YKY Dosya Başvurusu Hakkında

Üç şey söylemişsiniz:

  1. Yerli fantastik ve bilimkurguya talep olmaması.
  2. İlgi görmeyecek.
  3. Satmayacak.

Ben de şöyle demişim:

Tartışmayı farklı boyuta taşıyalım, öncelikle birbirimizi kırmayacak bir konuma.

Ancak kıstasımız ne olacak? En başta YKY konusu olduğu için bir yayınevini tatmin edecek kadar İlgi, satış ve talep olup olmadığı öğrenmemiz gerek ki bunu ithakiye sorabiliriz. Yanıtlarlar mı bilmiyorum ama şansımızı deneme taraftarıyım.

Ben de öğrenmek istiyorum. Hakikaten yerli fantastik veya bilimkurgu basmak bu ülkede zararlı mı? Basan yayınevleri zararına mı? Öğrenelim birbirimizi kıracak bir konumdan bir şeyler öğrenen konuma geçelim azizim. Ithaki soru hattına…

Teşekkür ederim. Benimde niyetim kimseyi kırmak gücendirmek değil.

Evet benim şahsen vardığım kanı yerli bilimkurguya özelliklede fantazyaya büyük kitapevlerini kar ettirecek kadar talebin/rağbetin olmaması. Örneğin Bilimkurgu Klübünün Yeryüzü Müzesini satın almıştım ama okumadan bir arkadaşa ödünç verdim geri gelmedi :slight_smile: Özel bi proje olduğu için ayrı tutuyorum ama sonuçta yayınevinden önce okuyucunun yerli fantazyaya burun kıvırdığını düşünüyorum.

Misal Yedikuleli Mansur’undan dediğim gibi bu konuda haberim oldu, araştırdım tüm yorumları çok olumlu. Keşke daha çok rağbet görseydi, bu forum dahil herleyde daha çok adı geçseydi, daha çok tavsiye edilseydi de herkesin haberi olsaydı. Bu forumda bile dediğim gibi sadece 3 mesajda adı geçmiş. Şimdi ben yayınevi işleten biri ile empati yapıp kendimi onun yerine koyduğumda hakikaten böyle bir forumda bile 3 kere adı geçmiş, satış potensiyeli çok düşük olan kitapları 1000’er 1000’er bassam zarar ederim. 100’er 100’er anlaşma yapsamda kitabın satış fiyatı artar satacağı varsa dahi satmaz. Yayınevlerinin elini taşın altına koyup, hem Türk Edebiyatına destek olmak hemde daha çok kitap satabilmek için Türk Fantazya kitaplarına yüksek reklam bütçeleri ayırmaları lazım. Onuda yapmıyorlar çünkü iş gelip gelip “risk, para ve kar” da düğümleniyor ki normal bir durum ben yadırgamıyorum.

Yayınevi yetkileri bilgilendirirse bende tam satış rakamları hakkıdan bilgilenmiş olurum.

Sizi gücendirecek bişey söylediysemde özür dilerim.

1 Beğeni

İlk mesajda açık bir soru sorulmuş. YKY’nin bu yaptığını kötülemeyen bir görüşte de bulunabiliyoruz yani. Umarım. Teşekkürler şimdiden.

Öncelikle yerli bilimkurgu yahut fantastik edebiyatı “harika” görmemek veya bir yayınevinin böyle bir karar almasının kendince nedenleri olduğunu kabul etmek, bu türleri veya bazı güzel eserleri kötülemek değildir. Bilhassa Türk literatürünü değersiz görmek hiç değildir. Bunlar çok farklı şeyler.

Bunları geçtiysek, izninizle açıkça bazı düşüncelerimi söylemek istiyorum.

Yerli fantastik, bilimkurgu vb. edebiyatı VASAT. Genel olarak ülkedeki durumuna bakarsak VASAT. Yedikuleli Mansur’un fena bir eser olmadığına eminim, Tamamen “savunma” amacıyla yaklaşacaksak - İhsan Oktay Anar falan varken - örnek gösterilmesine şaşırdım ayrıca. Ancak örnek versek bile çok daha iyi kalemler de bu türlerde eserler yazmış ülkemizde. Tabii ki yok değil. Ayrıca zaten Anar, şu gün YKY ile çok rahat anlaşır. Olay bu değil.

Nedenini açıklamadıkları için bilmiyoruz. Ancak biraz fikir yürütelim. İlk olarak bunun sebebi yollanan dosyaların büyük bölümünün genel olarak zayıf olduğunu düşünmeleri olabilir. Bunu “bok” gibi dosya atıyorsunuz yerine, memnun olmayıp, editörlerinin iş yükünü planlayarak yayınevi politikasından çıkarmış olabilirler. İkincisi, evet, yerli fantazya ve bilimkurgu az rağbet görüyor. Genele baktığımızda durum böyle. Bir yayınevi bu yüzden böyle bir karar alabilir. Bu onu kötü yayınevi yapmaz. Bir yayınevini kötü, bastığı tür ne olursa olsun ÖZENSİZ çalışması yapar.

Umarım ileride ispatlar. Hatta Anar gibi daha çok ispatlayacak isim çıkar ve genel olarak İSPATLANDI deriz. Şu an için ispatlamadı.

5 Beğeni

Estağfurullah azizim, salt birbirimize okları çevirmeyelim, tartışalım ve olumlu yahut bilgili bir şekilde tartışmamız sona ersin. Aynen ben de aynı şekilde özürlerimi sunarım. İthaki soru hattına sordum.

Özelikle bu konuyla paralel olarak soruyu şekillendirdim.

Bence bu sorunun cevabı tartışmamızın konumunu daha olumlu bir yere çekecek. Inşallah cevabı alırız iyi de olsa kötü de olsa gerçekler öğrenmek güzeldir.

Ben de Murat Başekim’den bahsedeceksin diye umutlanmıştım. Zira inceleme yazın çok güzel:

Fantastik ve korku türünde birçok farklı esere imza atan ve yazdıklarıyla geniş çevrelerden övgüler alan bir yazar. Kaleme aldığı ilk kitabı olan DG ’den tutun da 2015 yılında GİO En İyi Roman Ödülü’ne layık görülen İskit ’e kadar, çıkmış olduğu yazarlık serüveninde sadık bir okuyucu kitlesi oluşturdu kendisine ve merak edilen isim haline geldi. Bildiğiniz gibi bu yakınlardaysa Sefer adlı yeni eserini bizlerle buluşturdu

@Nemo vasat dediyse doğrudur. Cem kardeşimin söyledikleri her zaman başım üstünde yeri vardır. Gerçek manada diyorum dalga geçmiyorum. Anar çok güzel bir örnek aynı zamanda…

Bence bu bütünüyle bir bakış açısı sanırım bana 4-5 iyi yazar yetiyor: Afşin Kum, Murat S. Dural, Mehmet Berk, Tatari ve Anar… Ancak dediginiz gibi çoğu çöp ne yazık ki ve bakış açısını iyileri çıkarıp genele vurunca vasatlık çıkıyor. Ama bir yazar dahi o tür için kimi zaman yeterli oluyor. Polisiye de dışlanan ve üvey evlat muamelesi gören bir tür ve Ahmet Ümit çok geniş kitleye hitap ediyor.

Bana yeterlidir kimine yetersiz… Bakış açısı diyelim. Üzmeyelim birbirimizi, ithaki’deki cevabı da merak ediyorum aynı zamanda.

1 Beğeni

Metis, Barış Müstecaplıoğlu’dan sonra yerli fantazya ve bilimkurguya bulaşmadı. Ama Murathan Mungan’ın fantastik romanı Şairin Romanı’nı yayınladı. Neden? Çünkü o Murathan Mungan. Marka değeri var. Ve çok iyi yazıyor. O kadar iyi yazıyor ki tek fantastik romanıyla Gio ödülü aldı. Orhan Pamuk uzay operası yazsa dahi YKY seve seve yayınlar. Çünkü o Orhan Pamuk. O romanı yayınlamamak sizin dediğiniz duruşu sergilemek değil, en iyi ihtimalle ticari ve itibari intihar olur kanımca.

Yayınevleri hayır kurumları değil. Ben bir yayınevinin başında olsam yerli fantazya ve bilimkurgu yazarlarına şans verirdim. İyilerini bulup basmaya çalışırdım. Ama YKY Harry Potter, DC vs. basıyor diye belki 300 tane satacak yerli bilimkurgu yazarının kitabını basmak zorunda değil. Bassa gözümüzde yeri biraz daha sağlamlaşır mıydı, daha çok sempati ve saygı duyar mıydık? Muhtemelen. Her yayınevi gibi YKY’nin de eleştirilecek bir sürü yönü olabilir, kimilerine göre bu da onlardan biridir. O ibareleri itici hatta sinir bozucu bulunmasını anlayabiliyorum ama yayın piyasasının gerçeklerini de anlamak lazım. Banka destekli yayınevleri bile bu gerçeklerdej muaf değiller.

3 Beğeni

Ben de şunu merak ediyorum. Mesele sadece çok çok iyi bir eser yazabilmekte bitiyorsa mesela yabancı, çok başarılı bir yazar bir kitap yazsa ve çok iyi bir çevirmen Türkçe’ ye çevirse, takma isimle yerli bir yayınevine yollansa bu eser yine de göz ardı edilecek mi?

3 Beğeni

Ben de açıkçası burada yayınevine söyleyecek bir söz bulamadım. Onur’un da yukarıda dediği gibi, kabul edecekleri/etmeyecekleri dosyaları belirtmek yayın kurulunun nasıl bir politika izlediğine bağlı. Orhan Pamuk’un yarın öbür gün fantastik bir kitap yazıp yazmaması meselesi de, sonuçta bu yazdıkları yazıyla alakalı değil. Onlar ilk kez dosya gönderenler için söylemişler. “Bastığımız 'ilk kitap’ların şu şu türlerde olmasını istemiyoruz,” demeleri oldukça doğal bence. Ve yine Onur’un söylediği üzere, dosyanızı yayınevlerine gönderirken zaten bu sayfaları yalayıp yutmuş olmanız ve doğru dosyayı doğru yayınevine gönderdiğinizden emin olmanız gerekiyor.

Bir de, işin Harry Potter boyutuyla ilgili şöyle bir gerçek var. Aslında öyle bir dosyanız varsa zaten yazının başında da dedikleri gibi bunu Doğan Kardeş kitap dizisine hitaben gönderirsiniz. Ve orada bu fantastik/bilimkurgu kısıtlamasının geçerli olmadığına eminim.

Sonuçta, eğer YKY deyince aklınıza Harry Potter geliyorsa, zaten göndereceğiniz dosya da Doğan Kardeş’i hedefliyor olmalı. Ha yok siz bir roman yazdıysanız ve yetişkin kitleyi hedefliyorsanız, o zaman YKY’den çıkan romanlara yeterince dikkatli bakmamışsınız demektir.

İyi eserdeki kıstasın burada çok önemli olduğunu düşünüyorum, sözkonusuydu yayınevleriyse genelde bu kıstas paradır. İstisnai durumlar da var diyebiliriz belki.
Çoğu yayınevi bu konuda risk almak istemeyecektir, kendi çizgilerinde dönüp durmak onlara para kazandıracağı sürece yapmayacaklardır kanımca.
Tamam, yayınevleri hayır kurumu değil elbette ama risk almamakla kaybedilecek çok şey olduğunu düşünüyorum.
Şimdi düşündüm de şu bahsettiğimiz yabancı eser gerçekten iyi satmış ve güzel övgüler almışsa yerli bir dosyadan daha çok şansı vardır.
Eğer konuya geri dönecek olursam Türkiye’de çok güzel fantazya örnekleri çıktı; Anatolya Efsaneleri, Yedi Kartal Efsanesi vs… Bu tip eserlerin arkası gelmesi için yayınevlerinin de destek vermesi gerekiyor bence. Bir yayınevi daha önce fantastik kitaplar basmamışsa ya da basıp aradığı kazancı yakalayamamışsa bu vazgeçmek için bir sebep değildir.
Hugh Howey ya da Anthony Ryan gibi kendi kitaplarımızı elektronik ortamda yayınlama gibi bir şansımız olsaydı daha farklı düşünebilirdim belki ama ben YKY’nin kararının kabul edilebilir olduğunu düşünmüyorum.
Alt kültür ülkemizde kendini daha yeni bulmaya başlıyor, çıkan işlerin çoğunun vasat olması geçerli bir sebep olmamakla birlikte eğer bir şeylerin değişip gelişmesini istiyorsak herkes taşın altına elini koymalı.

1 Beğeni
2 Beğeni

Belki de o türde eserler için Türkiye’den fazla başvuru olacaktır. Bu da yığılmaya yol açar. Bunun için daha fazla kadro oluşturmak istemiyor olabilirler. Şirketlerin her zaman planları ve işleyişleri vardır.

Tebrik ediyorum, tam da aklımdan geçen şeyi yazdınız.

Öyle ama burada asıl sorun özellikle fantastik-bilimkurgu türlerini ayırması. O vakit “İlk kitapları yayımlamıyoruz.” demesi gerekir. Yani Harry Potter kadar ünlü ve fantastik ya da bilimkurgu olmayan bir kitap serisi oluşturduğumuzda, kimse ilk çalışma olmasına bakmadan kabul edecek :smiley: Bence komik olan bu :smiley: İyi edebiyat istiyorsak yayınevleri her tür’e şans vermeli. İyi bilimkurgu iyi edebiyat olabilir.

Onu bilemem ama YKY’nin böyle bir yayın politikası izlemesinin başka mantıklı bir nedeni aklıma gelmiyor. Belki de gerçekten, Onur Selamet’in dediği gibi, genel yayın yönetmeninin keyfidir.

1 Beğeni

Prestij için tonla kitap basıyor YKY. Az satılması garanti birçok kitabı var. Hem de epey maliyetli kitaplar bunlar. Battal boy resimli kuşe kağıda filan. İşin risk kısmından çekineceğini sanmam.

YKY’nin keşfettiği, risk alarak yayınladığı ve parlayan bir yazar var mı? Benim aklıma hiç böyle bir yazar ve eser gelmedi. Varsa söylerseniz sevinirim ^^

Mesela İletişim de şiir basmıyordu. Halbuki daha masrafsız bir alan. İlla satar da kurtacak kadar. Yayınevlerinin bağımsız yayın politikaları olabilmeli. Yerli BK ve fantastik istiyorsak, halihazırda bu konuda kendini kabul ettirmiş yayınevlerini darlamalıyız.

Yazdığı hikayelerin kalitesinden risk olduğunu düşünmesem de Yalçın Tosun’un kitaplarıyla YKY sayesinde tanıştım. Modern Türk edebiyatı için parlayan bir kalem.

1 Beğeni

Ben bilmiyormuşum diye yok saymak olmazmış. Bu konuda da YKY’nin hakkını yememek lazımmış :slight_smile: Teşekkürler ^^

1 Beğeni

İş bankası sitesinde “yeni eser başvurusu kabul etmiyoruz” diye bir duyuru var… Geçmiş yıllarda yeni eser ya da ne tür eser kabul edip etmediklerini bilmiyorum ama YKY’nin ve İş Bankasının tutumu bu dönemle alakalı bir durum olabilir mi diye düşünmeden edemiyorum.

Ben sadece ve sadece yoğunluktan olduğunu düşünüyorum bunun. Yoksa özellikle yapacaklarını düşünmüyorum. Bilimkurgu dosyalarını incelemek için cidden o alanda yeterli bilgiye ve ilgiye sahip kişi lazım ki öyle bir kadroda belli başlı yayınevlerinde var özellikle İthaki. Gelen başvuruları incelemeye kalksalar cidden ayrı bir kadro kurmaları gerekecek. Bu yüzden de açık açık belirtiyor olabilir. Tabi bir yayınevi yetkilisi açıklama yapsa daha iyi olur.