Yıldızı Parlayan Oyuncular

Eşim, Celeste Dalla Porta’yı neden bu kadar ön plana çıkardığımı sordu geçen gün, günümüz yıldızlarının artık eskiler denli parlamadığını söyledim, lakin bugün Nicole Kidman için bir Babygirl eleştirisi okurken bir şeyi daha fark ettim: Jane Fonda’sından Kim Novak’ına, Catherine Zeta Jones’undan Demi Moore, Nicole Kidman’ına, Faye Dunaway’den Barbara Hershey’e, Mickey Rourke’tan Jude Law’a, HER YER REZİL DERECEDE YÜZLERİ DEFORME EDEN BOTOKS DOLU. Renee Zellweger’in yüz hatlarının kaybolduğu eleştirisi vardı birkaç sene önce. Herkes LGBT+ lobisine yüzünü dönmüş ama esas bu botokslu oyuncuları övme, parlatma girişimleri daha çok mide bulandırıyor. Nicole Kidman’a prenses muamelesi yapan Hollywood’a karşı, Kate Beckinsale’e botokslu yeni halinden daha çok benzeyen Celeste gibileri bulup, seçip, övmeyi daha doğru buluyorum. Ayrıca, Fransız Sineması’nın Sophie Marceau, Isabelle Adjani, Emmanuelle Beart, Juliette Binoche, Virginie Ledoyen, Marie Gillain, Emma De Caunes vb.li şahane yüzler dönemi geride kalmış, garabet garabet erkekler, kadınlar vitrine çıkarılırken (üzgünüm ama Wicked siyahisi için de aynısı geçerli), Depp yanında Winona sonrası Kate Moss yerine Vanessa Paradis gören gözler gibi, PERDEDE IŞIK SAÇAN, KLASİK DÖNEME YARAŞIR YÜZLER görmek, keşfetmek gerçekten keyif verici. Bakın, 1948 tarihli A Foreign Affair filminde en sevdiğim yüzlerden Jean Arthur ile Alman efsanesi Marlene Dietrich birlikte oynar. O filmde Dietrich Arthur’u gerek oyunu gerek karizmasıyla ezim ezim eziyor -ki Arthur’un kendisi de yönetmene bu minvalde çıkışmalarda bulunmuş. Oyuncuların o filmdeki yaşları 47 ve 48. Aşk üçgeninin erkek tarafı ise 37 yaşında. Bugün erkekler 40+ iken kadınlar 30 civarında seyrediyor ve 40’ların hepsi botokslanmış durumda. 40 YAŞINI AŞMIŞ 2 KADINI İSE BAŞROLLERDE ASLA BULAMAZSINIZ.

Demem o ki, medeniyetin kendisi gibi, bu sanat da ileriye değil geriye doğru gidiyor. Eskiler daha vizyoner, daha ilerici. Ve güzellik algısı, anlayışı da öyle. Ne kadar doğal, o kadar güzel; diyerek sözlerimi sonlandırıyor ve milyon dolarlarını merdiven altı kasaplara emanet etmeyen tüm yıldızlara saygılarımı gönderiyorum.

Claudia Cardinale’m, yazıklar olsun sana da.

1 Beğeni