Son kitaplarla böyle bir düzen çıktı. Düzenleme uzunlamasına yapılmış.
Guermantes Tarafı’nı eklememişsiniz. Onun da kapağı eklenmişti.
- sırada Guermantes.
İlk başta yoktu. Sonradan eklemiş arkadaş.
Yeni kapaklarda eleştirdiğim tek şey tutarsızlık. Bazı yazarların kitap kapakları birbiriyle tutarlı, örneğin Philip Roth, Faulkner, Hesse gibi ama bazı yazarların her kitabı farklı kapak dizaynı. Mesela Max Frisch ve Sadık Hidayet.
Şu tasarımı ben yapsam çaldığım hiçbir kapıyı açmazlar.
İyi ki genelde vefat etmiş yazarların kitaplarını basıyorlar bu seride. Yoksa kapakları görünce kalp krizinden de gidebilirlerdi.
2015 model telefonumla, işe yaramaz programlar kullanarak inanılmaz tırt kitap kapakları yapardım. Kötü fontlar, kolajlar, ünlü yüzler falan. Şu kapaklara bakıyordum da kendi yaptıklarım şahesermiş.
Bir Boris Pasternak Hikaye diye okudum kitabın adını ama öyle değil sanırım.
Serinin yeni kitabı John Williams’ın Ulusal Kitap Ödüllü “Augustus” romanı olacak. Yakında görürüz kapağını.
Çok merak ediyorum. Bu kapağı yapan arkadaş acaba kitabı okudu mu? Sonraki aşama galiba kapağa bir fare resmi koymak… Bir kapakta içeriğin genel havası olmalı.
Arada birkaçı hoş olmakla beraber çoğu bienal afişi gibi duruyor.
Bu yine fena olmayanlarından aslında. Kapak kitapla ne kadar alakalı bilmiyorum ama kendi başına bir tasarım olarak ‘meh’ seviyesine ulaşmayı başarmış. Serideki kapakların geneli için bu büyük bir başarı.
İyi ki siyah kapak almışım geçen ay… Siyah kapak arıyorsanız bağımsız kitabevlerine mutlaka bakın.