Akılçelen Kitaplar Soru Hattı

Ben Sanderson’u kayıp rıhtım aracılığıyla keşfettim.

Akılçelen ( hatta dex) ne fiyat biçtiyse Sanderson’un hangi kitabını bastıysa aldım.

Özensiz baskılarına, ciltsiz olması nedeniyle okurken kitabın dağılmasını bile şikayet etmedim. ( imla dizgi vb olayına hiç girmedim bile) Bilmem şu kağıda bastık diye akıl bulandırmalarını “heee bak adamlar şu kağıda basmış” diye kabul ettim ama bu son olay seriyi sıfırlama, kitapları bölme “yeter artık” dedirtti.
Bu saatten sonra Akılçelen baskılarını almayacağım, alacak arkadaş,eş dost çevreme de aldırmam.

12 Beğeni

Kitabı bölmeleri bir sorun ama dediğim gibi bence asıl sorun bu değil.
Buz ve Ateşin Şarkısı’nı da ikiye bölünmüş olarak okudum mesela ama orada iki cildi farklı zamanlarda çıkaracağız gibi koca bir saçmalık yoktu mesela. Ya da çeviri facialarıyla karşılaşmıyordum. Akılçelen çevirilerinde ve terminolojiyi türkçeleştirmede herhangi bir özen göstermiyor, kağıt kalitesiydi, başka şeylerdi derken konuyu saptırıyor. Çevirileriyle ve işi ele alış biçimleriyle okura güven veriyor olsalar bölünmesini sorun etmem, ki o zaman da bölmezler zaten. Ya da bölseler bile iki cildi de aynanda dizerler raflara.

2 Beğeni

Bence olay su. Bekleikleri kadar satamadilar. Bunun icin caba gostermemeleri ayri bir konu. Satmadigini da soyluyorlar. O zaman ne yapalim, hazirdaki sevenlerini mumkun oldugu kadar soyalim dediler. Bunun gaziyla birde ucuzundan ceviri yapmaya kalktilar, baslarina patladi.

12 Beğeni

Ritmatist hariç tüm kitaplarını aldım, ne yapayım şimdi satayım mı?

1 Beğeni

Sissoylu’yu takip edin bence, 7. kitapta değişiklik yapacak kadar yürek yemiş değillerdir herhalde. :roll_eyes:

2 Beğeni

Herkes almıycam diyor ama ben almadan edemem. Paşa paşa alcak tek kisi ben miyim ya?Kendimi nefissiz hissettim. :frowning:

6 Beğeni

Ingilizce kindle ve seslisini beraber almistim, simdi satacaklari iki kitap fiyatindan daha ucuza. Kitabi orj versiyonundan daha pahaliya satacaklarsa kimse sikayete laf edemez.

1 Beğeni

Kitaba o kadar para verileceğine İngilizce kursuna gidip, dili söküp, kitabı orjinal dili ile okumak hem daha ucuza gelir hem de Türkçe çeviri çıkana kadar yeni bir dil öğrenilmiş olur. :slight_smile:

Aldıktan sonra aynısı devam eder. Nasıl olsa alıyorlar. Almayınki belki kıymet bilirler. Gerçi okura değer verdikleri hiç sanmıyorum.

Yokya düzelsede almaktan vaz geçtim. Hakkını veren bir yayınevini bekleyeceğim.

2 Beğeni

O kadar eleştiriliyor yayınevi yetkilisi de cevap vermiyor.Okuyucularını umursamadıklarını düşünmeye başladım.Burada diğer bütün yayınevleri yetkilileri ilgili başlıklarıyla.En ilgisiz akılçelen olabilir

1 Beğeni

Eğer satmama durumu varsa ikinci baskıyı yapmazlar. Adam iyi yazıyor hemde bir çok yazarı cebinden çıkarır. Akılçelen tanıtım yapamıyor ben kardeşim aracılığıyla tanışıtım ve fırtına ışığını çok beğendim. İnanıyorum iyi bir tanıtımla çok iyi satacağını düşünüyor

Resmi soru hattı değil ki burası isterse hiç cevap vermezler.

1 Beğeni

bir kitap için 5 çevirmen nedir ilk kez görüyorum, üstüne gidip ikiye böldüler, yetmedi iki bölümü farklı zamanlarda çıkarıyorlar. Paranızı seviyorsanız uzak durun bence bu yayınevinden

2 Beğeni

Emre harikasın ya. Sen ve yorumların bi farklı, sana kadar ciddiyetle okudum senin yorumu okuyunca koptum :smile: :+1:t2:

1 Beğeni

Eminim siz, ben forumda ve sosyal medya da yükselen itirazların hepsi iş sadece paraya kalsa bir şekilde ikna olurduk / oluruz. Örneğin Tüfek Mikrop Çelik kitabının fiyatı için itiraz edenlerimiz çok oldu ama gittik aldık. Ben de Tübitak baskısı olmasına rağmen, yeni baskısını aldım ama Akılçelenin yaptıklarında mesele paradan daha öte, çok daha kötü…

5 Beğeni

Resmi soru hattı diye bir şey yayınevlerinde ben hiç duymadım. Nerede olursa olsun isterse hiç cevap vermez isterse de çeviri kötü olmuş diyen adama 6:45 gibi küfür edebilir. İstedikten sonra.

3 Beğeni

Hep farklı bir açıdan farklı bir yönden bakabiliyorsun olaylara :slight_smile: Renkli bir kişiliğin var :slight_smile:

1 Beğeni

Şirketinde müşterinin de ayrı sorumlulukları var. Özellikle internet kullanımı artmaya başladıktan sonra ve şikayetvar kurulduktan sonra ben anlamadım bu eleştiriler çok tutarsızlaştı. Birisi Apple telefon alır dandirik bir telefon aldı diye şirket kendisininmiş gibi en iyisini bekler, yok şu kadar para verdim o yok bu yok der. Misal Aynısı Samsung içinde olur, sonra bu sürüleri çarpıştırırlar sanki her biri yüksek teknoloji dahisiymiş gibi sabah akşam tartışır dururlar.

Aynı şekilde kitabın çevirisini de beğenmediysen bir daha almazsın alternatif ararsın, ben mesela yorumları okudum Brandon Sanderson’a başlamayı düşünmüyorum şuan, belki pdf okurum belki başka yayınevine geçmesini beklerim, belki İngilizcesini alır tarzanca okurum ama yaparım bir şeyler yani şirketlere/kurumlara minnet etmem. Hiç bir özel sektör kuruluşundan parasını verdim diye en iyisini beklemek zorunda değilim, en iyisini yaparlarsa da alırım/almam bana kalmış. Temel ihtiyaç değil sonuçta bu veya devlet dediğimiz koruyucu yapı işin içerisinde değil. Bizim beğenmedimiz kadar beğenenler de varmış ki adamlar basıyor(tartışmaya açık) der geçerim.

Bu yukarsa bahsettiklerimden ayrı bir şeyden bahsedeceğim niye bahsediyorum bilmiyorum aklıma geldi yine. Yaz aylarında dolar arttığında mağaza mağaza dolaşıp satış danışmanlarını sıkıştıran gerizekalılar vardı: “Yauvv gardeşim bunun fiyatı niye arttı yauv dolarla mı alıyoz amkumun şeysini yauvvv -Enflasyon var beyefendi. -Yauv varsa var bana mı var yauvvvv -Ben değil şirket koyuyor fiyatları beyefendi -Hay ben senin şirketini…

Akılçelen anlık:

resim

1 Beğeni

Almayarak tepki gösterildiği gibi sözlü veya bu durumda yazılı da gösterilebilir. Ben üçünü de yapmayı seçenlerdenim.

3 Beğeni

Sadece şu konuda katılmıyorum, bir şeyi beğenmiyorsan ve alternatifi yoksa bunu eleştirmek senin en doğal hakkın. Bunu uygun bir dille ilgili merciye hangi platformdan yaptığın artık işi ne kadar iyi bildiğinle alakalı. İnsanlar beğenmediklerine tepki versinler ki yayınevi nerde yanlış yaptığını anlasın. Ha bu tepkiler ne kadar umurlarında olur kendilerine kalmış.

4 Beğeni