Matba işini bilemem ama bunun vicdanla bir alakası varsa Akılçelen düşünecek. Hep söylerim, Işığın Anısı orijinalinden yedi ay sonra türkçedeydi, kalınlık bahane değil. Beş çevirmen konusuna değinmeyeceğim bile. @Agape’nin de dediği gibi forumu biraz gezerseniz aramızda çevirmenlerin de olduğunu göreceksiniz.
@Anita, çok haklısınız. Yayınevinin de bu bahaneyle karşımıza çıkması bir garip, kitap basan bir kurumdan daha düzenli bir çalışma ve tatmin edici cevaplar beklerim şahsen.
@Agape, valla ben Ingilizce sesli kitaptan okuyorum ama varım yani. Biz yapsak daha hızlı olurdu eminim. Ki benim öyle çeviri tecrübem bile yok doğru düzgün.
Meraklısı için bilgi: Okura saygı itibari ile Harper Collins’in (İngiltere merkezli bir yayınevidir) sınırlı sayıda bastığı Agatha Christie kitabını inceleyebilirsiniz. 4032 sayfadan oluşan (olur da Akılçelen’den birileri mesaja bakarsa diye yazıyla da yazayım ki anlayabilsinler. {DÖRT BİN OTUZ İKİ}) kitap baskı tarihinin en iyilerindendir.
Meraklısı için ek bilgi: Baskı itibari ile sayfa sayısı için zaten değişen bir şey yoktur. En çok forma sayıları değişir o da maliyetini arttırır ya da azaltır. Sadece ciltleme tekniği değişir. Ki bunu da gider matbaanızla konuşursunuz gerekli ekipmanı/makinesi var ise size çözümü söyler. Olmadı bu işi başka bir matbaa ile çözersiniz. Ki kesin bilgidir yayalım sizin kağıt ebatınızda 96 formaya kadar ciltleme yapabilen arkadaşlarımız mevcuttur. Velhasıl kelam, yemeyelim efendim değerli okurumuzu, baskı-cilt filan tutmaz diye.
Meraklısı için ekin eki bilgi: İsterseniz daha sonra tek cilt ile iki cilt arasındaki mali farkı da rakam rakam yazarım. Ki bu fark yayınevi için lehte, okur için aleyhte bir farktır.
Gerçi bunca zaman çeviri problemini aşamamış bir ekibe ne anlatıyorsam… Pfff delilik işte bendeki de…
Şimdi komplo teorisi gibi bir şey düşünüyorum fazla abartiyorsam belirtin lütfen
Önceki konuşmalarda Mithat isimli bir kullanıcı (ismini umarım yanlış hatırlamıyorumdur.) foruma kayıt olup direkt bu başlık altında bu konuyu tartışmış ve Akılçeleni savunmuştu,sanırım bir benzeri şuan yine olmuş.
Evet gelelim delice teorime,bence bu iki hesap da Akılçelen yetkilisi/yetkilileri tarafından açıldı ve tıpkı bizim gibi konuya dahil oldular. Çünkü bu kadar eleştiriden sonra kimsenin asıl hesaptan cevap verebileceğini sanmıyorum.
Gerçi bir noktada ufak bir açıklama yapayım tabi ki de bizim gibi düşünmek zorunda değilsiniz,yayınevini haklı bulabilirsiniz bunda sorun yok.
Sadece olaylar okurların kafasını aşırı bozduğu için ( yoksa böyle bir fikir hayatta aklıma gelmezdi.) boyle bir şeyden bahsetmek istedim.
Dediğim gibi fazla abartı olması muhtemel, ve sadece uçuk bir teori.
Dayanamayıp yazacağım. Sanırım yapacağım şey hafif yasadışı olabilir. Çeviri konusunda bildiğim kadarıyla akademisyenlerin kullandığı bazı pahalı programlar var. Hani hatırlı bir tanıdığınız varsa bu işlerle uğraşan, hani İngilizce baskının pdf vb. bir versiyonununa erişirseniz, hani onu burada ismini anamayacağım bazı programlarla ayrıltırsanız, hani rica-minnet yolu ile çevirisine baktırsanız, sanki iyi bir yöntem olur gibime geliyor. Tabi ki bunlar sadece farazi, sonuçta hem yasal olarak, hem etik açıdan bunlar hoş şeyler değil
Bu yöntemle Yayınevi bile açılabilir . İsim önerisi de benden gelsin. 7’ye çeyrek var yayınevi
Paylaşabilirseniz çok memnun olurum. Bilgi güçtür. Bugün Akılçelen yapar, yarın başka bir kitabevi. Bilirsek gerekli tepkiyi daha rahat koyabiliriz ortaya.
Konu canlanmış gene Size akılçelen hanım diyebilir miyim? Sorularımızı size sorsak artık burası boş nasıl olsa senin soru hattın olsun
Sorabilirsin ama cevapların hoşuna gideceğine dair söz veremem.
Yayıneviniz ne kadar büyük bir firma kaç yıllıktı
Akılçelen bildiğim kadarıyla sosyal medya hesaplarında da bu konuyla ilgili gerekli açıklamaları yapmıyor.
Ya her şeyi geçtim, forumda bir yerlerde çeviri konusunda bunun yayın politikalarıyla alakalı olduğuyla ilgili bir paylaşım yapılmıştı. Aklım almıyor gerçekten, okurların bilmesini istemedikleri ne olabilir bu konuda? Bir kitabı bir buçuk senede çevirememiş olmaları her şeyi anlatıyor oysaki. Hayır yani, akademik içerikli bir kitap değil ki bu, gayet sade bir dille yazılmış, düzgün bir çalışmayla en fazla bir yılda çıkarılabileceğini düşündüğüm bir kitap kendisi.
Çok büyük… 3lü 8li yıllık bir firma.
Yalnız gittikçe sinirlerimiz bozuldu ha. Ben bi’ noktadan sonra saldım mesela yakalayamıyorum artık…
Herkes gergin … Herkes çok gergin … Artık sadece aklımıza geldikçe günah ve sinir çıkarmak için girip mesaj yazıyoruz. İçimizde umudu kesmiş gibiyiz.
Valla ben umudu kestim kendilerinden, Audible’dan aldım dinliyorum. Dokuz saatim falan kalmış hatta.
En azından bir haber etselerdi iyiydi, bakalım…
Ooo çok iyi ikiye bölünebiliyor o zaman
Yok ben sinir minir çıkartmıyorum aslında. 38 yıllık 7 yayın markalı bir yayın evinin okuyucusuna davrandığı şekilde iade-i ziyaret yapıyorum. Ne ekersen onu biçiyorsun bu dünyada. Siz hiç patates ekip muşmula toplayan gördünüz mü? Ben görmedim…
Çok güldüm vallahi. Allah da seni güldürsün. İyi geldi ne yalan diyeyim. Keyfim pek yoktu…
Eğer bir teselli olacaksa serinin 2.si olan Parlayan Sözler kadar iyi değildi.
En azından 3. kitap çıkarken sınırlı sayıda kuşe kağıda güzel bir roshar haritası koysalar.Gönlümüzü alırlar belki.
Yaklaşık altı aydır sık sık bu başlığa bakarak, Oathbringer"in çıkacağı tarihi öğrenmeye çalışıyorum. Akılçelen Hanım’ın cevaplarına göre (neden Hanım denildiğini anlamış değilim) “2018 sonuna kadar mutlaka” idi, sonra “2019 Şubat ayında” oldu", sonra da “sessizlik” başladı. Taahhüt demeyelim, vaat diyelim, vaat ettikleri tarih geldiği halde, hiç bir hesaplarında açıklama ve özür yazısı yazmamış olması bence okura saygısızlık. “Satmadığı için ikiye böleceğiz” açıklaması ise zaten talihsizlik. Kitap ha bugün çıkacak ha yarın diye başka bir kitaba başlamak da içimden gelmiyor. Yayınevi bu konuyu önemsemiyor, “basacağı çok sayıda kitaptan biri, ne olacak” diye düşünüyor olabilir, ama bana göre önemli. Ben de daha özenli bir yaklaşıma hakkım var diye düşünüyorum.Böylelikle dayanamamış ve ilk defa forumda bir paylaşım yapmış oldum. Herkese saygılar.
Ben de bu kadar mesaj var, yayınevi sonunda konuştu mu diye girmiştim
Kitap çıktığında basın açıklaması yapılacakmış, onun haricinde bir açıklama geleceğini sanmıyorum.