Başınıza Gelen Esrarengiz Olaylar

Senin yine iyiymiş. Yıllar önce olan bir olayı anlatayım. Arkadaşlara misafirliğe gitmiştim. Salonda uyudum gece. Sabah erken kalkmam gerekiyordu. Değişik bir şey denedim. Telefonu uyuduğum yerden uzak bir yere koydum. Arka kapağını çıkardım. (kapağı çıkarınca sesi daha çok çıkıyor) çantama koydum. Sabah uyandığımda telefon yastığın altındaydı ve arka kapak da takılmış haldeydi. :joy:

Tahminim, kalktım alarmı kapattım. Nedense çantama gittim, kapağı telefona taktım sonra gidip yerime yattım yine. Tabi hiçbirini hatırlamıyorum. :joy:

4 Beğeni

Kıyafetlerim ekseriyetle kayboluyorlar. Dağınık biri de sayılmam, her şeyin yeri bellidir odamda. Ama çamaşırlığa attıktan sonra bir daha bulamadığım çok giysim oldu. Bazen aylar sonra apayrı yerlerde ortaya çıktılar (tişörtlerimden birini teyzem kendi evinde bulmuştu). En çok da siyah pantolonlarım bilinmezliğe karışıyorlar :confused: ve nasıl olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. En sevdiğim geyikli pijamamı götüren cinlere sesleniyorum. Lütfen geri verin. :pleading_face:

3 Beğeni

Bir konu hakkında konuştuğumuz zaman gün içerisinde hiç beklemediğim anlarda o konuyla alakalı bilgiler, nesneler vb ile karşılaşıyorum. En son, Çizgili Pijamalı Çocuk filmini izlemem önerildikten sonra forumda filmin uyarlandığı kitaptan bir alıntı gördüm(ne tavsiye eden, ne de ben kitap uyarlaması olduğunu bilmiyorduk), ve önce kitabı okumaya karar verdim. Esrarengiz sayılır mı bilmem ama bana garip geliyor. :no_mouth:

7 Beğeni

Yedi yaşımda köye gitmiştim.Dışarıda hiçkimse yoktu.Herkes evdeydi.Ben de su içip eve giricektim ki,aniden karşımda bir yılan belirdi.Çok korkunçtu ama,garip olan benim korkmamam ve çığlık atmamamdı.Sakince eve girdim hiçbirşey olmamış gibi.Herkese anlattım ama teyzemden başka kimse inanmadı çocuk olduğum için.Sonra dışarı çıktılar ve yılanı gördükten sonra hepsinin dili tutuldu.Ama ben sakin kalmamı hala anlayamıyorum gerçekten. :sweat_smile:

3 Beğeni

Hayatımda okuduğum en saçma şey olabilir. Lakin bir benzerini de benim arkadaşım yaşadı. Kapısına 2 tane kadın gelmiş, arkadaşım kapıyı açınca kadınlar Arapça bir şeyler söylemeye başlamışlar. Hiç durmadan konuşuyorlarmış. Arkadaşım hipnotize olmuş gibi donmuş kalmış, kadınlardan birisi sizin evde sakladığınız altınlar lanetli onları getirin, bizler de laneti kaldırıp size geri verelim demiş. Arkadaşım da hiç düşünmeden altınları götürmüş. Okumuşlar üflemişler, sonrada altınları getirdiği torbayı geri verip hoşça kal demişler. Arkadaşım altınları alıyor götürüyor yerine koyuyor. Kadınlar gittikten sonra kendisine gelebiliyor. Altınlara bakmaya gidiyor, ortada altın falan yok :rofl: :rofl: :rofl:

Polise gitti, kamera kayıtlarına bakıldı derken son anda yakaladılar kadınları.

Not: Kendimle de alakalı esrarengiz bir olayı anlatacağım.

3 Beğeni

Sayfayı reklam olarak mı çıkarmış?

1 Beğeni

Ben ilkokula başlamadan önceydi. Son derece şaşkınlık yaşadığım için hala anımsıyorum. Büyük bir fabrikanın kocaman (ama bir orta büyüklükte şehrin semti kadar) lojmanları vardı. Bu fabrika o zamanlar devlete aitti haliyle öğlen lojmanlarda büfe ve market bile kapanırdı. Teyzemlere gelmistik ve yaşadıkları binanın önünde büfe vardı. Ben çok ağlıyordum. Annemin bana tadelle alması için yırtınıyordum. Annemse bana teyzemlerde fondan şekeri olduğunu söylüyordu. Ben illa ki tadelle istiyordum. Ben susmayınca annem büfeden alırım dedi ama geldiğimizde büfe kapalıydı. Çığlık atarak ağlamaya başlamışım. Annem de benimle ne yapacağını bilememiş. Genç kadın sonuçta. O da ağlamaklı oluyor. Ama olay tadelle yoksa bir yere gitmeme geliyor (ne kadar cadı bir çocuk). Sonra annem yerde paketi açılmamış tadelle fark ediyor. Bana da gösteriyor. Gerçekten de vardı. Gariptir biri atmıs gitmiş. Benim de çok istediğim bir anda önüme çıkmış.

4 Beğeni

Bir tane daha var Katar ile alakadar. Ben Doha’ya çalışmaya gitmiştim. İlk günlerdi ve herkese “sanırım burada üç mevsim var bahar yaz cehennem sıcağı” diye şaka yapıyordum. Sonra çalıstığım yerdeki finans uzmanı Doha’yı sevebileceğimi falan söyledi. Hatta "Doha seni sever hatta çok sevmiştir bile’’ gibisinden motive edici şeyler söyledi. Ben de "sevse burada şerefime yağmur yağdırırdı ben yağmuru çok severim’ dedim. Ama şakaydı bu da. Çöle sevgi gösterisi olarak yağmur şartı koşmak absürd. Aynı günün gecesi yer gök inledi. Doha’da 3 gün ard arda yağmur yağdı. 2017 Mart ayında olmuştu bu. Ve böyle bir şey imkansızmış. İklim değişikliği dedik tabii.

4 Beğeni

Yaklaşık 5 sene önce x-files izliyorum, ufo temalı bir bölümdü. Evde tekim bölüm bitince kendime lazanya yapacağım. Tatlı olarak da cheesecake yapmayı düşünüyorum. Bölümü izlerken klasiktir evin her yerinden ayrı ayrı sesler gelemeye başladı. Takır takır sesler geliyor, haliyle bende yavaştan korkmaya başladım. Normalde asla korkmayacağım şeylerden korkar bir hale büründüm. Bölüm bittiğinde içim sıkıştı adeta. Bende balkona çıkayım da temiz hava alayım dedim, sonrada yemek yapmaya başlayacağım güya. Ben balkona çıktım, en uca kadar gittim ki manzarayı seyredeyim. Gözüme bir şey çarptı hemen. Öğlen saatleri güneş tepede ancak güneşten bile daha parlak bir şey uçuyor. Yavaş yavaş süzülüyor, benden kilometrelerce uzakta olmasına rağmen korktum ben. Gördüğüm şeyde birden yukarıya doğru hareket ederek gözden kayboldu. Yıldız kayması gibi de diyebiliriz.

Sonrası malum, ben evden çıktım. Tunalı caddesinde favori mekanlarımdan birisine gittim… Esrarengiz olan şey, ben x-files izliyorum ufo temalı bir bölüm. Balkona çıkıyorum ufo görüyorum.

6 Beğeni

Dün akşam balkonda sigara içerken babam geldi soracağını sorup gitti, ağzımdan çekip aşağı atmadı.

4 Beğeni

Bi keresinde uzaktan kumandayı aradım aradım ama bulamadım ama uzun bi süre aramıştım sonra bi baktımkı neee. Uzaktan kumandayı elimde tutuyormuşum 🤦🤦 (böyle olayları çok yaşıyordum önceden daha yaşamıyorum :joy: )

6 Beğeni

Öyle bir olayla karşılaştım ki, iki gün önce afalladım kaldım: Annem çok ders çalıştığımı söyledi…

3 Beğeni

Çocukken “Dabbe” serisini izledikten sonra psikolojim bozulmuştu. 7 yaşımda izlemiştim sanırım, daha doğrusu zorla izletilmişti biz Bitlis’te yaşarken mahalle arkadaşlarım tarafından. Karanlıktan çok korkardım, gece tuvaletim gelirse yataktan çıkamazdım, sık sık kız kardeşimin yatağına kaçardım birlikte uyurduk onunla. O korkmazdı pek, ona güvenirdim ben de. Bizim odamızda bir ayna vardı, kız kardeşimle ranzada yatartık biz, o benim üst katımdaydı.

Bir gece uyandım ben 10 yaşında olmam gerek. Aynalı dolaba bakıyorum, dolabın yanında da benim sandalyem var çalışma masasının sandalyesi. Aynadan genelde çok korkardım içinden bir şey çıkar diye sanırım bu da Garez’i izlememden kaynaklanıyor. O aynaya bakarken yanındaki sandalyenin üstünde masmavi bulutsu bir şey var. Yorganı gözlerime kadar çekip tekrar tekrar bakıyorum. Yapacak hiçbir şeyim yok o cismin ne olduğunu merak ediyorum. Bulutsu şey en son bir çocuğa dönüştü ve ben terden sırılsıklam oldum. En son yorganı kaldırdım, gittim ve o şeye dokundum bulut dağıldı. Alnımdaki teri sildim gelmişken aynaya da baktım kendimi gördüm, pijamalarım vardı üstümde ve karanlıktan pek de bir şey belli olmuyordu. Aynadaki görüntümün arkasından bir şey belirebilir diye de epey bekledim bir şey olmadı. Sonra gittim ve yattım, o gün çok güzel uyumuştum çünkü rahatlamıştım. Daha sonra korkularım azaldı ama hala karanlıktan korkarım.

5 Beğeni

Ben Ruhlar Bölgesi filmini izledikten sonra öyle olmuştum. Yatamıyordum, sanki duvarda bir şey varmış gibi hissediyordum.

Evet, akşamları kitabımı dolaba koyduğumda aynaya bakmıyorum.

3 Beğeni

Bu aynaya bakmama durumu bende şimdi bile var. :joy: Yani aslında bende insan korkusu gibi bir şey var. Aynaya bakınca arkamdan birinin çıkacağını, ya da kapının ardında biri olduğunu, geceleri pencerenin arkasından birinin bana baktığını falan sanırım. Çok kötü bir his. :woman_facepalming:t2:

4 Beğeni

Akşamlar banyoya gittiğimde arkamdan kapıyı kapatırım, kapı açık olduğunda aynadan dışarıyı görüyorum ve hep bir şey çıkacak zannediyorum. :eyes:

4-5 yaşımda psikolojim bir daha düzelmeyecek biçimde bozuldu, keşke sebebi korku filmi olsaydı, keşke… Ama zaten korku-gerilim filmi gibi bir şeydi, tek fark kameraarkası görüntülerini izleyerek ve bunlar gerçek değil diyerek kendimi rahatlatmak sadece kendimi kandırmak olurdu. Gerçekten de “Life isn’t fair”. Çok acımasız, herkese karşı, büyük-küçük demeden…

4 Beğeni

Evin hiçbir yerine fotoğraf astırmıyor, çerçeve dahi koydurmuyorum. İnsan yüzü olmayan bir tablo, fotoğraf bile olsa inanılmaz rahatsız oluyorum. Biraz fobiye bile dönüştü bu, geceleri aynaya bakamam gibi.

Geceleri uykum sık bölündüğünden uyanıp dururum. Uyandığımda bir fotoğraf falan görsem aklımı oynatırım muhtemelen. Miyop ve astigmat olduğumdan sanırım biraz, fotoğraf hareket etmeye başlar bir değişik olur. Uykulu beynimin bir oyunu olduğunun farkındayım tabii ama korkmama engel değil.

Aşık olduğum ünlülerin posterlerini asamadım hiç bu yüzden. Gençliğim heba oldu. :joy:

6 Beğeni

Deja vu gördüğümün deja vusunu görüyorum artık. :roll_eyes:

6 Beğeni

Aynen öyle oluyor, ben ciddi-ciddi zaman döngüsüne girdiğimi düşünüyorum. :expressionless:

4 Beğeni

Bunu lisede çok yaşardım. Bir olayı daha önce yaşadığımı sandığımı sandığım anı yaşıyordum. Yani bir şey yaşarken “Aaa bunu yaşamıştım.” değil de; “Dün bunu yaşadığımı sandığımı düşünmüştüm, ancak şimdi bunu yaşadığımı sandığım anı yaşadığımı sanıyorum.” gibi. :crazy_face:

7 Beğeni