Basmakalıp Görüşler ya da Yerleşik Düşünceler Sözlüğü, Gustave Flaubert’in klişe görüşleri, yerleşik anlamları; ironi ve kara mizahla eleştirdiği bir tür yeni sözlük kitabı.
Genel olarak bir sözlükte her sözcük, kabul gören anlamsal eşdeğeriyle karşılanır ve açıklanır; oysa Flaubert’in sözlüğünde beklenen, benimsenmiş tanımlar değil, bunların yerine geçen ve gerçek tanım süsü verilmiş karşılıklar, yargılar, halk arasında yaygın yanlış kanılar, saçmalıklar vardır.
Yerleşik Düşünceler Sözlüğü, Sema Rifat - Elif Gökteke çevirisiyle İş Bankası Yayınları tarafından basıldı. Aşağıda sözlükten seçtiğim bazı maddeler var. Belki bizlere esin verir, yeni sözcükler, yeni anlamlar bulabiliriz. Unutmayalım ki, sözcüklerin, anlamların değişmesi düşüncenin ve dilin değişmesidir. Düşünce ve dilin değişmesi ise yaşamımızın ve dünyamızın değişmesidir.
ACI. Her zaman iyi bir sonucu vardır. Gerçek acı dışa vurulmayan acıdır hep.
AHLAKSIZLIK. Bu sözcük gerektiği gibi söylendiğinde kullananın saygınlığını arttırır.
AHMAKLAR. Bizim gibi düşünmeyenler.
ANKA. Yangın sigortası şirketi için güzel bir ad.
AY. Hüzün verir. Kimbilir belki üzerinde yaşayanlar da vardır.
BAKAN. İnsanın şan ve şöhretinin doruk noktası.
BENCİLLİK. İnsan başkalarının bencilliğinden yakınmalı, kendi bencilliğinin farkına bile varmamalı.
BORSA. Kamuoyunun termometresi.
BÜTÇE. Hiçbir zaman dengede değildir.
DENİZ. Dibi yoktur. Sonsuzluk imgesidir. Büyük düşünceler uyandırır.
DOĞUŞTAN FİKİRLER. Dalga geçmeli bunlarla.
DÜŞÜNMEK. Güçtür, bizi düşünmeye zorlayan şeyler genellikle yüzüstü bırakılmıştır.
DÜZEN. Ne cinayetler işleniyor senin uğruna!
FATURA. Her zaman çok kabarıktır.
FİLLER. Bellekleriyle ünlüdürler ve güneşe bayılırlar.
FOSİLLER. Tufanın kanıtı. Bir Fransız Akademisi üyesinden söz ederken yapılan ince bir şaka.
GÖL. Gölde gezinirken erkeğin yanında bir kadın olmalı.
GÜNEY FRANSA İNSANLARI. Tümü de şairdir.
HUKUK. Ne olduğu bilinmez.
İNTİHAR. Korkaklığın kanıtı.
İŞÇİ. İsyan çıkarmadığı zamanlarda hep namusludur.
İYİMSER. Ahmağın eşanlamlısı.
İTALYA. Düğünden hemen sonra görülmeli.
İYİ YAZILMIŞ. Kapıcıların, kendilerini eğlendiren tefrika romanlarını belirtmek için kullandıkları deyiş.
KAMU OYLAMASI YA DA GENEL OYLAMA. Siyaset biliminin doruk noktası.
KLASİKLER. Bildiğimiz kabul edilir.
KORKU. İnsana kanat taktırır.
LÜKS YA DA ŞATAFAT. Devletlerin mahvına yol açar.
MASKE. İnsanı zeki gösterir.
METAFİZİK. Gülüp geçmeli, metafizik; üstün zeka havası verir.
MÜZİK. İnsan yığınla şey düşündürür. Gelenek ve görenekleri yumuşatır.
ÖZGÜRLÜK. Ey özgürlük! Senin adına ne cinayetler işleniyor!
PUROLAR. İyileri kaçak gelir.
SERVET. Büyük bir servetten söz edildiğinde, “evet ama, doğru mu acaba?” demeli mutlaka.
TANRI. Voltaire’in kendisi bile "Tanrı olmasaydı onu icat etmek gerekirdi. Demiştir.
UFUKLAR. Doğadaki ufukları güzel, siyasetteki ufuklarıysa karanlık bulmalı.
UYGULAMA. Kuramdan üstündür.
ÜNİVERSİTE. Vatan.
VEZİR. İp görünce titrer.
YANGIN. Her şeyi temizler.
YAZI. Güzel bir yazı insanı her şeye ulaştırır.
ZENGİNLİK. Her şeyin ve hatta saygınlığın yerine geçer.