Anlamsız Bulunmasına Rağmen Okuma Eylemini Sürdürmek

@Bay_Karamsar bu güzel yazının konu başlığını “Okumanın Anlamı / Anlamsızlığı” şeklinde (ya da bu minvalde bir ifadeyle) değiştirmeyi öneriyorum.
Böylece “okumak” eylemi üzerine farklı düşüncelere sahip arkadaşlarımızın (mesela ben :grinning: ) fikirlerini ortaya koyabilmesini sağlarız.

1 Beğeni

Yeni başlık açılabilir. Çünkü bu başlığın konusu, Okumanın Anlamı/Anlamsızlığı tartışmasının alt başlığı olabilecek nitelikte. Eylemin anlamı yerine, anlamsızlığına kanaat getirilmiş eylemin sürdürülmesi, sorun olan.

Eylemin kendisinin sorgulanması da bana biraz tuhaf geliyor :sweat: Yani, edebiyat platformu içerisinde tuhaf. Örneğin, burada paylaşıma katılan birinin, eylemi tümden anlamsız bulması çelişkili; “Kendisinin önemsenmediği bir eylemin önemsendiği platformda niye takılır ki?” türü sorular doğar :sweat: Ha keza, okuma eylemini üstüne düşünmeden etmeden savunmalarda gelecektir. Edebiyat platformunda bulunsakta o türden tutumlarında aşırı dogmatik olduğu kanısındayım. Yani, eylemin kendisini tartışmaya açmak demek, kısır döngülere ve tatsız tartışmalara sebep olabilir.

Onun yerine eylemin sonuçlarından yola çıkarak, kimin ne amaçla başlayıp ne elde ettiği ve sonuçlar üzerine kişisel çıkarımlarına odaklansak? Sdeneyimsel ve sonuçsal farklılaşmanın tartışıldığı, Okumanın Anlamlaştığı ve Anlamsızlaştığı Sınırlar, gibi bir başlık açılabilir. Kişisel deneyim ve görüşler vasıtasıyla eylemin nerede faydalı ve keyifli, nerede gereksiz ve beyhude bir çabaya dönüştüğü paylaşılabilir.

Görüşünüz?

2 Beğeni

Bahsettiğiniz şahsın bu cevabına bakarak derinlerde bir yerde çok mutsuz olduğunu düşündüm. Sanki bu kişi artık okuduklarından yeni hiçbir şey almıyormuş gibi geldi bana. Kendi içinde belli bir olgunluğa ve bilgeliğe ulaştığını düşünüyor ve artık bunun üstüne koyacabileceğini düşündüğü yeni birşey yok.

Çok üzücü ve korkutucu bir durum;
Artık soracak sorunuz kalmamış ve bütün cevapları bildiğinizi düşünerek yeni sorular aramanın gereksiz ve zaman kaybı olacağını düşünüyorsunuz ama derinlerde bir yerde belki sorabileceğim birşeyler çıkar diye düşünerek bir umut aramaya devam ediyorsunuz.

3 Beğeni

Kitap okumak benim için bir hayattan kaçma şekliydi. Yaşım ilerleyip de hayatımla ve olduğum kişiyle barışdıkça kitap okuma sıklığım azaldı. Eskiye nazaran çok daha az okuyorum. Uzak diyarlar eskisi kadar çekici gelmiyor. Bu gerçeklikten memnunum.

1 Beğeni

Hani ünlü yazarlara sorarlar niye yazıyorsunuz bu kadar kitabı, amacınız halkı eğitmek mi eğlendirmek mi, yoksa her ikisi de mi?
Bu sorulara “güzel bir hikaye okumak ve anlatmanın zevki” dışında cevap verenlerin edebiyatın özünü kavramadığını düşünüyorum. İlk okuduğum kitap Mesnevinin resimli bir versiyonuydu. Anlattığı öykülerin verdiği çok hoş ancak daha muhtevasını anlamaya aklımın yetmediği bir his vardı. O zamandan beri evin içi de döne yuvarlana okuduğum çok kitap oldu. Kelime dağarcığım gelişti ama bana hayatta nokta atışı yararı olan çok azdı. Şimdilerde o eski hissi verebilecek kitaplar bulamıyorum ama bu sefer yazar olmak için okuyorum ve bu yüzden okuma ediminin benim için manası iyi bir hikayeden fazlası. Okumadan alınan zevkin azalmasını ikinci basamak olan yazarlığa geçmemek olduğunu bunun da yıllarca sevgili olduğunuz kişiyle hala evlenmeyen birinin “İlişkimiz çok tekdüzeleşti, birbirimizi daha iyi insanlar yapamıyoruz artık, eski tadı da kalmadı” minvalinde dert yanmasına benzetiyorum.

4 Beğeni

Haklı olabilirsin. Kendi yazdığım ve çevirdiğim şeyleri okumak son zamanlarda bana daha çok keyif veriyor.

Son zamanlarda sürekli anlamsız hareketlerde bulunup, tekrara düşen sonra bundan pişman olan ve bunu itiraf eden ve haliyle tekrar anlamsız hareketlere yer açan biri olarak hiç tuhaf görünmedi bana bu durum. (İtiraf ruha iyi gelir, yeni günahlara yer açar Montejan! - Katya’nın yazı.)
Üstelik evet, bir son var! Peki bunu biliyor muyuz! EVEEEEETTTT!!!

Bu da bir itiraf oldu bu durumda.

2 Beğeni