Yaratıcı Yazarlık Kursları

Selamlar herkese,
Bu toplulukta çok okuyan ve bunun yanında yazanları görünce aklıma bu konuyu açmak geldi. Yazan arkadaşlara sormak istiyorum: Daha önce yaratıcı yazarlık kursuna gittiniz mi? Ve ya yazarlık atölyelerine giden oldu mu? Deneyimlerimizi ve bu kursların faydasını tartışmak istiyorum. Örneğin ben, yıllar önce Murat Gülsoy’un yaratıcı yazarlık kursuna gitmiştim.

4 Beğeni

Anlaşılan bir tek benim yaratıcı yazarlık kurslarıyla ilgilenen. Yazan takım, kendini geliştirmek için yazmaktan başka neler yapıyor acaba? Kurs değilse, salt okumak yazmak mı?

4 Beğeni

Ben bir ara araştırmıştım yaratıcı yazarlık kurslarını ama daha önce yazmayan birisi olarak “acaba yapabilir miyim” diye düşünmekten cesaret edememiştim.

Bir başka yerde her ay düzenlenen yazma yarışması var. 20 yıl sonra ilk defa bir şeyler karaladım. Orada benim gibi okuyucular haricinde yazarlar da var ve onların yorumlarından faydalandım. Genel olarak yazarken nelere dikkat ediliyor, hangi kurallar takip ediliyor bunları sordum.

Yazmak çok keyifli idi, pozitif yorumlar görünce de mutlu oldum. Ama hala devam ettirebileceğim bir hobi olarak göremiyorum. Yine de belki daha boş zamanlarda birkaç şey daha yazmayı deneyebilirim :slight_smile:

6 Beğeni

Her şeyden önce çok ama çok okumak gerekir ondan sonrası ise iyi bir yazarın (çok satan demiyorum bakın.) kursuna gidin ve bir karakteri nasıl yansıtırsam okuyucu bunu nasıl yorumlar veya çevreyi okuyucuyu sıkmadan nasıl anlatırım gibi ufak tefek püf noktalarını öğrenip blog yazıları yazmanız. Aslında her yazar roman yazacak diye bir kaide de yok; bilimsel, felsefi, dini ya da tarihi bir şey yazmak içinse tabii ki objektiflik ilk kuraldır ve okuyan sizin ne düşündüğünüzü anlamamalıdır. Kendi fikirlerinizi ise denemelerle anlatabilirsiniz, bunu alan okuyucu zaten ne düşündüğünüzü meraktan alacaktır. Yazarlık kursları iyidir ve yazmak istiyorsanız iyi kötü tüm yazarlarınkine gidin ve aralarından ince eleyip sık dokuyarak bir tarz yaratın sonrası ise kolay gele umarım yeterli "takipçi"niz olur da yayınevleri kitabı hemen basar ve satar.

3 Beğeni

Bence yaratıcı yazın kurslarında sinema filmleri anlatan yazarların derslerinden imtina edin ama yine de siz bilirsiniz.

3 Beğeni

Yanlış bilmiyorsam Branson Sanderson buna benzer dersler veriyordu. Türk edebiyatı konusunda bilgili değilim, mesela İhsan Oktay Anar yaratıcılık konusunda eğitim veriyor olsa faydalı olur muhtemelen. (Hayal gücüne hayranım.)

Kurgu konusunda kahramanın sonsuz yolculuğu gibi kitaplar faydalı olabilir.

Murakami ve King’in de yazarlık konusunda kitapları var.

4 Beğeni

Ben de bir ekleme yapayım eğer ingilizceniz iyiyse Brandon Sanderson’ın dersleri youtube’da bulunabiliyor.

2 Beğeni

Ben de sıfır gitmiştim kursa ama teknik bilgi değerli bir şey olduğundan olsa gerek kurs biterken yazmaya cesaret edebilmiştim. Yaratma cesareti ile ilgili bir şey bu yazma yaratımı. Ve kesinlikle katılıyorum, keyifli bir uğraş. Denemeye devam bence, bırakma ucunu :wink:

2 Beğeni

Çok önemli noktalara değinmişsin. çok okumak kısmına katılıyorum. Zihinsel performansı itekleyen bir şey çünkü. Blog ise yeni yeni deneyimlediğim bir şey ve evet o dal da besleyici. İlla roman yazma tribine ben de dahildim önceden. Ama geçti. Bol bol üretmek ,içerikle, öyküyle ve analizle meşgul olmak ilerlemeyi sağlıyor kesinlikle.Bir çok yazarın kursuna gitmeyi daha önce hiç düşünmedim ama faydalı olabileceği konusunu kenara koyuyorum. Belki denerim belki denemem, emin değilim. Ve son olarak takipçi sayısı savına tamamen katılıyorum. Belli bir okuyucu kitlesi edinmeden kitap basmak çok manidar gelmiyor bana da.

1 Beğeni

Film analiz kurslarından mı bahsediyorsunuz?

O kitapları merak ettim. Branson Sanderson’a da bakacağım. Teşekkürler.

Burayı toparlayıp dört değil, tek gönderi yapsaydiniz daha iyi olurmuş. Flood olmuş böyle.

Hayır. Film analiz kursları değil. Yaratıcı yazarlık kurslarında bazı yazarların öhhömhakanbicakciöhhöm müfredatında kitaplar değil de filmler üzerinden anlatım yapmasını çok garipsemistim ama elbette asıl garip olan ben de olabilirim.

2 Beğeni

Henüz kendim de okumadım ama bir faydası olur belki diye paylaşmış olayım.

6 Beğeni

Üniversitede ilan asmışlardı bizde.Edebiyat ve sosyoloji bölümünden hocalar bir araya gelip yazarlık okulu kurmuşlardı.Ülke çapında bir dergileri vardı ve iyi yazanları seçiyorlardı bu kurstan.Bir dönem boyunca gitmiştim.Dört ayrı hocamız vardı.Bilgili insanlardı ama birçok tavsiyeyi fazla öznel bulup kulak arkası etmiştim.Mesela hoşa giden bir kelimeyi duyduğunda not eden bir hocamız vardı.Bunu tavsiye etmişti.Bunun dışında yarıda kesilmiş hikayeleri tamamlayıp tartışıyorduk.Hikaye eleştirisi yapıyorduk.Her hafta en az iki hikaye yazıp ödev olarak hocalarımıza gönderiyorduk.Bizi eleştiriyorlardı.Böyle olunca ister istemez daha fazla yazıyor , bir taraftan da yeni şeyler deniyor insan.Daha iyi yazmak için tavsiye ettikleri kaynaklar oluyor yine.Uzatmayayım bu tarz yerler özgün olma konusunda yardımcı olamaz ama referans ve teknik için gidilebilir.

6 Beğeni

Herkese tek tek cevap atmak daha nezaketli ve dostane geldi." Flood" olayına aşina değilim eğer forumda uygulanması zaruri bir şeyse uymaya çalışırım. Bireysel bir kaygıysa şimdilik kenara koyabilirim.
Kitap ve film analizlerini ben de iç içe buluyorum bazen. Onu yapan bunu da yapar mantığı herhalde. Ben de tam çözemedim. Ama diğer yandan amaç inceleme ise ha kitaptaki alt metin ha filmdeki mesaj. Mevzu mana arayışı nihayetinde. Yaratımı anlamak için parçalara ayırmak, ikisinde de olan.

1 Beğeni

Evet, forum yöneticileri uyarıyor üst üste mesaj atanları. Aynı mesajda alıntı ile yanıt verilmesini istiyorlar.

Farklı kişilere aynı mesaj içinde benim yaptığım gibi alıntı ile yanıt verebilirsiniz. Herkese bildirim de gidiyor, kime ne yanıt verdiğiniz de ayrışıyor. Bunu öneriyorlar yöneticiler.

1 Beğeni

Bu ne tatlı bir uğraş olmuş üniversite öğrencilerine. Hocaların ellerini taşın altına sokup bir çatı oluşturmaları takdire şayan. Her hafta eleştiri gören öykü meselesi şahane. Gelişmeye yönelik faydalı adımlar olmuş. Amatör olsun olmasın bu tarz yerlerin besleyici olacağı konusunda sabitim. Keşke yaygınlaşsa.

1 Beğeni

Tamamdır öyle yapayım bundan sonra. :+1:

1 Beğeni

İşte kitaptaki alt metin ile filmdeki mesaj çok ayrı olabiliyor. Hatta genelde filmler kitaptaki alt metni hatta hızını alamayıp tüm hikâyeyi katledebiliyor. (1984 ve Kelebek mesela katledilmiştir. Sineklerin Tanrısı’nın filmi bir facia olmasa da kitabın derinliğinden fersah fersah uzaktır. Örnekler bol.)

Sinema gibi görsel anlatım olan bir ortam ile roman gibi yazılı anlatım olan bir ortamı birbirinin yerine geçebilir olarak düşünmek de çok sıkıntılı bence. Heykel ile müziği karıştırmak gibi bir şey.

Aşçılık kursuna gitseniz ve size kimya dersi verilse, gerekçe olarak da, “Mevzu aynı nihayetinde. İkisinde de bir şeyleri karıştırıp yeni bir şey elde ediyoruz,” dense itiraz etmez misiniz? Garipsemez misiniz? Ben işte sıkıntılı bir insan olduğum için bu tarz şeyleri garipsiyorum.

6 Beğeni

Bu tarz oluşumlara özellikle adı çıktığı için Konya’da çok rastlanıyor.(İnsanlar öğrencilerin Konya’yı fazla monoton bulmasından muzdarip.) Her yerde birileri bir şeyleri değiştirmeye çalışıyor bir şekilde.Yalnız eleştirmek gerekirse bu bahsettiğim kurs pek bağımsız sayılmazdı.Derginin dolayısıyla da verilen eğitimin belli bir ekolü-kesmi temsil ettiği de bir gerçek.Çok farklı insan tipine denk gelememek biraz hayal kırıklığına uğratmıştı o yüzden.Birbirini koruyup kollayan sıkı bir yapı vardı ve bu da kapalılığa yol açıyordu.Sanırım her yerde böyle bu.

2 Beğeni