Artık Güvercinlere Yer Yok

Öykü Seçkisi'nde okumak için: Artık Güvercinlere Yer Yok – Aylık Öykü Seçkisi

image

“Ülke olarak bu konuda oldukça eksiğiz. Birçok alanda olduğu gibi, küfür hususunda da geri bırakıldı kadınlarımız ne yazık ki.” dedi Fahri ve gözlerini kapatıp içini çekti. “Cinsiyetçi Küfürlere Nasıl Son Verebiliriz?” adlı programın iki erkek konuğundan biriydi sosyolog Fahri Yelken. Diğeriyse ‘Türk Küfürleri ve Argoları Seçkisi’ adlı başucu kitabının yazarı Hikmet Güzelsöz’dü. Her ikisi deküfür… (DEVAMI…)

2 Beğeni

Merhaba Hocam.

Dün seçki yayınlanır yayınlanmaz ilk okuduğum öyküydü. Yorumlamayı sabaha bıraktım. :slight_smile:
Öykünüzün ilk bölümü çok eğlenceliydi. Erkeklerin küfür etmede bile üstünlük kurduğu bir dünyada yaşamak bir kez daha erkek olarak beni utandırdı. Hâl böyle olunca da eşitlikten bahsetmek çılgınlık gibi geliyor.

Karakterlerin çoğu tespitleri yerinde ve tutarlıydı yalnız diğer bölüme geçerken açıkçası biraz bocaladım. Anladığım kadarıyla küfür bölümleri bir televizyon programının kitaplaştırılmış hali ve kadının okuduğu bir kitap değil mi? Öyleyse bir eleştirim direkt kadının televizyon seyrediyor olarak kalması olurdu. Sanki geçişi biraz karmaşıklaştırmış gibi geldi kitaba aktarılmış olmak.

Son olarak, hikayenin sonunda erkek doktor güzel ve yerinde bir küfürle son bir cümle kursa sanki kadının izlediği TV ya da okuduğu kitaptaki “küfürde erkek tekeli” konusu taçlandırılmış olurdu ve hikaye ile de bağlantısı sağlamlaştırılmış olurdu. Tabi bu benim acizane yorumum. Yiğit sizsiniz, yoğurt da sizin. Bana sadece koklamak düşer bakraçta tüten yoğurdu :slight_smile:

Yüreğinize sağlık hocam. Sizi okumak bir zevkti. Sevgiler…

1 Beğeni

Selamlar @Arokan;

Vallahi Kalp kalbe karşı derler. Mesaj geldiğinde, ben de fırsatını bulmuşken sizin öykünüzü okumaya başlamıştım. Daha bitirmedim, bitirdikten sonra atacağım yorumu.

Öyküyle alakalı eleştirilere gelince, ilk taslakta tam da dediğiniz gibi kadın direkt televizyon izliyordu. Ama sonrasında, öyküyü biraz daha gerçeklik düzlemine oturtmak adına şimdiki gibi bir düzenleme yaptım. Diğer yandan öyküyü doktorun ağzından bir küfürle sonlandırmak vurucu olabilirmiş. Aklıma gelmedi. Ama bu durumu düzeltebiliriz, onun yerine ben küfür edeyim :slightly_smiling_face: Neyse içimde kalsın.

Görüşmek üzere arkadaşım. Okuyup yorumladığın için çok teşekkür ederim…

1 Beğeni

Sizin hastanede hasta odalarında televizyon yok mu hocam? Hasta diye ölmedi ya. Bırakın izlesinler gözünüzü seveyim :slight_smile:

İçinizde tutmayın küfürünüzü, özelden ağız dolusu bekliyorum bir tane :slight_smile:

Yorumunuzu beklerim heyecanla.

Görüşmek üzere…

1 Beğeni

Merhaba @ebuka

Hem gülerek hem de hayal kırıklığıyla okudum öykünüzü. Tam “hadi bakalım şu cinsiyetsiz küfrü bir duyalım” derken, kitabı kapadınız.

Televizyon konusunda ben de @Arokan ile aynı fikirdeyim. Aslında bu öyküden 3 öykü daha çıkarmış. Küfür bölümü, Dilekleri Gerçekleştirme bölümü, Hastane bölümü. Öykünüzü kısa tuttuğunuz için becen geçişler biraz acele olmuş.

Kadının gerçekliği onamak için doktora gösterdiği yazdığı paragraf kafamda biraz havada kaldı. Sanırım ilk iki bölüm fikir olarak o kadar hoşuma gitti ki, bununla kadının hastanede olmasını bağdaştıramadım :slight_smile:

Bir de öykünün sonunu anlamadım. Kadının neden çıkmasını salık verdi doktor? Ve neden şeker ölçüm cihazı?

Öykü fikirlerinizi çok eğlenceli ve yaratıcı buluyorum :slight_smile:

Kaleminize, elinize sağlık.

1 Beğeni

Haha :smiley:

Gerçeklik düzleminden kastım şuydu: Eğer o televizyon programı pasajını, bir kitap bölümü gibi değil de direkt olarak gerçek hayatta geçen bir program olarak servis etseydim “Böyle TV programı mı olur lan, kafa mı buluyorsun bizimle.” diye bir tepkiyle karşılaşabilirdim. Gerçi bazı televizyonlarda dönen programlar “Cinsiyetçi Küfürlere Nasıl Son Verebiliriz?” den çok daha absürd ya, o da ayrı bir konu :slightly_smiling_face:

Selam @Muge_Kocak;

Ben şaka yaptım aslında, böyle şey mi olur Allah aşkına. Cinsiyetsiz bir küfür, bizim küfür dağarcığımıza küfür etmek olur. :slightly_smiling_face:

Anladığım kadarıyla bu televizyon pasajı biraz kafa karıştırıcı olmuş. Eğer tekrar elden geçirecek olursam öyküyü bu hususa dikkat edeceğim.

Kafamdaki kadın aslında major depresyona girmiş ve çareyi gerçekten kaçarak bulmuş. Deli ayağına yatıyor ama gerçeğin de bal gibi farkında. Öykünün sonunda, bunun farkında olmayan doktor da anlıyor hastasının sadece gerçekten kaçtığını ve onu gerçekle yüzleşmesi için salıyor, taburcu ediyor.

Şeker ölçüm cihazınınsa özel bir anlamı yok. Sadece hemşirenin elinde bir şey olsun istedim.

Çok teşekkür ederim, dikkatlice okuyup da geri dönüş yaptığınız için. Sizin de söylediğiniz gibi iyi ki tanışmışız. Sevgi ve saygılar…

1 Beğeni

:slight_smile:
Aslında burada durum şu: bizim dilimizde S ile başlayan o küfür kelimesi, ne yazık ki erkeklere mal olmuş bir uzuvla ilgili bu nedenle de mecburen bir kimliğe bürünüyor.
Ama ben çok net biliyorum ki bunun ingilizce karşılığı olan F ile başlayan kelime, hem erkekler hem de kadınlar aracılığıyla aynı amaçla kullanılıyor. yani daha nasıl kapalı anlatabilirim bilemedim :slight_smile:

Öykünüzü eğer olurda tekrar düzenlemeye karar verirseniz, şu major depresyonlu bölümü bir tık açın derim. Ve eğer duvarda asılı bir silah varsa okuyucu bunun patlamasını bekliyor: bu nedenle şeker ölçüm cihazının acaba bir rol olacak mı diye merak etmiştim. Eğer yoksa, bence o detayı atın :slight_smile:

Elinize sağlık :slight_smile:

1 Beğeni

yani daha nasıl kapalı anlatabilirim bilemedim :slightly_smiling_face:

Bence gayet açık olmuş, herkes anlamıştır ne demek istediğinizi :slightly_smiling_face: Bu mevzuya eğilmek farz oldu galiba, belki de bu ulvi görevi (Cinsiyetsiz küfür dağarcığı oluşturmayı) beraberce yerine getirmeliyiz. :slightly_smiling_face:

Esen kalın…

1 Beğeni

Benim fikirlerime göre öykünüzde sert geçişler vardı, ama rahatsız edici değildi. Kopukluktan ziyade merakı artırmaya itiyor gibiydi. Diğer yorumlarda yapılan final sahnesi kısmına katılıyorum o yüzden uzun uzun yazmamın bir gereği olmadığını düşünüyorum. Psikolojik bir hastalık kullandığınız için şeker ölçme aleti yerine bir psikoloğun ya da psikiyatristin odasında bulunabilecek bir öge kullan say isiniz daha iyi olurmuş sanki. Emeğinize sağlık eğlenerek okuduğum bir öykü oldu :slight_smile:

1 Beğeni

Merhaba @Yuzuri;

Öncelikle teşekkürler, okuyup yorumladığınız için. Öyküyü beğenmenize sevindim.

Şeker ölçüm cihazının bu kadar sorun yaratacağını düşünmemiştim açıkçası :slightly_smiling_face: Bilseydim hemşirenin eline başka bir şey tutuştururdum.

Bu arada hoş geldiniz seçkiye, en kısa zamanda öykünüzü okuyup yorumlayacağım. Görüşmek üzere, iyi bakın kendinize…

1 Beğeni

Selamlar @ebuka,

Dağ eteklerinde güvercinlere yer olmaması nedense tüm öyküde en çok içimi burkan detay oldu. Öykünün ismi bu nedenle bence çok vurucu olmuş. Tüm bölümler oldukça yaratıcı, eğlenceli ancak bir bütün olarak değerlendirdiğimde biraz kısa kalmışlık ve geçişlerde sertlikler var gibi hissettim. Bu arada losyoncuya mühür vurulmuş, bir sonraki temanız da hazır gibi şimdiden. :joy:

Emeğinize sağlık, kadınlara da bol küfürlü günlere!

Sevgiler,

Sena

1 Beğeni

:smiley: :smiley: :smiley:

Selamlar Sena;

Ne yazık ki günümüzde dağ eteklerinde uçmak istiyorsan şahin ya da atmaca olacaksın, ya da kartal. Güvercinsen yem olma ihtimalin yüksek.

Teşekkürler kıymetli yorum ve eleştirilerinizden ötürü. Anladığım kadarıyla genel kanı geçişlerin sert olduğu yönünde.

İyi bakın kendinize. Zaman zaman ağzınızı bozmayı ihmal etmeyin :slightly_smiling_face: Hoşça kalın…

2 Beğeni

Merhabalar;
Öncelikle konunun özgünlüğü bakımından sizi tebrik ederim. Elinize emeğinize sağlık. Keşke küfürler başta olmak üzere her alanda hakim olan cinsiyetçiliği yıkabilsek. Öykünüzü akıcı, kelime seçimlerinizi özenli buldum. Dilekleri gerçekleştirme fabrikası fikri güzeldi. Sonucunda beklenmedik kazalara sebep veren dilekler de öyleydi. Keyifle okudum. Bir sonraki yazınızı dört gözle bekliyor olacağım. :slight_smile:

1 Beğeni

Selamlar @Kursat_Akbulut,

Çok teşekkür ederim vakit ayırıp okuduğunuz ve yorumladığınız için. Öyküyü beğenmeniz beni mutlu etti. Güzel temennileriniz de cabası. Sanırsam bu seçki de sizin de bir öykünüz var. En kısa zamanda okuyup yorumlayacağım.

Görüşmek üzere, iyi bakın kendinize…

1 Beğeni

Merhaba @ebuka,

Burada tarzını, kelime seçimlerini, yaratıcılığını beğendiğim birkaç kişi var ki her yeni seçkide okumaya önce onlardan başlıyorum. Siz de onlardan birisiniz. Yine çok keyifle okudum öykünüzü.

İç içe geçmiş mini öyküleri birbirine bağlarken italik ve normal yazı karakterleri arasındaki geçişleriniz bence okuyucunun takibi açısından güzel bir detay olmuş. Keşke daha uzun olsaydı dedim öykünüz sonlanırken. :slightly_smiling_face:

Emeğinize sağlık. Bir sonraki seçki için neler hazırlayacağınızın merakı içindeyim.
Sevgiler

1 Beğeni

Selam @kucukrengeyigi;

Vallahi çok mutlu oldum bu naif ve güzel yorumunuzdan sonra. Çok teşekkür ediyorum. Ben de sonraki seçkide sizinle buluşmayı ümit ediyorum.

Bol selamlar, sağlıcakla kalın…

1 Beğeni

Merhabalar @ebuka,

Öykülerinizi okuduktan sonra çevremdekilere de tavsiye ederim genelde. Bu kez bir kısmını sesli okudum ki işitip onlar da keyif alsın. Hüzün dolu öyküler arasında sizinki ilaç gibi geldi. Zekice kurguluyorsunuz öykülerinizi. Üsluba dair bir şey söylemeye zaten gerek yok.
Dünya Öykü Günü’nüz kutlu olsun. :slight_smile:

Görüşmek üzere,

2 Beğeni

Selam @Haluk_Cevik;

Seçkinin en büyük katkılarından biri de sizin gibi arkadaşlarla etkileşime girmek; yazan, okuyan, emeğe saygı gösteren…

Teşekkür ederim zamanınızı ayırdığınız için. Öyküyü beğenmeniz beni mutlu etti. Sizin de Dünya Öykü Günününüz kutlu olsun. Çok selamlar…

1 Beğeni

Sayın @ebuka,
Beni durduk yere duygulandırmayınız lütfen :slight_smile:

Not: Başlık seçiminiz de çok iyi olmuş, onu belirtmeyi unutmuştum.

İyi hafta sonları dilerim.

1 Beğeni