Veresiye kafiye

mor saçlı Şerife
sana baktım bayıldım güzelliğine
bana bir gülsene öylesine
sal gözlerini yüzüme düşen gölgene
içelim beraber sevgimizin şerefine

seni seviyorum Şerife
varma o herife
sana olmaz arif
veriyim sana tarife
gel buluşalım arifede
içelim beraber aşkımızın şerefine

yüzünde kırık fay
içine dolmuş gözyaşlarından çay
üstünden atlayan acılardan tay
bakışlarım ok gözlerim yay
say Şerife say
kalbim çaydanlık aşkın çay
demlenelim beraber bu ay
bak dışarıda çıkmay ay
say düş gemilerini say

ah Şerife
denizde bekler bizi yat
pruvasında bir at
sat günahlarını maviliğe sat
gezelim mavi yolculukta
çıkalım aşka kat kat

soy hüzünlerin üzerinden Şerife soy
bizi bekliyor mavilikte enfes koy

ah Şerife
seni sevdim ölesiye
bakmadım Asiyeye
bak sana yazdığım şiire
uyaklı mı uyaklı
oku döktüre döktüre
sar belini belime
al elimi eline

sen ölçü ben kafiye
nasıl olsa dizeler veresiye
sen heceye gel ben cinasa
biraz biçim biraz kural girelim yasa

Haziran 2006

3 Beğeni

Çok güzel ama fazla mizah mü olmuş yoksa bana mı öyle geliyor

1 Beğeni

Bu arada tarihler bayağı eski, yeni olanlardan yok mu

1 Beğeni

Ben 2005 yılında defter sayfalarına karalamaya başladım. Baktım ki kalem oldukça fazla karalıyor, internet şiir sitelerine bir keşfe çıkayım derken bazılarına üye oldum. Aklımda şiir.roots kaldı sadece. Zaman içerisinde o sitelerdeki şiirleri okudukça, gördüm ki birbirinin kopyası şiirler. Sırf kafiye olsun, dizeler şeklen birbirine benzesin anlamlı ya da anlamsız… zorlama yazılmış olanlara istinaden yazmıştım. 2015 ten bu yana 3 ya da 4 adet yazmış olabilirim. Açıkçası ilham perisi son 10 senedir çok nadir uğruyor. Onlardan bir tanesi, geçen yaz İstanbul’a gittiğimdeydi.
AH İSTANBUL

Ah İstanbul
Oyuncu, fetbaz martılarına
Sülün misali kayan vapurlarına
Sahillerdeki dilbaz rüzgarına
Moda’nın kayalarına vuran fısıltılara
Yabancılaşmış İstiklal’ inin boş lakırtılarına
Rıhtımdaki molasız çalışan banklara
Salacağa üst perdeden bakanlara

Sordum, üç maymunu oynadılar
Alacağın olsun, yine yan çizdin

En son yazdığım buydu sanırım. Nadide bir imge bulup, onu ekip, biçip, besleyip, büyütüp, meyve vermesini sağlayabilirsem eh işte o zaman şiir olabiliyor.

2 Beğeni