Uğursuz Bir Son Geliyor Bu Yana

Sonunun böyle biteceğini bilsem hiç bulaşmazdım dediğiniz şeyleri paylaşabileceğimiz bir başlığımız olsun istedim.

17 yıl boyunca hapis yatar gibi okula gitmezdim sanırım. İyi bir hayat için hayatın kendisinden vazgeçmiş gibi hissediyorum.

3 Beğeni

Burası benim için fazla acıklı olacak gibi. Hayat deneyimi eklendikçe şu "uğursuz son"lar da artıyor sanırım. Benim deneyimim çok az, 10 yılını hatırladığım 15 yıl. Okula dahil olmak mecburiyetinde olmak da hoş değil elbette, ama hayata dair bir amaç buluyoruz. Antropoloji bize gösterdi ki, insan eğitim bahanesiyle hem evlenmeyi, hem ebeveyn olmayı geciktirdi. Bu da daha uzun insan ömrüne vesile oldu. 17 sene okul okuyoruz, hayatının bir döneminde amacın bu oluyor. Okulun bir kurum olarak bulunmasının sebebi de bence “öğretim” adı altında “eğitim” verebilmektir.

Thomas Bernhard, Eski Ustalar’da zor üslubuyla ele alır bu meseleyi. “Biz ne annemizin, ne de babamızın çocuklarıyız. Biz devlete doğarız, ve onun için ölürüz.” Onun okullarında onun istediği eğitimi görürüz, amacımız da devlet insanı olmaktır.

Bu arada okul konusunda başarılı olan ve kimilerine göre fazla ders çalıştığı iddia edilen birisi olarak söylüyorum, devlet insanları içinde en az devletli olanlar, onun en az baskıcı üniversitelerine gidebilenlerdir. Bu üniversiteler de sınavlarla alır, devletin sınavlarıyla, onların istedikleri konularla.

Ben de sevmiyorum sistemi, ama bu sistemin en dışında kalabilmek için bir miktar onun kurallarına uymak gerekiyor gibi.

1 Beğeni