Tüm yazar ve okur arkadaşlara selam!
Öykü Seçkisi’nde aşağı yukarı her ay yazan, yazmaya çalışan bir yazar adayı olarak, 100 küsür ayı geride bırakan Seçki’nin, bizlerin yazarlık yolunda daha iyi yol almamız ve daha çok okuyucuya ulaşabilmemiz için bir şeyler yapması gerektiğini düşünüyorum.
Her ay bir tema seçiliyor ve neredeyse gönderilen her öykü yayınlanıyor. Bu konudaki istikrara ve desteğe teşekkür ediyorum. Yalnız, bu sistem biraz kısır döngüye dönüştü gibi. Hani kendimiz yazıyor kendimiz okuyoruz.
Bu sistemde bazı değişiklikler yapmak için önerilerim var.
Paylaşılan öykülere Rıhtım Editörlerinden yorum zorunluluğu olması gerektiğine inanıyorum. Editörel bir yorum bizlere yazarlık konusunda aşama kaydettirecektir.
Her gönderilen öykünün yayınlanmaması gerek küçük bir eleme yapılsa, tema ile alakasız olan ya da çok hatalı öyküler (bu benimkiler de olabilir samimiyim) elense, her yazar bir sonraki ay daha kaliteli şeyler çıkarmaya uğraşır.
Bir ödüllendirme olsa (maddi değil elbette) örneğin ayın yazarı, ayın öyküsü… Seçki’de Seçki Yazarları sayfası olsa ve oraya atıyorum, yayınlanmış 20 öyküsü olan girse gibi.
Bir Seçki E-Degisi olsa, 3 ya da 5 ayın en iyi öyküleri oraya girse, PDF formatında filan bir Seçki dergisi olsa…
Fena olmaz mı?
Okur, yazar ve editör arkadaşlar lütfen sizler de yorum, fikir ve eleştiriler bekliyorum!
Hepsi yapılabilir mi bilmiyorum ama madde 2 ve 3 olsa güzel olurdu.
Evet, kendimizden başka pek okuyan, yazan yok gibi ama burada sorun yine biraz yazarlarda gibi. Son zamanlarda 30 40 arası öykü yazılıyor, yorum yapan ise çok az. Kendimiz belli bir düzeni yakalamamışken şikayet etmek ve rıhtım editörlerinden yardım beklemek fazla sanki. İmkân olsa güzel olurdu elbette ama hepimiz gibi onların da vaktinin az olduğunu düşünüyorum.
Bu işlerin emri vaki olarak yapılamayacağına inanıyorum. Bence iyi ürün kendini beğendirir. Ne kadar çok yazarsak o kadar iyileşeceğimize inanıyorum. Diğer noktalar kendiliğinden olacaktır zaten…
Tüm editörler elbette yazamaz ama her ay bir tanesinin görevi olabilir. Yorum ve eleştirilerde doğrusun biz yazarlar da öyküleri okumuyoruz, o konuda da bundan sonra daha bir özenli olmalıyız. Yardım bekleme olayına katılmıyorum Duygu, yardım değil de yönlendirme istiyorum. Burada yapılan güzel çalışmalardan daha verimli dönüşler almak için. Belki biraz kızacaklar bana ama bazı değişiklikler Seçki’yi daha ileri taşıyacak.
Karışmış sanırım, azizhayri’ye demiştim. Herkes yorum yapsın gibi bir talepte bulunmadım. Sadece aynı amaçla bir araya gelenler bile bu kadar etkinlik gösterebiliyorsa başkasından ne bekleyebiliriz ki? Bunu kastetmiştim.
Özellikle her öykünün yayımlanmaması gerektiğine katılıyorum. Ama şöyle de bir şey var: Biz öyküleri genellikle ayın on beşine kadar gönderiyoruz ve ortalama beş gün içinde yayımlanıyor. Her öykünün editörlerce okunması -özellikle beş gün gibi bir sürede- ve elemeye girmesi çok meşakkatli bir iş olsa gerek. Ki biz bile bir aylık bir zaman diliminde çoğu zaman tüm öyküleri okuyamıyoruz. Ayrıca neye göre elenecek bir de o kısım var. Katı kurallar öyküleri makineleştırmekten öteye gitmez fikrimce. En sonunda elimizde birbirinin neredeyse aynı onlarca öykü kalır.
Diğer maddeler için editörel yoruma katılmıyorum ama diğerleri çok güzel duruyor.
Yorum ve beğeni konusunda baskı yapamayız elbette. Ancak ben burada yorum eşittir zaman ayırıp okudum demek istedim, bu yüzden yorum önemli. Yazan herkes adına bir insiyatifle konuştum yoksa ben okunma konusunda sanşlılardanım. Yazar ekibini daha ileri taşımak için bu başlağı açtım
Eleme belki zaman kısıtlılığından dolayı olmayabilir ancak editör yorumu isterim şahsen ya. Mesela bir @mit M.İhsan Tatari , Hakan Tunç, Onur Selamet, öykülerimize arada bir yorum yapsa , daha iyi yol almaz mıyız, Osman?
Eskiden her öyküyü okumaya ve mutlaka yorum yapmaya çalışırdım Sonra çevirmen oldum…
Şaka bir yana, eskiden vakit ayırdığım çoğu şeyle ilgilenemiyorum artık. Zaman yetmiyor, eskisi gibi on parçaya ayrılamıyorum. O yıllara göre neredeyse 10 yaş daha ihtiyar olmamın da etkisi var tabii…
Merhaba
Öykülere yorum yazmak önemli ve özellikle kalem oynatan kişilerin birbirlerinden çok şey öğrenebileceği bir fırsat yaratıyor.
Öncelikle Seçki’de yeni olan biri olarak ilk aylarda öykülere yorum yazmaya imtina edebiliyordum. Bu başlık benim açımdan iyi oldu; yorum eşittir okuma, harika.
Belirli kişilerin veya editörlerin tüm öykülere yorum yapması büyük bir yük doğurur, bunu isteyebilir miyiz, emin değilim. Aylık bir öykü dergisi oldukça iddialı bir iş ama en azından yazarlardan belirli sayıda dönüt istenebilir.
Önceki sayıları tarayarak son sayıya kadar çoğu öyküyü okudum ve gerçekten çok iyi eserler olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda ISSN kodlu bir e-dergi yaratmak, kalite anlamında olası görünüyor. Ayrıca bir Seçki kitabı bile oluşturulabilir; bir veya iki adet. Bu da ciddi editörlük, emek ve yayımcı bulmak demek. Yine de Seçki’nin bu iki kanala doğru evriliyor olduğunu düşünüyorum.
Belirli kıstaslar açısından öykü kabulü ve reddi yapılması da önemli. Temadan oldukça uzak veya henüz pişmemiş öykülerin kabul edilmemesini desteklerim. Bir ayda yazılan öykülerimiz bazen hazır olmayabiliyor. Böylesine bir mekanizma, başta yazarı üzse de aslında büyük iyilik yapıyordur.
Görüşlerim böyle.
Sevgiler
K Sinan Özmen
Merhaba İhsan Bey,
Cevabınız için teşekkür ederim. Sizlerin çok yoğun olduğunu elbette biliyorum. Ancak dediğiniz gibi 10 yıl daha tecrübelisiniz, dahası çevirmensiniz, sizi daha da bir sömürmek lazım artık.
Sağlam bir takipçiniz olarak, hani bir gün birkaç saatiniz olur da, bir öykümü okursanız çok mutlu olurum.
Selamlar sevgiler…
Kemal Bey selam,
Çok detaylı bir değerlendirme yapmışsınız, çoğunlukla hemfikir olduğumuzu düşünüyorum. Geriye dönük öyküleri cidden okuduysanız helal olsun ben bir ara niyetlendim ama bir yerden sonra üstünkörü baktım.
Umarım Rıhtım sesi duyar ve hemen olmasa da zamanla daha aktif bir Seçki düzeni oluşur.
İyi günler
Tartışma başlığını açarken bir gazla editörel yorum isterim dedim ama Ufuk, sonra bir baktım hani şurada başlığa bile bir yorum alamadım hani yapamayız yapabilsek iyi olurdu ama koşullar vs vs. gibi.
Bir de zorundalık olsun dedim çünkü bizim memlekette insiyatife kalınca olmuyor tabii ki baskı kuramazsın hakkımız da imkanımız da yok. Böylece Editör yorumu (en istediğim) benim için de rafa kalktı.
Anket harika fikir, kesinlikle eğlenceli olur ama öyle bir şeye girişirsek yine körler sağırlar durumuna döne de biliriz. Ama baktık onlar yapmıyor biz yaparız dediğin gibi.
Konudan bağımsız olarak bir şey sormak istiyorum. Eski seçkilere öykü gönderebiliyor muyuz? Mesela geçen ayın seçkisine ya da aylar önceki seçkiye gönderim yapılabiliyor mu?
İmkân olsa güzel olurdu elbette ama hepimiz gibi onların da vaktinin az olduğunu düşünüyorum.
Sonra çevirmen oldum…
