Kayıp Rıhtım'da tamamını okumak için: Yerli Distopya "Mima" Raflarda – Kayıp Rıhtım
İş hayatını eleştiren mizahi kitaplarıyla tanıdığımız Yüce Zerey, bu kez bir distopya romanıyla karşımızda. (DEVAMI…)
Yerli ve distopya olması ilgi çekici ama konusu pek ilgimi çekmedi.
Zaten wattpat kitabı. Burada haber olması bile şaşırtıcı.
Sosyal medyada sürekli reklamı dönüyor. Özellikle Hepsiburada’nın hesaplarından. Bu haber de sanırım sponsor içeriklerden.
Çıktığında “Yeni Kitap Haberleri” başlığında ben de paylaşmıştım bu kitabı. Yerli distopya olarak tanıtımının yapılması ve Hakan Günday’ın arka kapaktaki yorumu ilgimi çekmişti. Reklamının çok olması Doğan Kitap ve Hakan Günday etkisindendir.
Kitabın yazarı Hepsiburada’nın CEO’su arkadaşlar. Ondan o kadar çok görüyorsunuz. Ve hayır, reklam almadık. @midousuji’nin forumdaki paylaşımından sonra ilgimi çektiği için haberini yazdım sadece.
Kitabı okuyalı 5 ay kadar oluyor. Ütopik bir evren kurma çabasıyla başlayıp Ayşe Kulin kurmacalarını aratmaz şekilde de bitiyor. Fakat kitapta en çok dikkatimi çeken; yazarın sürekli olarak yinelediği kalıptı. Misal; ’’…babasını aratmazdı, aratmadı da.’’ ‘’…kalkanı dayanamayacaktı, dayanmamıştı da.’’ ‘’…çıkar kokusu, diyordu, çıktı da.’' gibi ve onlarcası. Kitaptan sonra uzun bir süre bu kalıbı ben de kullanacağım diye çok korktum, kullandım da.
Sonunda sesli güldüm.
Yorumu okuduktan sonra sesli güleceğimi düşündüm, güldüm de.
Kitabı bitirmeme ramak kalmışken eklemek lazım gelen diğer bir kalıp da ‘‘yapsındı, olsundu vb.’’ şeklinde ekleyebilirim.