Anime Genel Muhabbet Başlığı

Uzun, çok uzun bir yolculuktu ama nihayet sonlandı. Ülkemizde tek kanallı dönemde de gösterilmiş olan (ve bilimkurgu klasiği Gunbuster: Aim for Top’un da ilham kaynağı olması yönüyle önemli bir yeri olan) Ace wo Nerae’nin son bölümü de İngilizce’ye kazandırılmış. Emeği geçen herkese müteşekkirim.

1 Beğeni

Kutuplaştırıcı (şunu mu demek istediniz: cesur) eserleri severiz hocam. Bakalım hangi kutupta kalacağız :slight_smile:

Durum tam bu da değil gibi hocam. Mesela allah affetsin romantik komedi animelerde bile eskiler daha çok hoşuma gidiyo, ki özellikle 2012-18 arasında bunlardan bolca çektiler dayılar (ya da ben o dönem fazla maruz kaldım). Yine de bir Ah My Goddess, bir Lovely Complex, bir His and Her Circumstances, bir Baka to Test to Shoukanjuu (bu sınırda gibi) pek yok. Burada tek istisna Noukome sanırım (haklı bir linç yiyebilirim ama bu konuda kendimle barıştım hocam ben seviyomuşum demek ki böyle şeyleri yapıcak bişey yok).

Görseller genelde güzelleşiyor evet. Ama her yıl 400 tane falan isekai çıkması bir yana, isekai animelerinin hepsinin çizimlerinin bile birbirine benzemesi mesela beni ayrıca rahatsız ediyor.

Ayrıca saydıklarınızın hepsini denedim ve ilgimi maalesef çekmediler. Steins Gate’i seveceğimi düşünmüştüm, o özellikle üzdü baya.

Ben baya bir süredir çekiyordum, evlendikten sonra hanıma da klasikleri izletme bahanesiyle tüm favorilerimi bi tur daha izlemiş oldum, şuan izliycek bişey bulmakta daha da zorlanıyorum açıkçası. Artık ümidi kestim bikaç yılımı kapatsın diye yıllardır cüzzamlıdan kaçar gibi kaçtığım One Piece’e başladım.

1 Beğeni

Vinland Saga’ya bir bak bakalım, istisnalar arasına girer belki.

1 Beğeni

Onun mangasını takip ediyorum hocam bayadır, onun animesinin statüsünü nereye koysam bilemedim. Attack on Titanla aynı yerde muhtemelen aslında ama izlemedim.

1 Beğeni

Tabiki de var. Her fırsatta söylerim bunu, anime sektörü acayip ucuzladı. Resmen birbirinin aynısı animeler geliyor artık. Yılda en fazla adam akıllı 2-3 anime çıkıyor (adam akıllı dediğime de bakmayın ha, bu adama akıllı dediklerim bile 2010 öncesi animelerin yanında hiçbir şey)

Meramını çok iyi anladım, verdiğin örneklerden anime zevkini de. Şimdi ne yapman gerektiğini söylüyoruz, @Expelliarmus 'un da dediği gibi hemen açıp Monster (2004) izliyorsun güzel kardeşim. Teşekkürü sonra edersin izleyince :joy:

2 Beğeni

Heh, Expelliarmus hocamın listesinde bir Monster’ı bilmiyordum. Baya da iyi bişeye benziyor nasıl kaçırdım anlamadım ama bakıcam kesin buna da.

Ben aslında bilakis pahalılaşmıştır diye düşünüyordum. İşte risk almak istememek vs. AAA oyunların akıbeti gibi. Ama belki de ucuzlamıştır bir araştırayım onu hocam. Ama her türlü ucuzlamışsa bu iş, o zaman deneysel efsane işlerin daha kolay yapılabilmesi gerekmez mi? Tenshi no Tamago gibi bişey vaktiyle pahalıyken yapılabilmişse şimdi daha kolay olması lazım değil mi? Yoksa yapılıyor da ben mi denk gelmiyorum?

1 Beğeni

Güzel tespit gerçekten. Fujimoto gerçekten “love or hate it” bir yazar. Bunun en büyük örneğini Fire Punch da gördüm. O kadar övülen bir seri, psikolojik baskıyı hayatımda gördüğüm en iyi kurgu ile veren bir seri fakat bir arkadaşa önerdikten sonra “olum ne okuttun sen bana böyle, çok kötüydü” dedi. Kulaklarıma inanamadım resmen. Seven baya seviyor sevmeyen de baya sevmiyor cidden.

Valla Mappa’nın kötü işlerini örnek almayın bence. Mappa bu aralar Attack on Titan ile gündemde fakat o final sezonunun sadece 6 ayda yapılan bir sezon olduğunu hatırlatalım. Mappa eğer kendisine yeterli zaman verilirse ortaya müthiş bir çıkaran bir stüdyo. Bunun da en büyük örneği Jujutsu Kaisen. Kelimenin tek anlamıyla hayatımda gördüğüm en iyi “uyarlama”.

Tek bir sahne bile atlanmadı mangadan. Mangasından daha iyi bir anime çıkarttılar ortaya. Eğer Chainsaw Man’e Jujutsu Kaisen’in yarısı kadar bile bir efor harcanırsa ortaya çok iyi bir şey çıkar.

Sansür konusundan endişeleniyor millet (bende) fakat geçen ay çok güvenilir bir leaker animenin Netflix’te yayınlanacağını söyledi. Ki Netflix demek sansür yok demek. Çünkü bir kanal değil platform. Mappa’nın ise daha önce 3 kere Netflix ile çalışmış olması bu bilginin güvenilirliğini daha da arttırıyor.

1 Beğeni

Mappa’nın AoT uyarlamasından sadece şişman oğlanı gördüm, ondan öyle dedim. Dorohedero’yu da onlar uyarlamıştı ve kan gövdeyi götürüyordu onda. KAnlı vahşetli sevdiğim tek anime oldu hatta.
Ama ben Chainsaw Man’in mangasını öneririm. Yazarın çizim tarzı, panellingi çok özgün. O saykoluğu inanılmaz iyi aktarmış sayfalara, animede bu his elbet kaybolacaktır bir ölçüde.

1 Beğeni

Ha yok ben “ucuzladı” derken nitelik anlamında dedim nicelik değil :grinning: Tabiki de finansal açıdan şuan daha çok para dökülüyor animelere. Fakat bu bir şeyi değiştirmiyor ne yazık ki. Sebebi ise anime sektörü izleyicisinin kör kütük tek bir türe takılı kalması (Shounenci, komedici arkadaşlarım kusura bakmayın)

Yani gelen her uyarlama haberi ya Shounen yada Komedi. Bunu da isteyene istatistik falanda atarak kanıtlarım yani. Artık genel izleyici tamamen bu türlere yöneldi. 2010 yılı öncesi animelerinin güzel olmasının sebebi cesur mangaları uyarlamaya korkmuyor olmasıydı. Nice Seinen seriler uyarlandı bi 10-15 yıl önce.

Şuan ise bakıyorsun o kadar Shounen seri varken bir tane Seinen haberi gelmiyor. Yılda adam akıllı 1-2 Seinen animesi gelirse kendinizi çok şanslı sayın yani. Fakat öte yandan duyurulan her 10 animeden rahat 8’i Shounen. Şuan nice seinen, psikolojik, mature türde mangalar var uyarlanmayan. Bir el atsalar sektöre canlılık gelecekte, işte nihayetinde her şey arz-talep meselesi.

Yani allah aşkına Naoki Urasawa gibi muhtemelen dünyanın en iyi manga yazarı olan bir kişinin bile sadece 1 mangası animeye uyarlandı yahu (Monster)

Öte yandan Mashima Hiro gibi birbirinin aynısı hikayeler yazan bir mangakanın ise tüm eserleri animeye uyarlanıyor.

Ha Shounen türünün hepsine laf atmıyorum. Çok güzel Shounen seriler var. Fakar sektörde artık neredeyse diğer türlere hiçbir alan tanımayıp tamamen tekel konumuna gelmesi çok üzücü. Firmalar artık cesur mangaları uyarlamaya korkuyorlar maalesef günümüzde. Bunun tek sebebi ise izleyici çekememe korkusu.

Ben de yeni animeler izlerken sürekli şikayet edip durduğumu fark ettim. 2010 sonrası çok az animeyle bir bağ kurabilmişim. İzleyeci kitlesinin değişmiş olmasına bağlıyorum bu durumu şahsen. Yeni çıkan ne varsa ya shounen ya da komedi, ki hiç benim ilgi alanım değil. Bungou Stray Dogs’u seinen diye izleyip sevdim, devam ettikçe tövbe estağfurullah bir şey oldu. En son 2019 gibi Banana Fish izleyip “yeni ve iyi bir şey teşekkürler evren” demiştim ki mangasının 1985’te çizildiğini öğrendim. :joy:

Bu yüzden kendimi daha fazla zorlamayıp klasiklere geçiyorum. Monster ve Cowboy Bebop ile eskilere başlıyorum. :v:

Cevapları okurken burayı kaçırmışım :grinning_face_with_smiling_eyes: birkaç tane önerebilir misiniz?

2 Beğeni

Eğer cesur yapımlar arıyorsanız roman kaynaklı veya orijinal senaryosu olan animelere bakın derim. Animelerin çoğunluğu mangalardan yapılıyor öyle ki anime yorumlarında sık sık “mangaka ne yazmış öyle” diye yazıyorlar. Halbuki yazdığı anime, manga kaynaklı değil. Mangalar sürekli popüler olmayı hedefler, tutmazsa da iptal edilir. Kaynağı manga olan animeler de çoğunluğa hitap eder. İstisnalar her zaman vardır.

Sevdiğiniz Cowboy Bebop da senaryosu orjinal olan bir animedir. Hepsini sever misiniz bilemem ama örnek verecek olursak:
Code Geass
Death Parade
Ergo Proxy
Guilty Crown
Kill la Kill
Nagi no Asukara
Puella Magi Madoka Magica
Psycho Pass
Samurai Champloo
Serial Experiments Lain
Shirobako
Tokyo Magnitude 8.0
Zankyou no Terror

Roman kaynaklı animeler de çok iyi oluyor bence.
NHK Ni Youkoso
Hotaru no Haka (film)
Perfect Blue (film)
Paprika (film)
Logh da eski, kült bir anime. 1988 yapımı ve romandan uyarlama.

Anime dünyası geniş. Seveceğiniz anime her türlü vardır diye düşünüyorum. Önemli olan doğru yerde aramak. :+1:

4 Beğeni

Öncelikle güzel liste hocam.

Code Geass - Izledim, cheesy ama güzel
Death Parade - Sarmadı. Halbuki bence sarması lazımdi. bir ara tekrar izlemeyi düşünüyorum.
Ergo Proxy - Favorilerimden.
Guilty Crown - sarmadı
Kill la Kill - fena değildi. gainaxın güzel hatrına izledim
Nagi no Asukara - bunu bilmiyordum, bakacagım
Puella Magi Madoka Magica - bu baya iyiydi
Psycho Pass - sarmadı, fazla polisiye
Samurai Champloo - köpeğiyiz hocam
Serial Experiments Lain - köpeğiyiz
Shirobako - bunu da bilmiyordum, bakuman vibe’ı aldım bakıcam
Tokyo Magnitude 8.0 - sarmadı
Zankyou no Terror - bu da

NHK Ni Youkoso - izledim hoştu baya.
Hotaru no Haka (film) - hocam hakaret sayarım, ghibli filmi bu, izlememem düşünülemez hahah. harika film ama.
Perfect Blue (film) sarmadı
Paprika (film) sarmadı, bence bunun da sarması lazımdi bi şans daha vermeyi düşünüyorum bir noktada buna da
Logh- bunu ilk defa duyuyorum

Valla bugün baya gelecek vaadeden anime-manga tavsiyesi aldım, teşekkürler herkese. diğer yandan son donem animelerdeki değişimin sadece bana öyle gelen bişey olmadığımı görmek de beni rahatlattı biraz. Biraz da üzüldüm ama yapıcak bişey yok.

3 Beğeni

Böyle dediğinize göre duymadığınız anime çok var bence. Açılımı Legend of Galactic Heroes. Duymadığınıza emin misiniz? Kendi içinde kusurları olsa da adı gibi efsane bir animedir. Yalnız izleme sırasına uyulursa ve yan hikayelerden başlanıp kronolojik sırayla izlenirse daha güzel olur bence. Konusuna bakın, ilginizi çekerse izleyin kaçırmayın derim.

Tabii önereyim. Şimdi ilk olarak Naoki Urasawa’dan öneriyorum çünkü “senaryo” açısından kuşkusuz en başarılı manga yazarı. Ağzınız açık kalır öyle diyeyim. Seinen, Psikolojik, Mature, Gerilim etiketi taşıyan eserler üretmekte.

Monster (bunun mangasını okumanıza gerek yok anime birebir uyarladı. Animesini izleyin)
20th Century Boys (okuduğum en iyi mangadır, başından kalkamazsınız. Yok böyle bir gizem)
Billy Bat
Pluto

Fantastik, Lord of the Rings tarzı bir şey okumak istiyorsanız;
Berserk
Malum çoğunluk bir kesim bunu dünyanın en iyi mangası olarak gösterir. Çizimler ve hikaye inanılmaz. Hiç pişman olmazsınız.

Yine muheşem çizimlerle bir Tarihi-Samuray mangası isterseniz adresiniz;
Vagabond.

Gerçekçi hikayeler ve hayatın içinden bir şeyler istiyorsanız;

Ikigami
Homunculus
Oyasami Punpun

Üçünün de çizimleri müthiştir.

Bu listedeki herhangi bir mangadan hayal kırıklığı ile ayrılacağınızı hiç sanmam. Seinen ve Psikoloji diyince direk bunlar geliyor aklıma. Ben şahsen şu üstte yazdığım 9-10 seriyi okuduktan sonra şuan ki animeler anime değilmiş onu anladım.

3 Beğeni

Ah, biliyormuşum kısaltma olduğunu anlamamışım hahahha. Hocam o seri bakabtden çekilmiş bütün 100gb+lık ihtişamıyla harddiskimde duruyor bir yıldır falan. Bakışıyoruz arada, ama ilk bölümü geçemedim bir şekilde. Resmen ikinci Ulyssesim oldu yahu.

Legend of the Galactic Heroes uzun seridir ama çok güzeldir. Hiç pişman olmazsınız. Muhtemelen bulabileceğiniz Monster’a en benzeyen animedir (konu olarak değil ciddiyet ve ton bakımından)

Monster ve Logh’un ortak noktası nedir diye sorarsan, ikisinin de bir anime değil de dizi izliyormuşsun hissi vermesi derim. Hayatımda izlediğim en anime olmayan 2 anime.

Aynı dosyayı indirmişiz büyük ihtimal :grinning:

Evet evet, onun methini çok duyuyorum yıllardır. İşte “game of thrones but in space”ler, “code geass but mature”lar falan baya sağlam bir şey gibi görünüyor. Dediğim gibi, bir türlü başlayamadım.

Fakat onun da nerdeyse 30 yaşında falan olması :roll_eyes:

Haha muhtemeldir.

Eski seriler candır bence ya. Sebebi ise insanların cidden insan gibi çizilmesi :grinning: Şimdiki animeler karakerlerin kolunu bacağını göğüslerini kafam kadar çizdikleri için izleyici bir afallıyor önce. Hele Monster ve Logh’da karakterler öyle hayatından içinden simalarla çizilmiş ki her an sokakta görebilirsin o tipleri yani :joy:

Bu arada Logh’un yeni dönem bir remake’i de var. Eskisine büyük oranda sadık kalan. Tam bir görsel şölen. Onada bir göz atabilirsiniz.

Berserk dışında diğerleri ilgimi çekti. O da kılıçlı fantastik dünyaları sevmediğimden. 20th Century Boys çok iyi görünüyor, kesin ilk ondan başlarım. Çok teşekkürler.

Ben de şuraya manga-anime bir şeyler önereyim diye listelerime baktım ama tam bir çöp izleyici olduğumu fark ettim. İzlediğim eli yüzü düzgün anime sayısı iki elin parmaklarını geçmiyor ne yazık ki. :sweat_smile:

1 Beğeni

AoT’nin son sezonunun müzik tercihleri ve çizimlerini beğenmeyen var mı benim gibi? Ben mangadan tüm hikayeyi biliyorum dolayısıyla animeyi izlerken o muhteşem müzik ve atmosferi deneyimlemek istiyorum.

Aksiyon filmi müzikleri duymaktan gına geldi. Bir an önce Paradis Island müziklerine geçerler umarım.

Bölümlerin yarısı 3DCGI yarısı elle çizilmiş olduğu için inanılmaz bir yapaylık var karakter hareketlerinde. Akmıyor. Berserk 2016 mı izliyoruz arkadaş? Stüdyo iş yükünü düşünmeden çalışanına bu işkenceyi çektirmemeli bence. Belli ki uğraşamıyor insanlar.

Hele karakterlerin hepsinin bazlama suratlı ve kıvrık burunlu çizilmesine inanılmaz sinirlenmiştim. Son bölümde gelen eleştirilerle karakter tasarımcısını değiştirmişler ve çok çok daha iyi, uğraşılmış, 3D OLMAYAN karakterler gördük o bakımdan mutlu oldum sonunda.

CGI titan sahneleri de beni mahvediyor izlerken. Akmıyor sahne, çok yapay. PS2 oyunu mu oynuyoruz bunlar nasıl sahneler ya? Çok çok kötü. Kimse kusura bakmasın, CGI’ı tek başına değerlendiremezsiniz burada. 2D elle çizilmiş düzlem üzerine tükürükle yapıştırılmış 3DCGI titan koyarsanız PS2 oyunundan farkınız kalmaz animasyon açısından. Bu tartışmaya açık bir şey değil. Consistency’den bahsediyoruz burada.

Altıncı bölüm özelinde de iki kelam edeyim çünkü sinirlenmemek elde değil. İnsanlar coşmuşlar, çıldırmışlar, ölüp bitiyorlar. Yahu animasyon açısından gördüğüm en kötü bölümdü. Bazı karakterler 3DCGI ile slowmotion hareket ediyorlar tabi bu sırada 2D elle çizilmiş karakter daha farklı bir tonda hareket ediyor hiç mi göz, nizam yok arkadaş? Titanlar bi’ yavaş bi’ hızlı hareket ediyorlar, bir standarta oturtamamışlar. İnanılmaz bir consistency problemi vardı. Mikasa, Levi, Eren’in bazlama suratlı olup sadece gözleri ve saçlarının farklı olduğunu ben mi farkettim bir tek? Uğraşamamışlar insanlar işte. Ölüp bitmenin, abartmanın ne anlamı var? Berbat birer Levi ve Mikasa tasarımı vardı. İkisi de toromana dönmüş. Bakın burada önceki sezonda Wit Studio’nun arşa çıkardığı iş ile kıyaslamıyorum. Manga ile kıyaslıyorum karakter tasarımlarını. Çok çok kötü olmuştu.

Stüdyo çalışanına Jujutsu Kaisen’de flex attırmak yerine şu iş yükünü bölseler ya? AoT bu ya. Yapılır mı bu böyle bir seriye?

Karakterler arası ve genel bölüm kalitesi olarak 6. ve 7. bölüm arasındaki farkı şöyle göstermek isterim:

6. Bölüm

7. Bölüm

1 Beğeni