Vampirler : Gerçekler İnanış ve Halk Arasındaki Yeri

Merhaba arkadaşlar. Forum kültürünüze henüz adapte olmaya çalışmaktayım.

Vampirler hakkındaki bilinmeyenleri tek tek su yüzüne çıkarmaya ve konuyu geniş çaplı ele almaya çalışacağım bu yazıda, umarım hayal kırıklığı yaşatmam sizlere.

Hepiniz vampirleri kitaplarda, TV serilerinde sinemada hatta Amerikalıların meşhur cadılar bayramında bile duymuşsunuzdur. Vampirler genelde geceleri kanından beslenmek için insan arayışında bulunan kötü görünümlü yaratıklardır. Hatta en çok bilinen klasik canavarlardır diyebiliriz.

Vampir dendiği zaman çoğu insanın aklına 1897 yılında Bram Stoker tarafından yazılmış olan roman, efsanevi kan emici Kont Dracula gelir. Ancak vampirlerin tarihi Stoker’ın doğuşundan çok daha eskiye uzanır.

Vampir Nedir?

Vampirlerin en yaygın karakteristik özelliği insan kanı içmesidir ve bunu genelde vampir dişlerini kurbanlarının boğazına ya da şah damarına yakın bir noktaya geçirerek onları öldürür hatta bazen de vampire dönüştürürler…

Genel olarak gün ışığı güçlerini zayıflattığından vampirler gece avlanmayı tercih ederler ve bazılarının yarasa ya da başka bir hayvan formuna dönüşme becerileri de vardır. Süper güçlerinin yanında kurbanlarının üzerinde *hipnotik bir efekt *(karşısındakinin iradesine hükmedip buyruklarını yerine getirtme) kabiliyetine bile sahiptir bu kan emici toplum. “Aynada kendilerini görmezler veya gölgeleri yoktur.” gibi söylentiler de çok yaygındır.

Yunan mitolojisinde Vampirler:

İlk vampir izleri Yunan mitolojisindeki hikayede geçen Ambrogio adında İtalyan bir adamla sevgilisi Selena arasında görülüyor. Hikaye, bildiğimiz düz vampir geleneklerinden olan kan emme, yüksek ışık duyarlılığı veya tutku gibi bir çok özelliği içeriyor.

Efsaneye göre Ambrogio, Apollo tapınağındaki güneş tanrısı olan, efsanevi kâhin ile görüştükten sonra Selena’ya aşık olur. Evlilik için müsaade ister fakat Apollo Selena’yı kendisi için ister. Apollo Ambrogio’yu lanetler ve gittiği her yerde gün ışığı vücudunu kavurur.

Ambrogio umutsuzluk içerisinde yardım için önce yer altı tanrısı Hades’in yanına gider ve Hades ona avcı tanrıçası Artemis’in gümüş yayını çalması için görev verir. Yayı çalıp getiren Ambrogio görevi tamamlar fakat bu sefer de Artemis tarafından lanetlenir ve gümüşten olan her şey cildini yakar.

Artemis daha sonraları acıyıp Selena’ya şiirler yazsın diye Ambrogio’ya ölümsüzlük, süper güç, hız, ve canavarları öldürmede üstün rol oynayacak vampir dişleri vermiştir.

Sonuç olarak Selena Apollonun elinden kurtulup ölümsüz Ambrogio ile tekrar birlikte olurlar. Artemis ise Selana’nın kanını içip vücudunun ölmesini ancak ruhunun yaşamaya devam etmesini haliyle Selana’yı ölümsüzleştirilebileceğini Ambrogio’ya tane tane anlatır. Sonrasında onların kombine olmuş kanını içen her hangi bir insan vampire dönüşebilirmiş.

Kaynak : Vampires: The Real History | Live Science

Kaynak : Vampires: Real Origins, Legends & Stories

3 Beğeni