Yarı Ölü

Öykü Seçkisi'nde okumak için: Yarı Ölü – Aylık Öykü Seçkisi

image

Perdeler çekilmişti ama yine de içerisi yarı aydınlıktı. Anlaşılan perdeler ışığın girmesini tam engelleyememişti. Odada aylarca yıkanmamış gibi duran koltuklar, halı, etrafa dağılmış kıyafetler, kırılmış cam bardaklar, söndürülmüş izmaritler, bozulmuş yemekler ve sayısı belirsiz astım ilaçları… Can, yazmaya karar verdiği günden beri elinden kalemi bırakmıyordu. Çünkü ona iyi gelen tek şey buydu. Acıkma hissiyle yanındaki… (DEVAMI…)

Perdeler çekilmişti ama yine de içerisi yarı aydınlıktı. Anlaşılan perdeler ışığın girmesini tam engelleyememişti.

Kullandığımız tasvirler, yeterince açıklayıcı ise benzer bir cümleyi tekrarlamaktan kaçınmalıyız. Bir önceki cümlede perdelerin çekildiği fakat buna rağmen odanın kararmasına yetmediğini zaten anlamıştık. Eğer yazar, bu gibi cümle tekrarlarına düşer ise okuyucuda, yazarla ilgili ‘anlatacağı şeyden emin olmama’ hissi uyanabilir.

Acıkma hissiyle yanındaki ufak masanın üzerinde duran bir ekmek parçasını alıp ağzına attı.

Bana göre sadeleştirmek her daim iyidir.

Kanını akıtıyordu ama sonra kanı kendiliğinden duruyordu.

Kanaması

Öyküde geri kalan benzerlerini kendiniz değerlendirebilirsiniz. Öykünüzde kim neyi neden yapıyor? Buraya nasıl geldik? gibi temel sorulara cevap bulmakta zorlandım açıkçası. Bunu kısa metinlerde izah etmek zor olabilir, buna katılıyorum ama eğer kısa vurgularla bunu anlatamıyorsak, daha sade bir anlatı seçme yoluna giderek, en azından okuyucuyu tamamen eksen dışı bırakmamış oluruz.

Elinize sağlık.