Bu kadar övülen, reklamı yapılan bir serinin uzayda geçen politika, entrika kitaplarından ibaret olması beni hayal kırıklığına uğrattı.
Henüz ikinci kitaptayım ama sonlarına doğru ara vermek zorunda kaldım. Hele ki karakter çeşitliliği öyle kafa karıştırıp insanı sıkıyor ki kindle da okumasam muhtemelen bırakırdım seriyi.
Devam etmemi önerir misiniz? Bir kalemde silip atmak istemiyorum ama şu ana kadar beni çekmedi bu seri.
İlginçtir beni Vakıf’a çeken şey uzayda geçen politika, entrika kitaplarından ibaret olmasıydı. Bundan önce Dune serisinin 4 kitabını okumuştum ve felsefi altyapısı fena baydı beni. Seriye devam etmelisin bence belki Katır’ı görünce hoşuna gitmeye başlar.
Yorumu okuyunca zaten bırakılmak istenen tadi almasına karşın okuyucunun hayal kırıklığı yaşaması bende farklı bir hayal kırıklığı yarattı. Yorum yazmayı düşündüm ama direk aklımdan geçen giriş cümlesiyle başlamışsın.
Dune ile ilgili; 4. Kitap serinin en zor okunan kitabıdır şahsi fikrim. Farkli zaman dilimi farkli bir dünya. Devam et bitir pişman olmayacaksin.
Bence Vakıf serisini yanlış bir beklenti ile okumuşsunuz. Evet, Vakıf serisi uzayda geçiyor ama uzay savaşları, keşifler vb. gibi konuları içermiyor. Seri, uzayda geçiyor görünse de aslında Dünya tarihi hakkında bir seridir diyebiliriz sanırım. Vakıf serisi diğer pek çok bilimkurgu eseri gibi aslında galaksiler, yabancı medeniyetler vs. hakkında değil, Dünya ve insanlık hakkındadır. İnsanlığı ve dünya tarihini farklı bir zamanda (günümüzden binlerce yıl sonrası) ve farklı bir mekânda (galaksi uygarlığı) yeniden kurgulayarak anlatan bir seridir.
Vakıf’ın konusuna esin kaynağı olarak gösterilen tarihsel dönem, Batı Roma İmparatorluğunun çöküşünün ardından Avrupa’da yüzlerce yıl süren karanlık çağdır. Fakat bence Tunç Çağının sonunda Doğu Akdeniz çevresindeki medeniyetlerin büyük çoğunluğunun (en başta da Hititlerin) çok kısa sürede çökmesi ve yüzyıllar sürecek bir karanlık çağın başlaması Asimov’un anlattığı şeye daha çok benziyor. Çünkü bu, Avrupa’nın yaşadığından çok daha derin bir karanlık çağdı. Sosyal, toplumsal ve ekonomik çöküşün yanı sıra teknolojik olarak da birkaç yüzyıl sürecek bir gerileme yaşanmıştı. Vakıf serisinin bu konuya benzerliği çok fazla.
Sanırım Asimov’un dikkat çekmek istediği şey, eğer bir an önce harekete geçmez ve gereken adımları atmazsak günümüzdeki insan uygarlığının da bunu yaşayabileceğidir.
Vakıf serisini basit bir politik kurgu olarak tanımlamak da doğru olmaz. Tarih, sosyoloji, felsefe, kültür, din, ekonomi, bilim gibi konularda derinlemesine fikirlerle dolu olan bir seri olarak tanımlamak daha doğru olur. Bu konudaki en büyük rakibi de Dune serisidir. Vakıf serisini bir aksiyon-bilimkurgu beklentisiyle okumamak gerekli. Onu sosyolojik bilimkurgunun bir örneği olarak okumalı. Vakıf serisini okurken heyecanlanmanız gereken şey, insanlığın karanlık çağı sona erdirme mücadelesi ve eserin felsefi altyapısı olmalı.
Eğer okur bu tür bir eserden heyecan duymuyorsa bence okumaya devam etmesi kendisine eziyet etmekten başka bir şey olmaz. Vakıf serisine hayran biri olarak bunu söylüyorum. Sırf bir eser çok beğeniliyor ve altındaki mesajları üzerine sayfalarca tartışılıyor diye herkes onu beğenmek zorunda değil. Bu tür, size hitap etmemiş olabilir. Benim de çok övülen ve okumam şiddetle tavsiye edilen bazı yazarları ve eserlerini beğenmediğim oldu. Bence bu normal bir şey.
Robot serisini Metal Magaralar’dan baslayarak okuyayim demistim, daha ilk sayfada peygamber kissasi okumaktan okuma istegini kaybetmistim, benzer hissi ilk Yuzuklerin Efendisi kitabinda ve son Dune kitabinda da yasamistim. Demek istediginizi anlayabiliyorum. Bazen bir eserin hayran kitlesi (dar yada genis olsun) okuma zevkini baltalayacak turden yanlis beklentiler yaratabiliyorlar. Sozkonusu eserlerin etkisi ile yaratilmis baska eserler tuketerek beklentinizi yeniden sekillendirmeniz yerinde olur.