Dünyanın en önemli karınca uzmanı biyolog Edward O. Wilson, Alabama ormanlarındaki çocukluk serüvenlerinden başlayıp Brezilya’nın yağmur ormanlarına yaptığı tehlikeli yolculuklara dek uzanarak okurlara karıncalarla geçen koca bir ömrün dökümünü sunuyor. Bilimsel gözlem ve çalışmalarını heyecan verici kişisel hikâyeler eşliğinde anlatan Wilson, yirmi beş karınca türüne odaklanarak genetik üstünlüklerle donanmış bu minik canlıların nasıl “konuştuğunu”, koku ve tat duyularını nasıl kullandığını ve en önemlisi de baskınlıklarını kanıtlamak için nasıl savaştıklarını gözler önüne seriyor. Esprili gözlemlerde bulunmaktan kaçınmayan Wilson, ateş karıncaları, ordu karıncaları, yaprak kesici karıncalar ve daha egzotik karınca türleriyle olan karşılaşmalarını veciz bir dille tasvir ediyor. Anlattığı egzotik türler arasındaysa, Afrika’nın en vahşi savaşçı karıncaları olan, dişileri çenelerinin arasında tek seferde on beş termit birden taşıyabilen (ve Wilson’ın bizzat deneyimlediği üzere, müthiş acı verici iğneleri bulunan) çok ender Matabele karıncaları; dünyanın en yavaş karıncaları sayılan Kosta Rika’nın Basicero karıncaları ile yirmi yıldır soylarının tükendiği sanılırken Wilson’ın 2011’de yeniden keşfettiği, Yeni Kaledonya’nın boğa karıncaları yer alıyor. Çeşitli karınca türlerinin Kristen Orr tarafından yapılmış enfes çizimleri ve Wilson’ın dünyanın dört bir yanına yaptığı keşif gezileri sırasında çekilmiş fotoğraflar sayesinde zengin bir görsellik de sunan Karıncaların Dünyası, yaşamış en büyük biliminsanları arasında gösterilen Wilson’ın karıncalara dair büyüleyici, zaman zaman da tüyleri diken diken eden kişisel anlatısı niteliğini taşıyor. Doğayı seven herkesin okumaktan zevk alacağı bir kitap. Edward O. Wilson, Harvard Üniversitesi’nde kırk bir yıl boyunca öğretim üyeliği yaptı. İki Pulitzer ödülü sahibidir.
Yine bir TR Yayınevin’in elinde heba olup giden bir seri Eragon. Ne 5 i basıyorlar ne de yıllardır kapağı yeniliyorlar ne de tekrar baskı yapıyorlar ne de başka bir şey. Neler neler çıkıyor yurtdışında. Yani bazı yayınevleri sırf gıcıklık olsun diye serilerin hakkını elinde tutuyor ve bilerek güncellemiyor. Ne zaman son bulacak bu eziyet merak ediyorum. Sektöre okkalı bir temizlik şart bence 
özellikle telif ajansları çok başı boş kaldı… Kendi kafalarına göre etik dışı işler yapıyorlar, nasılsa denetleyen yok, bir yasa yok diye at koşturuyorlar. Büyük yayıncılar para dahi ödemeden tek sözleri ile kitabı opsiyonluyor, parasını verip hemen basacak yayınevleri kitabı alamıyor. Ajanslar sırf büyük yayıncılar ile aramız bozulmasın diye küçük yayıncıdan gelecek parayı almamayı tercih ediyorlar ama sorsan tüm yayınevlerine eşit mesafedeler (pabucumun mesafesi).
Eragon’da muhtemelen bir tane yayınevinin opsiyon denizi içinde kayboldu gitti
Çok berbat durum. Hakları alıyorlar basmıyorlar uzun bir süre. Göz boyama için ya 1 tane basıp bırakıyorlar. Sırf hakkıyla işini yapacak yerler almasın diye. Kötü niyetli, çıkarcı bir sürü insan var sektörde. Umarım el atarlar bir an önce. Yani kitap okumak için yayınevine yalvarıyoruz şaka gibi ya! Fırsatçılar. Bir çok yayınevinden duydum daha teklif bile yapılmadan çoğu seriyi veriyorlar direkt büyükbaşlara. Yazık günah cidden. Altın kitap en berbatlardan biri kitap alıp basma konusunda. Stephen King’i de Eragon u da rezil ettiler