Yaşlı adam kokusu

YAŞLI ADAM KOKUSU
Öğrenci Hasan, birkaç saniye kapıda dikildi ve doğada avını arayan vahşi hayvan gibi havayı kokladı. Ardından hızla sınıfa girdi. Günün ilk dersiydi ve Cavit öğretmen, kapının hemen sağındaki masasında oturuyordu. Gürültüyü duyunca üzerine eğildiği kocaman defterden başını kaldırdı, neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Hasan, uzun boyu, sıfıra yakın kesilmiş saçlarıyla önce ön sırada oturan arkadaşının burnunun dibine kadar sokuldu. Salih “N’oluyoruz” dedi biraz korkarak duvara doğru geri çekildi. Hızını alamayan Hasan hemen arkadaki Mehmet’e yaklaştı. Mehmet şımarık hareketleri nedeniyle pek sevmediği Hasan’ı hafifçe itti. Üçüncü delikanlıya yaklaşmak üzereyken öğretmen yerinden kalktı sıraların arasında hala havayı koklayan Hasan’a “Neler oluyor” dediğinde aldığı cevap çok basit ve merak uyandırıcıydı.
“Burada yaşlı adam kokusu var” dedi. Burnunu öğretmene yaklaştıracakken adam bir adım geri çekildi. “Hasan, iyi misin oğlum” diyebildi. “Dur, yapma” diyemeden Hasan, diğer arkadaşlarının yanına gitmeye devam etti. Anlaşılan Hasan tüm sınıftaki gençleri koklamadan durmayacaktı. Allahtan sınıfın mevcudu azdı ve aradığını bulamamanın burukluğuyla tekrar en başa döndü.
Ayakta sınıfın önünde dinelen Cavit hoca işin nereye varacağından çok koku kaynağı olarak kendisinin gözükeceği endişesi taşıyordu. 9. Sınıfta ‘yaşlı adam’ gibi kokanın kendisi olduğunu düşünüyordu ve sert bir ses tonuyla “Otur artık yerine” dedi. Ama Hasan tekrar ve iyice kokladığı Salih’e bakarak “Buldum” dedi. Salih öğretmene baktı, öğretmen Hasan’a. “Salih sen yaşlı adam gibi kokuyorsun. Salih sessiz ve sakin bir çocuk olmasına rağmen gerilmeye başlamıştı. Mesleğinde uzun yıllardır çalışan Cavit Öğretmen bu yaşlardaki gençlerin duygu durumundaki değişikliği anlayacak deneyime sahipti. Araya girdi ve Hasan’ı yerine oturttu. Tahtaya doğru yürümeye başladı. Ama zihni çocuğun nereden bu kanıya vardığı sorusuyla meşguldü. Eline tebeşiri aldı sol elinde de büyük tahta gönye vardı. “Geçen hafta tam kesitlerin ne olduğundan söz etmiştik, bu haftaki…”
Olayın ne olduğunu teneffüs zili çalıp herkes dışarı çıktığından sonra anlaşılmıştı. Hasan kolunu kendinden daha kısa boyu olan Salih’in omzuna attı, “Bir yanlış anlaşılma oldu Hocam” dedi. Belli ki Salih, her zamanki uysallığını göstermiş işi uzatmamayı tercih etmişti
“Annem çamaşırlarımızı beyaz sabunla yıkar da” dedi utangaç bir sesle. Konu anlaşılmış ve tatlıya bağlanmıştı, kalan üç ders bu şekilde giderdi. Yaşlı adamlar gibi kokmamanın rahatlığını hisseden Cavit Hoca, öğretmenler odasına doğru yürümeye başladı.

2 Beğeni