Gerekli duyuru: Malazan Kasım’da da çıkmayacak.
Sanırım kitap ilk çıktığı zamanlar ‘‘Karanlık Kitaplık’’ başlığında diğer kitapları da basmayı planladıklarını söylemişti. En azından ben öyle hatırlıyorum. Daha sonra bir değişiklik olduysa bilemem.
Thomas Pynchon yalnızca yazdıklarıyla değil, münzevi yaşam tarzıyla da yirminci yüzyılın en büyük edebiyat figürlerinden. Paranoya, ırkçılık, kolonyalizm, komplo teorileri, eşzamanlılık ve entropi gibi çeşitli konularda verdiği postmodernist eserlerle edebiyat tarihini değiştirmekle kalmayıp kendinden sonra gelen yazarları da derinden etkileyen Pynchon’ın, çağımızın en mühim yönetmenlerinden Paul Thomas Anderson tarafından sinemaya da uyarlanan romanı Gizli Kusur ise yazarın yakın dönem alameti farikalarından biri.
Yıl 1970, çiçek çocukların çağı bitiyor. Dünya değişirken kendisi aynı kalan bir özel dedektif olan Doc Sportello, eski sevgilisi Shasta bir gece kapısını çalıp ondan yardım isteyince hayır diyemiyor. Ancak bu mevzu epey dolambaçlı. Ya da Doc’un dikkati fazla dağınık. Üstelik peşindeki yarı zamanlı aktör ve polis Kocaayak Bjornsen da tam bir bela.
Thomas Pynchon’dan Gizli Kusur , müteahhitlerin, mafya ile devletin, sahte sloganların ve eski aşkın yemyeşil bir sis bulutunda dans ettiği bir roman, paranoyanın kutsal kitabı.
“Pynchon paranoyaya dair algımızı değiştirdi, onu sapkın bir psişik uzantıdan, kurumsal bürokrasi ağının merkezi parçasına dönüştürdü.” – David Foster Wallace
“Thomas Pynchon, öyle bir yazım üslubuna sahip ki bizim bilmediğimiz şeyleri bildiğini düşündürüyor insana.” – Paul Thomas Anderson
Pangea yenisi:
Sınırları belki ancak uzayın sınırlarıyla kıyaslanabilecek hayal güçlerinden doğmuş, bazısı fazlasıyla “tanıdık” bazısı ise olabildiğince “yabancı” metinler…
“Hiçbir görgü kuralı, hiçbir nezaket, hiçbir şeye saygı yok bu dünyada. Yalnızca oluk oluk akan para, yalnızca zehirli neon ışıklar, yalnızca kaçış ve kovalamaca. Gölgelerin sardığı pazarlar, naylonla sarılmış bedenler, gizemli şeylerin ticareti. Kaybolursun çoğu zaman. Orada hayat kovalar seni, bazen arzular, bazen de ismini bilmediğin bir düşman.”
Türkiye Bilişim Derneği Bilimkurgu Öykü Yarışması’nda 2016-2020 yılları arasında derece alan öykülerden yapılmış bir seçki, bir silsile…
Faruk Ayvazoğlu, Funda Özlem Şeran, Furkan Malkoç, Gökçe Mehmet Ay, İsmail Yamanol, İsmail Yiğit, Kadri Kerem Karanfil, Mehmet Kardaş, Meryem Demirli, Murat “duraladam” Dural, Nur İpek Önder Mert, Özgür Hünel, Ruken Asya Çiftci, Serdar Yıldız, Serkan Köybaşı, Şehriban Genç, Tuğrul Sultanzade
Zaman Çarkı yeni kapaklara geçerken birinci kitap gözden geçirilerek ( yinede yazım ve isim hataları vardı ) basıldı. Belki ikinci kitapta bu süreçten geçti fakat serinin sonraki kitapları art arda geldi. Sanki bu kontrol olayını atlayıp sadece kapak değişimi yapıyorlar. Bilmem belkide ben yanlış düşünüyorum.
Dönüş yapmışlar dediğiniz, sadece bir kapak değiştirdik. Bundan sonra da değişen kapaklar olabilir, hatta hiç görmediğiniz kapaklar olabilir.
Hızlanmanın sebebi olduğuna yemin edebilirim ama ispatlayamam.
Telif haklarında yaşanan sıkıntılardan.
Merhaba, ciltli baskılarda problem var mı?
Ciltlileri basmaya devam edecek misiniz?
Bu seri ne oldu? 2 yıl olacak devam kitabı çıkmadı. Okuduğuma pişman oldum vallahi, aklımda kalmadı hiçbir şey.
İthaki Ian Kershaw’ın 2 ciltlik Hitler biyografisini tekrar basacak mı?
Çok teşekkür ederim…
Bir an dedim ortam geriliyor ama yazarın ismi Ian’mış.
Uzun zamandır Can’da baskısı yoktu, telifi Everest’e geçmiş:
https://www.eganba.com/bulbulun-gozundeki-cin-kitabi-a-s-byatt-everest-yayinlari