Bence al hemen başla
Kutulu basılırsa ileride size kutu ayarlarım - gönderirim @Who_Sametto @Hayalperest0
Başyapıtı daha fazla bekletmeyin
Başka çare kalmadı, 1 yılı geçti bekleyişim.Dediğin gibi daha fazla uzatmanın manası yok.Siparişi geçeyim en iyisi, ileride kutu olursa ayarlarsın artık.
O zaman bende bekletmeyeyim, kutulu çıkar umuduyla devamını almıyordum. Sadece 1. Cildini okudum ama o gönlümü çelmeye yetti. Umarım böyle bir şaheser için kutu düşünürler ileride. Vallahi çıkar çıkmaz bekliyorum
TANRI FABRİKASI
IParlak bir bilim insanı olan Rudy Marek, Karbüratör adında bir makine icat eder. Karbüratör, atomik bir kazan, minimum yakıttan sonsuz enerji sağlayan küçük bir motor, başka bir deyişle, bir tür fisyon reaktör… Bu icat zamanla güç kaynaklarının yerini alır, ucuza enerji sağlar. Eski dostu Marek’in icadını satılığa çıkardığını duyan Bondy, ziyaretine gider. Gördükleri ve yaşadıkları karşısında şaşkınlığa düşer. Bondy, aşağı yukarı şöyle der: Bodrumda tekinsiz bir şey var, dünyayı alt üst edecek bir şey. Mucizeler yaratan bir yan üründür bahsettiği. Marek’in “Mutlak” dediği kutsal radyasyondur. Mutlak’tan bir doz alan kişi zamanla dindarlaşır, vaaz vermeye başlar. Hatta hastaları iyileştirir ve mucizeler yaratır. Korkusuz, vicdansız sanayicilerse Karbüratörü üretip çoğaltır. Sonunda boyundan büyük işlere kalkışan insanlık başa çıkamadığı bir felakete sürüklenir. Aşırı üretim, yabancılaşma ve savaşlar kontrolsüzlükten doğar. Bilim kurgunun klasikleri arasında yer alan, “falcı roman” diye anılan Tanrı Fabrikası (1922), Çekoslovak yazar Karel Čapek’in ilk düzyazı romanı. Medeniyetin iyi yönetilmezse talihsiz sonuçlara yol açabileceğini göstermek isteyen yazar, insan dünyasının komik yanlarını, vahşi dürtülerini trajik bir vizyonla birleştirerek uyarır. İki dünya savaşı arasındaki döneme, Avrupalı entelektüellerin liberal hümanizmine filozofça yaklaşır. Atom enerjisinin getirdiği istikrarlı ilerlemeye inanan insanlığa şüpheyle bakar. Čapek, şişeden çıkan cine odaklanır. Bilimsel gelişmelere salt fayda üstünden yaklaşılmasını, kurmaca yoluyla da olsa, etik sınavına sokar.
R.U.R. ROSSUM’UN EVRENSEL ROBOTLARI
Rossum’un Evrensel Robotları’nı 1920 yılında kaleme alan Karel Čapek, Robot kavramını edebiyata kazandırır. Čapek, kelimeyi Çekçede “zorla çalıştırma”, “angarya”, “esaret” anlamlarına gelen robota’dan türetir. Slav dillerinde “rab” kökü “köle” demek. Rossum’un Robotları da insan emeğini üstlenen, ücretsiz çalışan mekanik işçiler. Hatta bir kısmı, yapay zekâya sahip insan uyarlamaları…
100 yaşındaki eser ütopyanın yasını tutan melodramatik bir bilimkurgu. Olaylar Robot işçilerin üretildiği fabrikanın bulunduğu uzak bir adada geçer. Thomas More’un Ütopya’sını, Francis Bacon’un Yeni Atlantis’ini, H.G. Wells’in Dr. Moreau’nun Adası’nı andıran bir adada… Fakat yirminci yüzyıla saklanmış çoğu ütopyada olduğu gibi RUR’un dünyası da belirgin şekilde distopiktir. Yaşlı Rossum Tanrının yerine geçmek yani insan yaratmak ister… Her şey böyle başlar. Yaşlı adamın ölümünden yıllar sonra tasarı gerçekleşir. İnsanların yerini alan Robotlar boş zaman yaratır, üretimi hızlandırır, bolluk bereket sağlar. Niyet insanlığı mutlu etmektir ama kâr hırsı her şeyi mahveder. Robot evreni, makineleşmenin, insanlıktan çıkmanın eleştirisiyse de, günümüz yaşamından bakınca farklı bir gerçekliğe bürünür. Čapek insan aklının yüceltilmesinin getirdiği tahribatı, sanayileşmenin yarattığı manevi çoraklığı, erdemin yitirilişini, etiğin ayaklar altına alınmasını ve nihayet kaçınılmaz sonucu, faşizmi koyar önümüze. Robotlardan ürkmemizi sağlar, çünkü onlar insan türünün yeniden üretimidir. Karel Čapek, Rossum’un Evrensel Robotları ile insanlığa cevaplaması için bir soru bırakır:
Onlar mı daha insan, biz mi daha Robotuz?
https://kidega.com/kitap/tanri-fabrikasi-393696/detay
https://kidega.com/kitap/r-u-r-rossum-un-evrensel-robotlari-393397/detay
Bana da bir arkadaşım gönderdi “Bilimkurgu seviyorsun, Karel Capek okumadan olmaz” demiş.
Sepete ekledim, notabene’de 3 kitabı varmış, bu ay birisini alıp okuyayım. @SJack sen okudun mu?
Hayır okumadım. Ben de alacağım bunları ama önümüzdeki ay.
Başka sitelere de gelirse oradan alırım indirimli. Kidega’dan alışveriş yaptım.
Bu kitabın baskısı var. Mayıs 2013, 108 sayfa, senaryo diye kategorize edilmiş. Nota Bene de basmış. Nota Bene için ise 96 sayfa, roman olarak kategorize edilmiş.
Bu şekilde göz önünde olmayan tükenmiş birkaç kitabı yayınevlerine sormuştum tekrar basılacak mı diye. Harry August’in ilk 15 hayatı kitabını Koridor tekrar basacakmış örneğin.
Evet dediğiniz gibiymiş. NotaBene roman dediğine göre ikinci bir edisyonu mu var? Sosyal medyadan sorayım, öğrenelim.
Bende kralların yolu var. Ama büyük baskı onu da değiştirseler di
DEX yine Muhalifler #3’ü ciltsiz basmış bir önceki kitap gibi. İlk kitabı ciltli bastıysan sadece ciltli basın lütfen.
İkinci kitabı hem ciltli hem ciltsiz basmıştı. Bu da öyle olur diye düşünmüştüm, ama bakıyorum ki kapakta DEX yazıyor.
İkinci kitabı da başta ciltsiz bastı. Fanlar ısrar etmeseydi olmazdı o ciltli. Son kitabı ciltli basmadığı sürece ne 2. kitabı ne de son kitabı almam. Marissa Meyer çok tatlı bir genç yetişkin yazarı. Yazık oluyor. Diğerlerine olduğu gibi…
Bence Dex artık bizi daha fazla sinir hastası etmeden bıraksın kitap basmayı. Skyward’u sipariş etmiştim, sonra basit, karton kapaklı bir kitaba 38 TL veremem deyip iptal ettim, zaten kapak da korkunçtu. İngilizce okumayı düşünüyorum.
Eserler güzel de 6.45 olunca insan hiç güvenemiyor
@SJack bilim kurguları görünce aklıma direkt sen geldin
Bilim kurgu kitapları için Goodreads’te biraz bakındım ama bir şey bulamadım. Çeviri konusunda da forum için kendinizi feda etmeyi düşünürseniz hiç hayır demeyiz.
Telifi düşmüş planet stories öyküleri bunlar.