Amber Yıllıkları - Roger Zelazny

Bu kitabın ana teması entrika… Ama öyle basit bir entrika değil. Buz ve Ateşin Şarkısına en çok etki etmiş yazarlardan birinin yazmış olduğu bir entrika. Amber’in dokuz prensini konu alan; Amberden gölgelere hatta Kaos Saraylarına uzanan bir entrika. Roger Zelazyn okuyucularına ipuçlarını takip etmek ve olayı çözmeye çalışmak için imkan sunsa da son ana kadar çözülemeyeceğinin de garantisini veriyor adeta. Bu seriyi okurken ne zaman “şimdi çözdüm!” deseniz, aslında olayın öyle olmadığını görüyorsunuz. Her olay, her diyalog sizi gerçeğe biraz daha yaklaştırırken birden bire herhangi bir olay sizi gerçeklerden tekrar uzaklaştırabiliyor.

Size bu seriyle ilgili şunu söyleyebilirim ki bu seri sadece ilk 50 sayfası için bile okunabilir. Karakterimiz kim olduğunu hatırlamayarak bir hastane odasında uyanıyor. Ana karakterimiz Carl Corey’in içgüdüleri öylesine sağlam ki kurgu olmasına rağmen insan okurken takdir etmeden geçemiyor. Çünkü ana karakterimiz soğuk kanlılığını koruyor ve olayları çözmeye çalışıyor. Kim olduğunu ve başına neler geldiğini öğrenmeye çalışırken birçok gerçekle yüzleşiyor. İçgüdüleri hayatta kalması için ona tek bir şey söylüyor: Kimseye güvenme ve hiç bir şey hatırlamadığını kimseye söyleme! İşte bu hikayeyi farklı kılıyor. Mesela ilk sayfalardan birinden size bir cümle göstereyim ve merak etmeyin içinde kitapla ilgili bir bilgi yok: “Ama içimde şu korkunç aciliyet hissi vardı. Tüm hikayeyi olabildiğince çabuk öğrenmeli, öğrenir öğrenmez de harekete geçmeliydim. Üzerimde bir mecburiyet vardı sanki.”

Spoiler vermeden konuya da biraz değineyim. Tek bir gerçek dünya vardır o da Amber’dir. Geri kalan tüm dünyalar (paralel evrenler gibi) onun yansımaları veya oradaki adıyla gölgeleridir. Amber’in bir Kral’ı ve o Kral’ın da 9 prensi vardır. Prens demişken kadınlar prenses olarak değil prens olarak hitap görüyor ancak zannediyorum yine de iktidara yalnızca erkekler gelebiliyor. Tüm dünyaların üstündeki bir dünya yani Amber ve buna sahip olmak isteyen özel güçlere sahip 9 prens varken entrika olmaz mı? Ancak öyle basit, klişe dolu entrikalardan değil daha özel daha etkileyici entrikalar. Bu entrikaların içinde gözünü hastane odasında açıp hiçbir şey hatırlamayan bir adam düşünün. Bu adam bu entrikanın ve düzenin tam ortasında duruyor ama nasıl bir konumda olduğunu bilmiyor. Tek bildiği hafızasını kaybettiğini söylediği anda insanların onu kandırmaya çalışacakları konusundaki içgüdüsü. İşte bu kitaba direkt ısınmamı sağladı. Corwin karakteri de en sevdiğim kitap karakterlerinden biri oldu.

Kitaplar yıllık şeklinde Corwin tarafından yazılıyor. Seri 10 kitaptan oluşuyor ama 5. kitabın sonundan sonra Corwin değil bir başka kişinin hikayesi anlatılıyor. Devam niteliği şeklinde. Kişisel fikrim kesinlikle Corwin’in hikayesinin gölgesinde kalıyor hatta beni biraz sıkmıştı ama yine de ilk seri bu kadar iyi olmasaydı çok daha güzel gelebilirdi. Zelanzy çıtayı yükselttiğinden olsa gerek. Kimin hikayesi olduğundan bahsetmeyeceğim spoiler’a girer çünkü kitaptaki en önemli bilgilerden biri.

Tanıtım yazımda sona doğru gelirken toparlayayım. Amber Yıllıkları artık fantastik eserlerin köşe taşlarını okuyup bitirmiş özellikle artık klişe kahramanlık destanlarından sıkılmış kişilerin aradığı bir kurtarıcı eser gibi. Okurken Corwin’in nefretine ortak olup, onun intikam duygusunu kendiniz yaşıyorsunuz sanki. Onun mücadelesine “heyt be” diyorsunuz. Zaman Çarkındaki desen kavramına benzer bir şey görünce de Robert Jordan’ın da Zelanzy okuyup okumadığını merak ediyorsunuz. Bu seriyi okumanızı öneriyorum. Bence hak ettiğinden daha az değer görmüş bir eser.

Ekleme yapmadan geçmeyeyim kitabın ciddi bir felsefi derinliği de var ki zaten Zelazny hem felsefeye ilgi duyan hem de eserlerine bunu yedirmeye çalışan bir yazar. Hatta bir noktada ana karakterimiz ve bir kuzgun (kuşun türü başka da olabilir hatırlamadım şuan) arasında geçen diyalog kurgudan çıkıp derinlemesine bir felsefi tartışmaya dönüşmüştü. Ayrıca her bir karakterin kendi kişilik yapıları ve gri oluşları bahsettiğim felsefi temele katkı sağlıyor aynı zamanda kitabın okunma zevkini de arttırıyor.

Son olarak bu seriyle tanışmamı sağlayan Dumrul’a teşekkür ediyorum. Bu arada küçük bir alıntı koyayım ama spoiler içerdiğini de söyleyeyim. Dileyen okumasın ama gerçekten en sevdiğim kitap sahnelerinden biri olduğu için paylaşmak istedim:

Özet

Ona vurmaya çalıştım ama zincirlerim sımsıkı çekilmişti. Bana tekrar vurdular.

Tacın uzun ve sivri uçlarına baktım.

“Pekâlâ,” dedim sonunda ve taca uzandım.

Onu bir an için iki elimle tuttum, sonra kendi başıma yerleştirdim ve “Kendimi, Corwin’i Amber kralı ilan ediyorum!” diye duyurdum.

15 Beğeni

Sadece ilk 50 sayfasını okuyabilmiştim. Ana karakterin duruma hakimmiş gibi rol kesmesine katıla katıla gülmüştüm. Tarifi zor bir mizahı vardı. O kadar eğlenmeme rağmen niye devamını getirmedim, hiç bilmiyorum :sweat: Sizi kınıyorum! Yaramı deştiniz :sweat_smile:

4 Beğeni

Belki şimdi tamamını okursunuz : ) Yalnız şunu itiraf edeyim tüm serinin en güzel kısmı ilk 50 sayfası. : D Okurken çok daha üst düzey bir şeyler bekliyor insan. Tüm seride orada evrenin işleyişini merak ediyorsunuz ama bunu bir türlü veremiyor. Karakterlere ısınıyorsunuz ama evrenin işleyişi hakkında bilgiler o kadar az ki bazen sadece diyaloglar için okuyormuşum izlenimini veriyordu bana.

Yine de özellikle Fantastik Edebiyatın temel eserlerini okuduysanız farklı tarzı ile etkileyeceğine eminim ki zaten “tarifi zor mizahını” derken demek istediğimi siz zaten anlamışsınız. : ) Umarım en yakın zamanda bitirsiniz de seri hakkında sohbet ederiz : )

2 Beğeni

Okumak isteyip okuyamadığım o kadar çok şey var ki :sweat: Neyse… Mücadele et ki , umut edebilesin :grinning: Yakın zamanda olmasada, umarım olabilecek en yakın zamanda seriyi okurum. Temennim bu yönde.

2 Beğeni

Düzen ve Kaos’un sonsuz çatışması. Amber serisi aslında fena değildir ama iki serinin de sonları iyi yazılmamış bence. Özelikle 2. seride sonda yüzüğe falan bağlayıp damdan düşer gibi bitirmiş seriyi Zelazny.

1 Beğeni

Sonları ben de beğenmedim hatta ilkinin sonunu daha bir beğenmedim çünkü onu daha çok sevmiştim.

Corwin’in deseni çizmesi fena değildi ama diğer seride kendisine çok az değinildi ve o da iyi bitmedi

1 Beğeni

Bende sadece ilk cildi var, ithaki yetkilisi soru hattı bölümünde bu yıl kitapların yeniden çıkabileceğini yazdı, merakla bekliyorum.

1 Beğeni

Konusu çok ilgimi çekti yıl içerisinde yenilecek diye duymuştum yazıyı okuduktan sonrada almaya karar verdim :books::books::+1:t6:

2 Beğeni

Serinin sekizinci kitabındayım. Cidden farklı bir seri, okuduğum hiçbir şeye benzemiyor. Olaylar oldukça kafa karıştırıcı, üstüne üstlük evren de kafa karıştırıcı. Paralel evrenlere, yolculuğa ve zaman farkına dair birçok özgün fikri de var Zelazny’nin, bilimkurguyla kan bağı var diyebilirim. Bu arada Random, başından beri favorim sensin, sevgiler saygılar.

2 Beğeni

Yenilenmiş kapaklarla mı çıkacak acaba, bilginiz var mı?

Bilemiyorum belki @irbis yanıtlayabilir kitaplar için bir çalışma varsa

1 Beğeni

“Böylece Random adlı çocuk kara kuleye geldi”. Random sevmeyen ölsün zaten.

Adı bile güzel :slightly_smiling_face: Hele Tekboynuz’un önünde durup Mücevheri’i Random’a sunduğu kısımda tüylerim diken diken oldu, o ne güzel andı.

Nedense bir türlü sahip olamadığım seri. Ben bunun nedenlerini oturup bir düşüneyim. Bir ara kendime bu seriden bahsetmiştim ama sanırım önümüzdeki 10 sene içinde Zaman Çarkını okuyacağım emeliyle serinin tamamını temin etme çabamla Amber rafa kalktı. Umarım ölmem 10 yıl içinde. :joy:

1 Beğeni

Seriyi yenileme planları var ithak inin hata bu yıl içinde bile çıkabilirmiş

1 Beğeni

Ölmezsin ölmezsin sende ölecek bir tip yok. :slight_smile:
Bende zaman çarkını okumalısın ben çok büyük bir zaman çarkı hayranıyımdır. Tamam amber de güzel ama iste zaman çarkı döver. :slight_smile:

3 Beğeni

Yani varsa iki seriyi de okuma şansınız önce Amber Yıllıkları’nı tavsiye ederim. Hem tek başına olağanüstü bir seri hem de ZÇ’na seni daha iyi hazırlar.
@Ishamael yukarda çok güzel anlatmış seriyi .
Üstüne şöyle bir şey söyleyeyim bu seri eğer paranoyak eğilimleriniz varsa sizi şizofren edebilir. Serideki kimseye güvenemiyorsunuz. Ayrıca olayları çözdükce (daha doğrusu sen öyle zannediyorsun) yazarın hep senin 1 adım önünde olduğu görmek seriye olan bağını artırıyor. Gerçekten bendeki yeri farklı olan bir seri.

2 Beğeni

Baktığımda serinin çevrilmemiş kitapları olduğunu gördüm ya da benim baktığım konuların tarihi gerçekten eskiydi. İthaki basmaya başlasa bile serinin tamamlanmasının oldukça uzun süreceğini düşünmekteyim. Yine de hazır yenilenmişken edinmek mantıklı olur benim için.

Şuanda kendisiyle flört aşamasındayım. Bakışıp duruyoruz. 10 yıllık planımın içinde olduğundan başka bir şey bilmiyorum. Muhtemelen karışık okuma yapacağım için her iki seriye de bakabilirim diye düşünüyorum. Ölecek gibi durmuyorum :smile: (Ölmeyecek insan tipi ya da ölecek insan tipi nasıl oluyor yahu? Bunun bir kıstası mı var :sweat_smile: Bakınca aa bu ölecek insan, bu ölmeyecek insan tipi tutmuyor mu diyorsun? :sweat_smile: ) Lakin ölürsem de artık bir kurban seçip vasiyet edeceğim gelip mezarımda okuması için. :smiley:

Son okuduğum beş kitabı yazsam sanırım gülersiniz. O kadar içgüdüsel okuyorum ki biri diğerini tutmuyor. (Fırtına ışığı 1 - İvan İlyiç’in ölümü - Mavi tarlalardan yürü - Yerdeniz Büyücüsü - Undine vs. ) Ben daha çok hangi kitap o an gözüme hoş görünürse onu alıp okuyorum. Planlayarak bir şeyler başarabildiğim yoktur. Hayatımın her alanında içimden geldiği gibi hareket eden biri olmuşumdur. Zaman Çarkın’ın hazırlanabilecek bir seri olduğunu düşünmüyorum. Hoş bir oturuşta 14 ciltlik bir külliyatı da bitirebileceğimi sanmıyorum. Sıkıntıdan çatlayıp ölebilirim işte o vakit. Bazen aynı anda 4-5 kitap okuduğum da olmuyor değil. Öneriniz için teşekkür ederim. İthaki bassın hele o zaman alayım ben de ilk birkaç sayfaya bakarım. Zaman Çarkı’nın da ilk 30 sayfasını okumuştum :smile:

@Ishamael Bir şey daha söylemek isterim konu ile alakalı. Bu tip konularda seri sıralaması veya okuma sırası ya da seriye ait tüm kitaplar olsa çok hoş olur. Benim gibi insanlar için daha faydalı bir rehber olacağını düşünmekteyim. Okuyanların ve seriye hakim olanların bu tip konularda hep gözden kaçırdığı bir şey bu.

1 Beğeni

Ya benimde artık şu zaman çarkı kitaplarını toplamama lazım yavaştan ilk dördünü interneten indirmiştim tabi o zamanlar 2 ve 11 kitapların baskısı yoktu bende sinirlenip hepsini indirdim . Tükenirse bir daha basarlarmı acaba çok pahalı ve okunacak birsürü seri var

1 Beğeni

Çevrilmemiş kitabı olduğunu sanmıyorum ben okudum çünkü hepsini.

Her şeyden önce özgür ruhlu birine benziyorsun. Bir tane uzun seri okuyacaksan diğerlerini rastgele oku iki seri aynı anda okursan ikisinden zevk alamazsın pek. Kaldıki Zman Çarkını sevmeyedebilirsin. Sevmeyen çoktur. Ben ne zamam biri zaman çarkını sevmese çok üzülüyorum. O yüzden sevdiğim kisilerin hem okumasını çok isterim hem pek istemem. Sevmezlerse üzülürüm sanırım.

Amber yıllıkları Zaman Çarkından coook daha az karakter barındırmasına rağmen üzerinden azıcık zaman geçse karakterleri unutacağınız hatta olayları unutacağınız bir seri çünkü yazar karakterlere ısındırmıyor okuyucuyu. Öyle işte.

Ölecek insanı anlarım ben. Ölmeyecek olanı da. Ölebilirsin, ölmek istiyor olabilirsin ama sen bir ölümsüze benziyorsun. : )

Okurken sıralamaya internetten bakmıştım. Şuan sorsan sadece amberde dokuz prens ve camelot mu nedir o kitapları gelir aklıma. Seriyi okurken anlamadığım birçok şey de olmuştu. Anlamadığım şeylerden pek hoşlanmıyorum ama işte bunda geçip gittim.

Not: Ölüm kapısı var. Daha zor giriliyor evrenin içine özellikle ilk kitap çok kötü. Ama daha çerez ve sararsa daha kolay okunuyor.

2 Beğeni