Hikâyenin -öncül ve sonuç olmak üzere iki kısma ayrılan- kırılma anı, kitabın da 89 tarihli filmin de içimi en ürperten tarafıydı. Hikâye de zaten, jumpscare falan bulaşılmadan, hem yürekleri ürpertecek hem de hafızalara kazındıracak potansiyele sahip. O kitaptan kötü kötü film çıkartırsalar, bu ancak kendi kabahatleri olur.
Tamam, tamam. Biraz sert davrandım. Ortada fena sayılmayan bir uyarlaması varken, yeni uyarlamada çıtayı düşürmek, hiçte hayırlarına olmaz işte. Düşünün, sizden önceki film 6’lık, sizin filminizse 4’lük olsun; yerden yere vurulmanız kaçınılmaz.
Örnek, Dragon Ball uyarlamaları. 1991 tarihli Xin Qi Long Zhu ile 2009 tarihli Dragonball Evolution. İlk uyarlama prodüksiyon açısından çok geride olsa da, Amerikan versiyonundan daha çok beğenilmiştir.