Voldemort iyi biri olabilir miydi?

Arkadaşları vardı sonuçta dimi

1 Beğeni

Evet, ölüm yiyenleri diyordu. Çocukken hiç arkadaşı yoktu.

1 Beğeni

Arkadaşım dediğin kişiden ölümüne korkuyorsan, her dediğini yapmak zorunda hissediyorsan, evet arkadaşları vardı.

3 Beğeni

Ölüm yiyenler bi anlamda ona tapmıyorlarmıydı zaten. yani kendi istekleriyle gelmemişlermiydi.İlk 4 kitaba hakimim Melez prensi okumadım.

1 Beğeni

O zaman spoiler vermeyim ben. :grin: Diğer kitapları da okuyunca daha iyi anlarsın. Ama evet haklısın, ortak çıkarları vardı sonuçta. Bu nedenle kendi istekleri ile geldiler.

3 Beğeni

Evet, spoiler vermeyelim. :grin:

2 Beğeni

Tmm eyvallah. Tartışırkende bu konuya renk kattık zaten. :rofl:

3 Beğeni

Ama onlar Dumbledore’un da söylediği gibi hizmetindeki uşaklarıydı. Voldemort’un “arkadaşlarına” ne kadar değer verdiği de göz önünde.

4 Beğeni

Ya bi daha tartışamam bu konuyu yeterince tartıştım zaten. Kusura bakma :slightly_smiling_face:

4 Beğeni

Ne kusuru, sadece yazmazsam içimde kalırdı diye yazdım, hem siz kitabı okuyun, bu olaylar hepsi Melez Prens’ten :wink:

2 Beğeni

Anlayışın için teşekkürler.

4 Beğeni

Voldemort anne sevgisi görmüş olsa bu derece kötü biri olmazdı bence. Onu en çok etkileyen şeylerden biri annesinin ölmüş olması ve bir yetimhanede güçlerinden ve ait olduğu dünyadan birhaber şekilde büyümüş olması. Bu yüzden dışlandığı, sevmediği, nefret ettiği o yerden ve insanlardan farklı olduğunu, çoktan onlara karşı kullandığı gücün kendisini bir şekilde daha üstün kıldığını öğrendiği ilk anda onları dışlamaya başlıyor. Okulda bir şekilde yaşamış en büyük büyücülerden birinin soyundan geldiğini ve onun zaten aşağı gördüğü kişiler hakkındaki fikirlerini öğrenince atasını takip edip onun yolundan gitmesi ise kaçınılmaz zaten.

Gücünü bu kadar yüce görürken annesinin alelade bir insan gibi ölmüş olması ise onu ölüme çare aramaya itiyor. Kanında bir leke olarak gördüğü ve annesinin ölümünden suçladığı babasını da aynı içgüdüyle öldürüyor.

Ama eper Merope ölümü tercih etmeseydi, yaşamış olsaydı, oğluna sahip çıkabilir, yetimhanede çektiği acılardan onu uzak tutabilir, bir muggle düşmanı olarak yetişmesine engel olabilirdi.

Kısacası kimse kötü olarak doğmaz, yaşam bazılarını o yöne doğru iter.

4 Beğeni

İyi güzel de Harry ile Voldemort’un orijini neredeyse aynı. Harry de sevgi görmediği bir ailenin yanında büyüdü, ait olduğu dünyadan bihaber şekilde. Hatta yetimhanede Dursley evinden daha iyi muamele oluyor bile olabilir.
Voldemort’ta kötü olmak için bazı özellikler en başında beri vardı bence. Merope’nin olmaması benzini kibriti oldu. Tamam ateş onunla başladı, ama ateşin düştüğü yer de cephanelik yani.

4 Beğeni

Voldemort zaten iyi birisi. Nereden baktığımıza göre değişir ama bence iyi birisi. Onun kötü gözükmesinin sebebi gücüydü. Çok güçlüydü ve bunu çevresindeki insanlar da fark ediyordu. Zamanla karakterimiz yalnızlaştı ve diğer insansılar ona kötü damgasını yapıştırdı. Voldemort adamdır tşklwr.

3 Beğeni

@Tilqi_Gin Yazınızı okuyunca fark ettim. Bu başlığın cevabı zaten serinin tamamı. Fark ettim ki bir Voldemort yok iki tane var. Birisi Tom Riddle diğeri Harry Potter. Slytherin, Gryffindor geçelim. Her ikisi de bilinen en büyük büyücü ailesi Peverell ailesinden geliyorlar. İkinci kitapta Harry Potter aynı soruyu Dumbledore’a soruyor. Yanıt ise; “Evet benziyorsunuz ama sizi siz yapan tercihleriniz. Sen Slytherin’i istemedin. O ise bunların hepsini bile bile kabul etti.” Kaldı ki Lily Potter ölünce hortkuluk odadaki herhangi bir nesneye değil de Harry Potter’a tutundu.

Başlık baya büyüyerek gidiyor. O zaman ben de bir soru ekleyeyim; "Cadmus Peverell Tom Riddle’ın, Ignotus Peverell ise Harry Potter’ın atası. Bu sebepten bunların kullandığı asa ikiz. Asanın çekirdeği ise Albus Dumbledore’a bağlı olan anka kuşundan geliyor. O zaman Albus Dumbledore en büyük kardeş olan Antioch Peverell’in soyundan geliyor olabilir mi? Bu konuyla ilgili benim görüşüm ise öyle. Grindelwald güçlü bir büyücü ve Dumbledore ile daha önceki karşılaşmalarında kimse kimseyi yenemiyor ama daha sonra mürver asann gerçek sahibi olduğu halde Dumbledore Grindelwald’ı yenebiliyor. Acaba mürver asa düelloda karşısındakinin ilk sahibinin soyundan gelen birisi olduğunu mu fark etti? Eğer J.K. Rowling Fantastik Canavarlar serisini batırmaya devam etmezse yanıt alabiliriz gibi geliyor.

5 Beğeni

Ama fark şu: Harry’nin anne babasını öldüren kişi zaten Voldemort’un kendisi. Ayrıca Harry hiç bir zaman gerçekten Voldemort’un olduğu kadar yalnız olmuyor. Tom Riddle’ın dünyada hiç kimsesi, ona arkadaşlık, yoldaşlık edip yol gösterecek kimsesi yok. Okulda bile yalnız. Ama Harry’nin Hagrid’i, McGonagall’ı, Dumbledore’u Weasley’leri var. Hogwarts’tan önce ise güçlerinin farkında değil ve en ufak bir belirtide bile Dursley’ler onu hemen baskı altına alıyor. Ama Riddle ise güçlerinin farkında, yılanlarla konuşuyor, ve güçlerini kendisine zorbalık edenlere karşı kullanmaktan çekinmiyor. Merope olsaydı asla böyle bir durumda kalmazdı. Merope’un eksikliği onu bu hale getiriyor.

3 Beğeni

Güzel soru.
Aslında istese iyi olabilirdi hatta büyücülük dünyası için iyi şeyler bile yapabilirdi ama anne-baba sevgisi ilgi görmemesi kötü olmasının en büyük nedenlerinden biri bence. Ayrıca hep güç sonsuzluğun peşindeydi ve bunlar gözünü kör etmişti.
Eğer çabalasaydı ya da dostları olsaydı iyi biri olabilirdi.

4 Beğeni

Bir de Voldemort Harry yerinde olsa ne olurdu onu tartışalım.

Diyelim ki genel yaşantısı aynı devam etti Hagrid onu almaya gelene kadar. Sonrasında yine geçmişi ile alakalı bilgileri öğrendiğinde ne yapardı? Malfoy ile karşılaşınca onunla arkadaş olup Ron ile hiç bir araya gelmez miydi? Bunlardan dolayı da Gryfindor yerine Slytherin’e gider miydi? Güçlerini keşfettikçe ve çevresindeki ilgiyi gördükçe nasıl bir tavır takınırdı?

Bana göre Harry’e göre farklı bir yol izlerdi ama ne kadar farklı olurdu ve kötü mü olurdu bilemiyorum.

5 Beğeni

Belki de Dumbledore Lord Voldemort’a öğretmen olmasına izin vermiş olsaydı boylu olmazdı. :thinking:

4 Beğeni

Hiç sanmıyorum, hem o zaman o artık yanlış yolu seçmişti bile.
@tnuviel37 belki de bu onun kanında vardır, bilemiyorum.

5 Beğeni