Yirmi Yıllık Özlem

Öykü Seçkisi'nde okumak için: Yirmi Yıllık Özlem – Aylık Öykü Seçkisi

image

Onu, mezun olduğundan beri görmeyeli yirmi yıl geçmişti. Aynı dönemde, aynı zamanda okula başlamıştık ama ben babaannemin vefatı ve daha sonra gelişen psikiyatrik sorunlarım yüzünden iki yıl sonra bitirebilmiştim mimarlık fakültesini. O zamanlar, arkadaşlarım şimdiki kadar olmasa da zar zor iş bulabiliyorlardı. Şimdi yeni mimarlara pek ihtiyaç yoktu. Masa başı otur, iki komut gir yeterli.… (DEVAMI…)

1 Beğeni

Öykünün sonuç kısmı fazla hızlı bağlanmış. Karakterlerin kendilerini başka bir evrende bulduklarında yaşadıkları duyguların, şaşkınlığın vs. yansıtılmasını isterdim. Tablonun içinde olduklarını hemen keşfettiler, sanki günlük giriyorlarmış gibi.

Ayrıca açık kalan sorular var. Mesela tablonun evrenler arası geçiş yapabilme özelliği nereden geliyor? Özellik nasıl işliyor, bakanların pişman olduğu eylemleri geri mi alıyor? Devam ediyor mu? Ankara’da sergilenen tablonun önünden geçip gidenler içeri girmeyecek mi? Kars İl Kültür Müdürü hocanın yüzünü tabloda çizili görünce cıkcıklayıp olayı kapattı mı? O yüzü silmeye çalışmadılar mı? vs. gibi gibi.

Özetle, öykünün son çeyreği daha uzun ve ayrıntılı yazılmalıydı diye düşünüyorum. Emeğinize sağlık.