Yer Seçimleri ve Betimlemeleri

Uzun soluklu herhangi bir eser yazmaya çalıştığınızda, olayların geçtiği yerler ‘gerçek mekanlar’ mı oluyor? Yoksa alışık olduğunuz yerlerden esinlenme ve alışılmışların bir karması hayali yerler mi? Hiçbir yerden esinlenilmeyen tamamen hayali veya daha önce gitmediğiniz görmediğiniz şehirler de olabilir tabi ki.
Sadece, nedenleriyle birlikte sizin seçimlerinizi de merak ediyorum. Mesela bilmediğiniz bir yer yazıyorsanız, oraya çalışmak için nelerden yararlanıyorsunuz? En iyisi aşağıya da bir anket bırakayım.

  • Yaşadığım veya daha önce bulunduğum bir yeri seçiyorum.
  • Tanıdığım yerlerden esinlenilmiş gerçekçi mekanlar oluşturuyorum.
  • Tamamen hayal ürünü bir dünya yaratmayı tercih ediyorum.
  • Daha önce bulunmadığım bir şehir hakkında araştırmalarımla ilerliyorum.

0 oylayanlar

1 Beğeni

Yazdığım en uzun öykü bile uzun soluklu denmeyecek ölçüde sanırım. Yine de yaptığım şey çoğu zaman yepyeni bir yer bulmak oluyor. Gerçek yerleri hayal ettiğim hâle getirip yazdığım da oluyor, bambu ormanlarına kaleler kondurmak gibi. Diğer şıkları da deniyorum. Ama sadece benim bildiğim bir yer bulmak daha güvende hissettiriyor yazarken. Orada istediğim her şeyi yapabilirim. Tüm kurallar, gökyüzünün rengi, nehrin akışı… Tümü bana ait. Bu soruyu sorup güzel şeyler düşünmeme sebep olduğun için teşekkür ederim. :hugs:

5 Beğeni

Genel itibariyle çok yaratıcı biri değilim. Eskiden de öyle miydim yoksa sonradan hayata atılınca mı köreldim emin de değilim. Gerçi muhtemelen birinci şık. Sıfırdan yaratmak zor olduğu için mecburen günlük yaşantımdan yola çıkıp onları değiştirmem gerekiyodu, ben de o yolu seçtim. Haliyle, çok yaratıcı olduğumu düşünmediğimden bu yolu seçmek benim için zorunlu denebilir :slight_smile:

2 Beğeni

Yeni bir yer yaratmak her zaman daha eğlenceli ve daha güzel gelmiştir bana. Tamamen sana ait olan bir yer, yaratıcı olabildiğim bir yer. Okuduğum kitaplardan ilham aldığım olur hatta tamamen bir evren yaratmaktaki en büyük usta bana soracak olursanız Brandon Sanderson üstattır. Kendisi sadece bir dünya ve farklı kültürler yaratmakla kalmayıp tamamen kendi büyü sistemlerini, kendi hayvanları ile kendi bitkilerini hatta kendi hava olaylarını yaratabilen biri. İlham aldığı çok şey var ama benim gördüğüm ve okuduğum en yaratıcı insan kendisi olabilir.

Filmlerden de ilham alırım ve ayrıca bir fotoğraf arşivim var. Fantastik veya etkileyici doğa manzaralarını kaydedip ilham aldığım. Mesela etkileyici bir fırtına manzarasından ilham aldığım olmuştu. : )

6 Beğeni

Mekanları betimlemede biraz zorlanan biriyim. O yüzden bildiğim ya film, dizi vs. yerde gördüklerim üzerinden yazmaya çalışırım. Yazarken en çok karaktere odaklandığım için çevreyi biraz geri plana attığım oluyor.

4 Beğeni

Betimlemelere fazla düşkün biriyim. Hayal kurmayı da çok severim, kendi öykülerimi kafamda izler dururum. Sevdiğim karakterler ete kemiğe bürünür insan olurlar hayalimde, hikayeleri yaşar, her gün yeni maceralara atılırlar…
Yazmak icin genelde geceyi beklerim. Betimlemeler, mekan seçimleri her ne olursa olsun gece oldu mu sanki vakit gelir de yazmaya başlarım. Bazen bana huzur veren herhangi bir şarkıyı açarım, hayal etmem kolaylaşır ya da gecenin sessizliğinde kendimce bir huzura kapılırım, duygularımla şekillenir her şey…Garip sanırım…

3 Beğeni

Şahsen kafamda yaşayan biriyim, hatta oradan pekte dışarı çıkmam. İnsanlar zombi gibi olduğumu düşünse de bu bana güzel bir özellik kazandırdı. Yeni şeyler yaratma ve içinde yaşama özelliği. Elbette ki hepimiz içinde bulunduğumuz şeylerden yola çıkarak yenilerini oluşturuyoruz. Sıfırdan da oluşturduğumuz şeyler var. Bu yüzden ben kendim için iki şık seçtim. Bu dünyada bulunan özellikler ve yerler hakkında araştırma yapıyor ve aklımdakileri onlarla karıştırarak imkansızı değil de, biraz daha ayakları yere basan mekanlar elde ediyorum. Bunun içinde Mars da var mesela. Sonuçta Mars da bilindik bir yer ama hepimizin gidip gördüğü bir yer değil.