayetli bir ülkede mi yaşamak gerekiyor? Yahut fantastik için bol fantazi unsuru içeren yerde mi büyümeliyiz?

Bilimkurgunun az olduğu yerde Bilimkurgu’yu komediye indirgeme çabaları da hoşuma gitmiyor. Tamam komedyenler her alanda kendini gösterebilir, tabii bilimkurgu alanında da varlık gösterebilir. Ancak yıllar geçtikçe eser üretenlerde şöyle bir çıkarım oluşuyor.

Bilim yok bilimkurgu olmaz. —> Bilimkurgu yoksa biz de onunla dalga geçeriz. —> Dalga geçtiğimiz neyse o zaten bize hiç gelmesin…

Bu eserin de okuru bol olsun ama ben ucunda dalga geçmek de olsa (ironi de olsa) yapılan çalışmanın ciddi olmasını isterim. Bunun emek verilmiş ciddi bir çalışma olduğunu arka kapak yazısında hissetmek isterim.

Arka kapak bana kalırsa çok kopuk kopuk, eser hakkında fikir vermekten uzak ve kafa karıştırıcı.

Bunun yerine arka kapak ya da tanıtım yazısında ne olabilirdi, diye düşünüyorum. Eserde bulunan yazarın sevdiği ve eserin “ironik” ya da “komikliğini” gösteren bir pasaj olabilirdi. Daha açıklayıcı ve daha çekici olurdu.

4 Beğeni

Komiklikler yapayım,birileri ironi olduğunu iddia eder ve insanlar aslında bunun iğrenç bir pazarlama taktiği olduğunu söylemeye çekinir diye yazılmış bir saçmalık.

2 Beğeni

İnsanların alışkın oldukları, zevkle biat ettikleri kültürel iktidar dışında yer alan bir iş gördüklerinde; astarı hakkında iki satırlık bilgilerle koşa koşa haşlamaya gelmeleri komik bir durum. Biraz Orta Çağ’dan kalma. Ama olsundu.

Kültürel iktidar solun elinde gibi gözükse de onu buralarda tutan da sağcı kesim. Bu muhafazakarlığın başka açıklaması yok. Her şey, yalnızca bir takım insanların istediği tipte şekillenmeli. Aksi örneklerin kafasına vurabiliriz. Alışılmayan her şey kötü. Sistemi koruyalım, bunu da en iyisini yine kendimiz bilerek yapalım.

Evet, büyük oyun yine çözülmüş. Arka kapağın nasıl olması gerektiği, tanıtım faaliyetlerinin ölçüsü, mizahsa en alasının nasıl olacağı bir bir tanımlanmış.

Bu arada, kitabın yazarı “komedyen”, “pazarlamacı”, “taktikbaz” Cem Yarmuş’un Jonathan Safran Foer söyleşisini aşağı bırakmak isterim:

Hayırlı ahkamlar herkese, öpüyorum.

Şaşalı kelimeler seçerek kendinizi yücelttiğinizi sanıyorsunuz. Diğer taraftan karşınızdaki kişiye binbir türlü etiket yapıştırıp laf cambazlığı yapıyorsunuz hoş değil!

Aşama aşama gidelim:

  1. Kim hangi zevke biat etmiş? Eser tanıtım metninde içeriden pasaj olsun demek bir zevke biat mı?

  2. Alkışlarım sizi; zira kültürel iktidar dışında bir işi ilk siz yaptınız! İlk biz görüyoruz! Muazzam ama şunu unutmayın, ilk özgün işi Homeros yapmıştır, gerisi onun üzerine inşa ederek devam eder.

  3. Edebiyatta iktidar kültür diye bir şeyin var olduğunu ilk kez duydum. İnanılmaz. Ana akım, alt kültür gitti! Bir de iktidar kültür geldi! Tuhaf, nerede bu iktidar kültür başkanı, bir gösterin de bilelim. Ha demek istediğiniz popüler kültür mü? O da muallak!

  4. Okuru Ortaçağ hapsedip gerici ithamı bulunmak yanlış kardeşim. Bu basit oyunu ülkemizde her alanda görüyoruz alçalmayınız!

  5. İki satırlık bilgi var. Doğru diyorsunuz. Ancak yukarıdaki yorumlara bakınız bakalım eserin içeriği hakkında biri bir şey diyor mu? Arka kapak yazısı var arka kapak eleştirilmiş! Bunu yapmak gayet normal! Film afişi görünce film afişini eleştirince filmin içeriği hakkında mı konuşmuş oluruz? Afiş ve tanıtım hatalı demek ne zamandan beri içerik eleştirisi olmuştur.

  1. Sağ ve sol söylemlerle gerici suçlaması, yahu bu basitliği nasıl kabul ediyorsunuz. Bu basit oyunu nasıl sürdürüyorsunuz. Sonra kalkıp bir de herkesi muhafazakar olarak tanımlıyorsunuz.

Basit oyunların muhafazakarlığını yapmayınız.

  1. Yahu bir de bize, dış mihraklar, de tam olsun! Hayret içindeyim. Aynı kitap tanıtımında olduğu gibi agresif ve saldırgan bir tutumla karşı karşıyayım. Her ne olursa olsun karşınızdakine etiket yapıştırmak hoş değil!
  1. Bir söyleşiyle edebiyat timsali mi oldunuz? Her özgün fikir sizden mi çıkıyor? Siz ülkemizi ileriye taşıyacak seçilmiş kişi misiniz? Bakınız, günümüz edebiyatına ne emekler verenler var! Onlara haksızlık ediyorsunuz… Sizin gibi ego basanını ilk kez görüyorum.

Bu tuhaf ithamlarınızı geri alıp, forum üyelerinden adam gibi özür dilemezseniz de size yazacağım başka bir şey yok…

Şimdi, hadi suçlayın bizi, “Bana organize karalama kampanyası yapıyorlar,” deyin.

Valla bıktım, iki kelam ediyorsun, arka kapak hakkında yazılanı söylüyorsun, içerikten bahsetmiyor, okuru bol olsun, diyorsun. Ne gericiliğin kalıyor, ne biat, ne sağ ne sol, ayıp ya güzel ülkemin güzel insanları siyasetten öğrendiğiniz teknikleri uygulamayın. Edebiyatı bari kirletmeyin. Karşınızdakini karalamayın!

6 Beğeni

Merhaba,

Bu kadar öfke doğru değil, lütfen sakinleşin, bir bardak su için. Yazdığım her şeyi üzerinize alınarak cevap vermişsiniz. Ne yazık ki bunları tek tek düzeltecek vaktim yok.

Kültürel iktidar diye bir kavramı ben oluşturmadım. Bunu ilk defa benden duymanız elbette ki biraz üzücü. Google’da aratmanızı tavsiye ederim, malum devir teknoloji devri.

Edebiyat çoğunlukla bir iktidar meselesiyle ilgili. Ben burada tek tek kaynak vermeye çekinir oldum. :slight_smile: Yine Google’da “edebiyat ve iktidar” diye aratsanız belki?..

Kitlelerin bu başlıkta da yer yer ortaya döktüğü bazı agresif tavırlar ne yazık ki Orta Çağ’dan günümüze kalmış. Google’dan bahsetmiş miydin?

Başlıkta iki satırlık bilgi var, ben de yazarını biraz daha tanıtmak için yazarın yaptığı bir röportajı paylaştım. Durduk yere edebiyat timsali oldum iyi mi…

Bir bardak su daha içmenizi tavsiye ederim. Bu stres kesinlikle sizi yıpratır.

Çünkü sağcı olmayı gericilikle, solcu olmayı ilericilikle bağdaştıran da sizsiniz gördüğüm kadarıyla. Oysa belirli bir düzeni muhafaza etme arzusu bile sağcılık göstergesidir. Sanırım yine kavramlar konusundaki eksikleriniz yüzünden ortaya yanlış bir anlaşılma çıktı.

Sizden başka kimseyi bu kadar kızdırmamışım. O yüzden sizi çaya çorbaya davet edip daha detaylı konuşmak isterim.

Karalama sandığınız birçok şey aslında somut verilerde oluşuyor.

Korkmayın, edebiyat bir forum başlığındaki gönderiye verilen cevapla kirlenmez. Ha, sizin bu öfkenizle de temize çıkacağını kişisel olarak zannetmem :slight_smile: Sevgilerimi iletiyorum.

1 Beğeni

Dediğim gibi yorumlarınız baştan aşağı karşı tarafı lekelemek, küçük görmek ve aşağılamak içeriyor.

İthamlar ve damgalama, sanırım yaptığınız hep bu! Hoş değil diyorum. Yine aynı tavır.

Bence bir bardak su içiniz de şu koskoca evrende şu koskoca dünyada sizden başka insanlar da olduğunu bir hatırlayınız.

Bakınız söylediğiniz şeyi yapıyorsunuz: Alt alta iki yorumu veriyorum.

Harcadığım vakte acıdım. Neyse selamlar…

2 Beğeni

Kitap nasıldır bilmem ama, Kitapyurdu yorumları efsane. Her biri kendi içinde bir inci. Ekşi’de “tükenmekte olan öz hakiki trollüğün son temsilcilerinden” denmiş yazar için. Bence doğru bi tespit. Hem kapak, hemde Kitapyurdu yorumlarını bu minvalde okumanızı tavsiye ederim. Saygılar efenim…

1 Beğeni

Burada neler dönüyor ya?

4 Beğeni

Bence çok da üzerinden gerilmeyi gerektiren bir durum yok. Hepimiz aynı masada oturuyoruz, hoş espriler yapılıyor, somurtmaktansa eşlik etmeyi deneyebilirsiniz.

Aslında trollüğü Türkiye’ye ilk* getiren kişi büyük ihtimalle.

*Bu sefer gerçekten ilk.

Haklısınız gerilmeye gerek yok. Ancak ithamlar hangi konuda olursa olsun kime olursa olsun benim hoşlanmadığım bir durum.

Size şimdi, “insanları kandırıp bu saflıklardan faydalanarak dalga geçen umursamaz,” desem sizin de hoşunuza gitmez.

Gericisiniz desem, Google var desem, iki satırla ahkam kesen desem, ortaçağ mensubu desem hoşunuza gider mi?

Ya da bunları ortaya atıp “gerilmeye gerek yok” sözünüzü merkeze oturtup aşağılasam sonra da size demedim amma da alındınız desem hoşunuza gider mi?

Bunun tekniği şöyledir ki yorumunuzun özü “gerilmeye gerek yok” şeklinde ve ben de üstü kapalı “gerilmeyle ilgili” özü alıp buraya sizi aşağılayan sözlerle süslesem alınmaz mısınız? Kaldı ki üsteki arkadaş kitap kapağı özünü alıp lafları bir güzel yazmış! Niye alındınız, diye de dalga geçiyor. Bak bir siz alındınız, diğerleri rahat diyor. Gerçeği şöyle ki tenezzül etmediler. Bu saçma yoruma cevap yazmayı tenezzül etmediler. Haklılar.

Azizim, sizi kırmak için yazmadım ve konu başlığına da yaptığınız yoruma da saygı duyuyorum ama mesele trollük ya da kitap değil. Mesele adam umursamazca forumdakileri aşağılıyor!

Bu hangi amaçla olursa olsun hoş değil! Espri mi yapıyor? Güzel espri değil!

Kaldı ki bana alındınız diyor! Tamam ben alındım. Direk bana demediğini söylemek istiyor aklınca ama diğerlerine mi söylüyor? Diğerlerine mi laf atıyor? Ben yine de az önceki yazdığım yorumu yazarım diğer yorum yazanlara da o ithamlarda bulunmasını hoş karşılamam…

Yukarıda size şöyle desem böyle desem sözlerim bile örnek vermek için söylesem bile beni rahatsız etti.

7 Beğeni

Belki başka zaman olsa alınırım, gücenirim ama şu pamuk gibiyim. Çünkü kitabı bugün aldım ve bitirdim :santa::santa: Bence o mesajda da, kitaba gelen eleştirilerde de küfür, hakaret yok. Bu konuda belki uzlaşamayız ama sorun değil. Bir eserle (ya da eserin takdimiyle) alay edilebilir, yerin dibine sokulabilir. Eseri sahiplenenler de aksini iddia ederken başkalarıyla alay edebilir filan.

İlk bilimkurgu kitabi ne demek şaka mı?